Alevi Haber Ajansi

Kuruca köylüleri, 400 yıldır susuzluğa mahkum: Aleviyiz diye insan değil miyiz?-VİDEO

PİRHA- Erzurum Tekman’a bağlı Alevi Köyü Kuruca, 400 yıldır su sorunu ile karşı karşıya. Köy halkının tamamı su ihtiyacını meydanda akan çeşmeden karşılıyor. Hayvanların mera alanlarının kuruduğu, köylülerin susuzluk nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı Kuruca’da tüm başvurular sonuçsuz kalmış. Mikrofon uzattığımız Kuruca halkı mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. 

HABERİN VİDEOSU

Erzurum Tekman’a bağlı Kuruca Köyü’nün tarihi 400 yıl öncesine dayanıyor. 400 yıldan bu yana köy halkı kuşaklar boyunca su sorunuyla karşı karşıya kalmış.

Çevresindeki birçok köydeki evlere su gitmiş, bir tek Kuruca hariç. Kuruca Köyü’ndeki halk su ihtiyacını meydanda bulunan ve azar azar akan çeşmeden karşılıyor. İçip yıkandıkları ve temizlik yaptıkları su kışın donuyor yazın ise azalıyor. Yılın belli dönemlerinde neredeyse hiç suyu akmayan çeşmeden medet uman köylülerin tüm başvuruları ise sonuçsuz kalmış. Tüm bu yaşanan sorunlar nedeniyle köydeki nüfusun yarıdan fazlasının göç ettiği Kuruca’da halk, susuzluğun bir an önce sona erdirilip köylerine geri dönebilmek istiyor.

SU SORUNU GÖÇÜ DE BERABERİNDE GETİRMİŞ

3 çocuğu ile köyde yaşayan 43 yaşındaki Naime Yolla ile çeşmeden kovalarla su doldururken karşılaşıyoruz.

Yolla, “Yaz kış burada yaşıyorum. Çok zor durumdayız. Su çekip de banyo mu yapalım, su çekip de elbiselerimizi mi yıkayalım yani zor durumdayız. Sularımız gittikçe azalıyor ve kesiliyor. Bu yaşıma kadar hep su sorunu yaşadık. Çok nüfusumuz vardı ama su için göç edip gittiler. Hayvanlarımız da azaldı insanlarımız da… Hep göç etti bunlar, hep sıkıntı. Herkesin çamaşır makinası, bulaşık makinası ve güneş enerjisi varken ben elle su taşıyıp çamaşırımı yıkıyorum” ifadelerini kullandı.

EYLÜL, EKİM AYLARINDA SU TAMAMEN BİTİYOR

25 yıl İzmir’de yaşadıktan sonra yeniden sağlık problemleri nedeniyle köye dönüş yapan Yusuf  Yola da yaşadıkları sıkıntıyı anlatıp sorunun bir an önce çözülmesini istedi:

“Köylerimize dönüş yapmak istiyoruz ama su sorunu olduğu için kimse dönüş yapamıyor. Olan su, hayvanlarımıza da insanlara da yetersiz geliyor. Su olmayınca hayat duruyor. Hayat su üzerinde kuruludur.  Hayvanlarımız susuz kalıyor. 9 ve 10. aylarda suyumuz tamamen bitiyor. Hayvanlarımızı yakın köylere götürüp suluyup getiriyoruz. Su sorunu sebebiyle birçok ev göç etmek zorunda kaldı. Gidenler şimdi köye dönüş yapmak istiyor, özlem var köylerine ama su olmayınca gelemiyorlar.”

“ALEVİYİZ DİYE İNSAN DEĞİL MİYİZ?”

Yetkililere seslenen 65 yaşındaki Urfiye Aslan ise, “Vatandaşlarıma ayrımcılık yapmıyorum diyor ama ayrımcılık yapıyor. Biz de insanız. Aleviyiz diye Allah’ın kulu değil miyiz? Oy zamanı geliyorlar hoş beş sohbet ama oy bittikten sonra kimse bizi tanımaz, kapımızı açmaz. Eğer ki biz sizin vatandaşınızsak neden bize bu işkenceyi çektiriyorsunuz. Kaçıncı asırda yaşıyoruz yazık değil mi bize. Biz kimseden bir şey beklemiyoruz, sadece köyümüze su, yol ve hizmet gelsin istiyoruz. Her yere müracaat ediyoruz ama kimse bizi dikkate almıyor. Yol, su, okul, hastane, ebe yoktu, mecburen göç verdik” diye tepkisini dile getiriyor.

TEMİZLİK, İÇME SUYU, BANYO ÇEŞMEDEN SAĞLANIYOR

Aslan su sorunu ile ilgili yaşadıkları sıkıntıyı ise şöyle sıraladı:

Susuzluk bizi etkiliyor. Çamaşırı, bulaşığı yıkayamıyoruz, banyo suyunu elde taşıyoruz. İçme suyunu elle taşıyoruz. Köyün tek çeşmesi var. Evlerde hiç su yok.  Çamaşırımız, içme suyumuz, banyomuz hepsini bu çeşmeden alıyoruz. Yaşlılarımız var köye getirmiyoruz. Bu ülkede eşitlik yok, adalet yok. Eğer eşit yurttaşlık olsaydı biz bu halde kalmazdık. Geldik ev yaptık ama maalesef su yok. Su olmayınca insan yaşam sürdüremez.”

SU OLMAYINCA KÖYDE YAŞAM DA BİTİYOR

Binali Mayda da bir araya gelerek kendi imkanları ile cemevinin dahi su ihtiyacını köyün yukarısında olan su deposu ile sağlamaya çalıştıklarını söyledi:

“Suyumuz yeterli değil. Bugüne kadar nereye başvurduk ise bize ne yardımcı oldular ne de herhangi bir cevap verdiler” diyen Mayda, su sorunu nedeniyle göç ettiklerini vurguladı. Göçlerin yarısından fazlasının su sorunundan kaynaklandığını söyleyen Mayda, “Köyün içindeki evlerimiz harabeye dönmüştür. Bu harabe olan köye su gelirse insanlar tekrar köylerine dönerek yerleşirler. Su olmayınca köyde yaşam bitiyor.”

BAŞVURULAR CEVAPSIZ KALDI

Su ile ilgili tüm başvurularının da cevapsız kaldığını söyleyen Mayda şöyle konuştu:

“Birçok yere müracaatta bulunduk ama gelenler sizin köyde ‘Kaynak suyunuz yok’ diyor. Başka yerden getirmek istiyoruz ama devlet, köyün nüfusu az olduğu için mi veya yeterli bir şey bulmadığı için mi herhangi bir proje uygulamadı.”

SUSUZLUKTAN HAYVANLAR DA TELEF OLDU

Susuzluğun sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyleyen Mayda, “Bazen tamamen sular kesildiğinde bırakın hayvanları insanlar yaşayamaz hale geliyor. 1989’da burada suyumuz tamamen bitti. O zaman üç gün filan susuz kaldık. O zaman Valiye gittik tanker götürün dediler. Biz yakın zamanda gelir yaparız dediler ama kaç yıl oldu hala gelmediler” ifadelerini kullandı.

Köydeki 40’a yakın haneden sadece 3’ü kalmış. Mayda şöyle anlatıyor:

“Üç gitti, iki derken göç gitti. Göç gittikten sonra sondaj meselesi vardı köye su gelir dedik. Köye gelenlerde suyun halini görünce geri dönüyorlar. Köye yeni ev yaptım tesisatını yaptım ama musluğu açıyorsun su akmıyor. Köyde yerlisi kalan üç hane, yazın da 11 hane oluyoruz.”

SU İÇİN VERİLEN 100 DİLEKÇEDEN OLUMLU TEK CEVAP YOK

Kuruca Köy Muhtarı Hasan Yolla, su sorununa ilişkin 100’e yakın dilekçe ile başvurmuş.

Hasan Yolla, “Suyumuz 1962 yılında yapılmış. Biz hala demir borudan su içiyoruz. O da nedir bir arseniktir. O arsenik insanlara geçti mi insanlar kanser oluyor. Biz devlete ne yapmışız bilmiyoruz, niye bize el atmıyor biz bilmiyoruz. Verdiğimiz dilekçelere olumlu cevapta almıyoruz” dedi. 2012’de bir sondaj yapılmıştı o zaman bize su çok demişlerdi, geçenlerde gelip analiz ve sağımını yaptılar maalesef su yok dediler boruları toplayıp gittiler. İkinci sondaj istedim ama burada kaynak suyu yok dediler. Bingöl dağından su getirin dedim oda çok uzaktır diyorlar.  Bu nedir ne değildir biz de anlayamadık.”

Sevim KAHRAMAN/Semra ACAR

ERZURUM

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak