Alevi Haber Ajansi

Korur Fincancı: Sözümüzü daha güçlü kurana kadar mücadelemiz sürecek

PİRHA-Özgür Gündem Nöbetçi Yayın Yönetmenliği davasında beraat eden fakat istinaf mahkemesinin kararı bozmasının ardından Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin’in yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. TTB Merkez Konseyi Başkanı Korur Fincancı, “Sözümüzü daha güçlü kurana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

Özgür Gündem Nöbetçi Yayın Yönetmenliği davasında daha önce beraat eden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ile Ahmet Nesin istinaf mahkemesinin kararı bozması sonrası yeniden yargılanıyor. Davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Önderoğlu ile Fincancı duruşmaya katılırken; Nesin’in yurt dışında olduğu belirtildi. Önderoğlu ile Fincancı daha önceki beyanlarını tekrar ettiklerini ifade etti. Tanık olarak dinlenmesi beklenen gazeteci İnan Kızılkaya’nın ise Covid-19 temaslı olarak karantinada olduğu kaydedildi.

Ara kararını açıklayan mahkemeye heyeti, sanık Ahmet Nesin’in savunmasının alınması amacıyla yurt dışındaki adresine talimat yazılmasına; Kızılkaya adına duruşma gün ve saatinin bildirir tebligat çıkartılmasına hükmederek; bir sonraki duruşmayı 1 Şubat 2022 günü saat 13.30’a erteledi.”

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPILDI

Celse öncesi Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Genel Merkezi, Avrupa Birliği Delegasyonu, Britanya ve Almanya’dan diplomatik temsilciler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TGS Başkanı Gökhan Durmuş, CHP İstanbul İl Teşkilatı, Barış Akademisyenleri, Hafıza Merkezi,  TMMOB, Eğitim-Sen ile çok sayıda gazetecilik ve hak kuruluşundan temsilciler katıldı.

“5 YILDIR GİDİP GELEN BİR DAVANIN İÇİNDEYİZ”

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı dayanışma için gelenlere teşekkür ederken şunları söyledi:

“5 yıldır gidip gelen bir davanın içindeyiz. Kafka’nın davasındaki gibi bina olarak da benzeyen mermerin soğukluğunda ama her zaman yan yana duruşumuzu hissettiğimiz insanın sıcaklığında bir mücadelenin içindeyiz. Ne için mücadele ediyoruz? Sözümüzü kurmak için, insan olmak için, insanlık için mücadele ediyoruz ve bu mücadeleden de vazgeçmiyoruz. Vazgeçmediğimizin kanıtı bizimle burada olan yol arkadaşlarımızdır.

Bu ülkede Özgür Gündem gazetesinin yakılması, bombalanması, gazetecilerin faili belli cinayetlerle katledilmesi soruşturulmadı ama onların yanında olmak soruşturma konusu oldu hatta tutuklama nedeni sayıldı hatta bir kısmımız içinde cezaevinde yatma nedeni oldu.

Her dava kendi içinde birbirinden farklı oysa işlediğimiz iddia edilen dayanışma suçu aynı dayanışma suçunun değişik cezalandırılmasıyla karşı karşıya kaldık. Ancak mücadeleden vazgeçmediğimiz muhakkaktır. Bu mücadeleyi sürdürme irademiz var. Ta ki bu topraklarda söz özgür olana kadar, insan özgür olana kadar biz haklarımız için sözümüzü daha güçlü kurana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

“ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAN SONRA BERAAT KARARLARIMIZ BOZULDU”

Erol Önderoğlu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TTB’yi hedef alan açıklamalarının ardından beraat kararlarının bozulduğunu hatırlattı. Önderoğlu şöyle konuştu:

“Erdoğan’ın Ekim 2020’deki konuşmasından bir hafta sonra beraat kararlarımız bozuldu. Beş yıllık sanıklıktan sonra bugün bu mahkemeden bu dosyayı ikinci bir beraat ile taçlandırmasını beklememiz oldukça zor. Yaptığımız bir gazete ile dayanışma olduğu için buradan beraat etmek isteriz fakat Türkiye’nin yargı bağımsızlığı ile ilgili meselesi dikkate alındığı zaman, bir ceza dosyasına bir cumhurbaşkanının müdahale edebileceği düşüncesi varken bunu bugün için dilemek kolay bir şey değil.

Kendimi, hukuki zeminden kaymış bir dosyada çok fazla sanık olarak görmüyorum. Mahkum da olabiliriz, beraat de edebiliriz ancak buradaki zor karar asıl bu adliyede görev yapan savcı ve hakimlerin. Bizler elbette Türkiye’de şeffaflık, medya özgürlüğü için her biri yurttaşın söz özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz. Herkesin bir işi varsa bizim işimiz son 25-30 yıldır bu oldu.”

“BU DAVA BASININ VE İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARININ ÜZERİNDE BİR SOPA”

TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci ise “Bu dava sadece basının üzerinde bir siyasal sopa değil aynı zamanda insan hakları savunucuları üzerinde bir sopa. Bugün yargılamalara konu olan arkadaşlarımız evrensel insan hakları normlarında nitelenen bütün özelliklere sahip insan hakları savunucularıdır. Yargılansalar da tacize maruz kalan bir basın kuruluşuyla dayanışma içinde bulundular ve insan hakları savunucusu olmanın gereklerini yerine getirdiler. Dolayısıyla kabul edilemez bir dava ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

PİRHA / İSTANBUL

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak