PİRHA- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden işten çıkarılan ve CHP İstanbul İl Binası önünde 124 gündür süresiz açlık grevinde olan Mahir Kılıç’ın eşi Aylin Kılıç, belediye önünde açıklama yaparak, “Meydanlarda, gazetelerde, televizyon demeçlerinde insan hakları, hukuk, adalet üzerine nutuk atan CHP, kendi kapısı önünde eriyen bir işçiyi görmezden geliyor”dedi.
Haberin Videosu
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 11 yıl kadrosuz çalıştırıldıktan sonra 2017 yılında işten çıkarılan Mahir Kılıç, CHP Genel Merkezi önünde başlattığı açlık grevi eylemini CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde sürdürüyor. 124 gündür açlık grevindeki Kılıç, eylemini ölüm orucuna dönüştürdüğünü duyurmuştu.
Konuya ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştiren Mahir Kılıç’ın eşi Aylin Kılıç, çeşitli kurumların imzalarının olduğu işe geri dönüş protokolüne rağmen CHP’nin sözünü tutmadığını vurguladı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sorunu çözeceğine dair sözünü hatırlatan Kılıç, Kaftancıoğlu’nun sözünü unutarak 124 gündür il binası önünde açlık grevinde olan Mahir Kılıç’ı görmezden geldiğini ifade etti.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“CHP PROTOKOLÜ TANIMAMIŞTIR”
CHP’nin Izmir Büyükşehir Belediyesi’nde kadro davası açtığı için işten attığı 258 işçiden sadece bir tanesidir. Bu işten atmalara karşı direnişi seçmiş ve 184 gün açlık grevi yapmıştır. Direnişin sonucu olarak Karsıyaka Belediyesi’nde işbaşı yapıcağına dair anlaşmaya varılmış ve çeşitli kurumların imzalarının olduğu bir protokol imzalanmıştır. Ancak aradan geçen aylara rağmen CHP sözünü tutmamış ve protokolü tanımamıştır. Bunun üzerine Mahir, “kandırıldım ne yapayım” demedi. Tekrar direnişi seçti. Mevziisi bu kez CHP Genel Merkezi önü oldu. Oturma eylemine açlık grevi yaparak devam etmiştir.
“KAFTANCIOĞLU SÖZÜNÜ TUTMADI”
Direnişinin sonucu CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu sorunu çözeceğini söylemiştir. Bu aşamada Mahir’in avukatları ile Canan Kaftancıoğlu’nun avukatları görüşmüştür. Yapılan görüşme sonrası ise 2 madde de anlaşma sağlanmıştır.
Maddeler;
1. Mahir Kılıç’ın tüm haklarının ödenmesi.
2. Geçici olarak Çiğli Belediyesi’nde işbaşı yapması ve 31 Mart seçimlerinden 1 ay sonra ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki işine iade edilmesi. (Aziz Kocaoğlu’nun kazanması durumunda Çiğli Belediyesi’nde devam edecekti)
Mahir bu süre içinde Çiğli Belediyesi’nde iş başı yapmak için defalarca işe gitmiştir. Fakat direnen ve hakkını kazanan bir işçi patronlar için kötü bir örmek olduğundan, belediyeleri patronlar gibi yöneten CHP tarafından iş başı yaptırılmadı. İşbaşı yaptırılmaması üzerine Kaftancıoğlu arandı. Bunun üzerine Canan Kaftancıoglu ile Mahir’in avukatlan bizzat görüştü. Bu görüşmede ise Canan Kaftancıoğlu “Ben böyle bir söz vermedim” diyerek verilen sözleri inkar etmiştir. Bu durum karşısında Mahir verilen sözün tutulması ve iş başı yapmak için tekrar direnişe başladı. Oturma eylemi olarak başlattığı eylemini 96. gününde açlık grevine çevirerek devam ediyor. Aylardır CHP Önünde, ” Canan Kaftancıoğlu Sözünü Tut” diyerek açlık grevi yapıyor.
“CHP KENDİ KAPISI ÖNÜNDE ERİYEN İŞÇİYİ GÖRMEZDEN GELİYOR”
CHP İstanbul il binası önünde aylardır bir emekçi eriyor. CHP bürokratları ve Kaftancıoğlu her gün üç maymunu oynayarak il binasına girip çıkıyor. Kapılarının önünde oturan, bir kamyon kasasında direnişini sürdüren Mahir’e bir kez dahi sorunun ne demiyorlar. Meydanlarda, televizyonlarda, gazete demeçlerinde “İnsan hakları, hukuk, adalet” üzerine nutuk atan CHP kendi kapısı önünde eriyen bir işçiyi görmezden geliyor.
“DİRENİŞİNİN HAKLILIĞI ERİYEN BEDENİDİR”
CHP doğasına uygun olarak Mahir’i bozguncu ve haksız biri olarak göstermeye çalışmaktadır. Mahir gibi yüzlerce insanın kapıları önünde direnmesinden duydukları korkudur bunu yaptıran. Fakat halkların o muazzam belleğine tarih Mahir’i haklı bir direnişçi olarak nakşetmiştir. Mahir haklılığından aldığı güç ile direnmektedir, direnişinin haklılığı ise eriyen bedenidir. Karda kışta, sıcakta bir kaldırımda süren direnişidir. Bir insan haklılığına inanmazsa Mahir’in yaşadığı ve sürdürdüğü koşullarda direniş yapamaz. Mahir Kılıç’ın direnişi bugün tek başına bir kişinin direnişi gibi görünse de, yeryüzünü var eden emekçilerin tamamının talebini içermektedir. Tek başına bir işe dönme talebi değildir, üreten ve var edenlerin onur mücadelesidir. Onur bir insanın ekmeğine sahip çıkmasıdır, onuru olan ise insanın emeğine sahip çıkmak için direnmesidir.
“MAHİR İÇİN HERKES BİR ŞEY YAPABİLİR”
Herkes Mahir Kılıç için bir şey yapabilir. Okuduğunu bir başkasına vermekle, CHP il binasını arayıp işe alınmasını istemek, Mahir’i ziyaret etmek, destek açlık grevi ile açlığına ortak olmak, CHP milletvekillerini arayarak bu sorunu çözmelerini istemek, çevremizde olan herkese bu direnişi anlatmak, basını arayıp haber yapmalarını istemek vb. gibi onlarca yapılacak şey var. Direnişi zafere taşımak bizim elimizde, halkın yüce ellerinde, açlığımız onurumuz, açlığımız umudumuz, açlığımız geleceğimizdir. Mahir’in açlığı bütün bir halkın onurlu bir yaşam mücadelesidir.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.