PİRHA-PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Av. Cafer Koluman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cemevlerine gidişini bir çıkarma olarak değerlendirerek, “Bazı zayıf halkaları yakalayarak bir ahtapot gibi tüm Alevi toplumu üzerinde bir hakimiyet kurmaya çalışıyorlar. Buna karşı Alevi toplumu ve kurumları birliğini daha güçlü kılmalıdır” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Av. Cafer Koluman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cemevlerine gidişi ve buna karşı Alevilerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine ilişkin PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
Son dönemde AKP hükümetinin özellikle AKP’nin genel başkanı/ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle 2023 genel seçimlerine az bir zaman kala devlet kurumları üzerinden Alevilerle ilişkilenmeye çalıştığını belirten Koluman, “Bu diyaloğu yakalamaya çalışırken bazı zayıf halkaları yakalayarak bir ahtapot gibi tüm Alevi toplumu üzerinde bir hakimiyet kurma ve asimilasyon politikasını bu şekilde gerçekleştirmek gibi birtakım plan ve programları var” dedi.
“ZİYARET OLABİLMESİ İÇİN KARŞILIKLI BİR NEZAKETİN OLMASI GEREKİR”
Koluman, Erdoğan’ın Ankara Mamak’ta bulunan Hüseyin Gazi Cemevine gidişini bir çıkarma olarak yorumlayarak, “Ziyaret olabilmesi için karşılıklı bir nezaketin olması gerekir. Bir davetin olması gerekir ve bu hususlar çerçevesinde karşılıklı olarak yani bir kurumu, bir olguyu, bir değeri olduğu gibi kabullenerek o nezaketi gerçekleştirmek gerekir. Ama Hüseyin Gazi Cemevine gidişi için aynı şeyi söyleyemeyiz. Cemevinde özellikle Alevilerin ibadethanesi sayılan, ibadet yapılan yerin, ziyareti gerçekleştirecek olan Erdoğan ve yandaşlarına göre dizayn edilmesi Aleviler için gerçekten de kabul edilmez ve onur kırıcı bir durumdur. Bunu kabul etmediğimizi her platformda, her koşulda dile getirdik” diye konuştu.
Cemevlerinde posta sadece dede, ana ve pirin oturabileceğinin altını çizen Cafer Koluman, “Cem erkanında pirin belirlediği kurallar geçerlidir ve herkes cemde eşittir, candır, birdir. Devlet başkanı, devlet kurulunda görev alan herhangi biri, kim olursa olsun kapıdan içeri girdiği zaman herkes orada eşittir ve candır. Dolayısıyla bir hiyerarşik üstü cemevi almaz. Bizim böyle bir hukukumuz, böyle bir geleneğimiz var. Ama maalesef bu gidişte bunu göremedik. Alevi değerlerini tanımaktan ziyade Alevi değerlerini hiçleştirerek daha çok yok sayma politikası uygulandı” ifadelerini kullandı.
“KENDİ AJANDALARINDA BULUNAN PLAN VE PROJEYİ UYGULUYORLAR”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim’de İstanbul Kadıköy’de bulunan Şahkulu Dergahına gidişini değerlendiren Koluman, şunları kaydetti:
“Burası hedef seçilmiştir ve bu bir ziyaret değildir. Nasıl ki Hüseyin Gazi Dergahına yapılan bir gidiş, çıkış varsa bu gidişin de aynı mantıkla, aynı düşünce ve kanaatle yapılacağı kanaatindeyiz. Gidişin belli sınırlar çerçevesinde, belli kurumlar ve kişiler ile sınırlı olması, esasında AKP hükümetinin ve Erdoğan’ın temel hedeflerini Alevileri tanımak ya da Alevilerin ibadet yerlerini, yok sayılan haklarını teslim etmek değil, tam tersine kendi ajandalarında bulunan plan ve projeye göre Alevi asimilasyon politikasının devamı mahiyetinde güncelleştirerek hayata geçirme düşüncesinden başka bir şey değildir.
“SAMİMİ BİR ZİYARET OLSAYDI, ALEVİLERİN TEMSİLCİLERİYLE İLETİŞİME GEÇERLERDİ”
Geçmişte de birtakım çalıştaylar yapıldı, birtakım yaklaşımlar sergilendi, politikalar üretilmeye çalışıldı ama hepsi de gerçekten de Alevilerin dertlerine derman olmaktan ziyade tam tersi hep Alevi asimilasyon politikası kapsamında yapılan çalışmalar oldu. Bugünkü durumun da çok farklı olmadığını düşünüyoruz. Şayet samimi bir ziyaret olsaydı, Alevilerin temsilcileriyle iletişime geçerlerdi.”
“ALEVİ KURUMLARI İLK DEFA BİR ARAYA GELDİLER”
“Bu gidişlere karşı Alevi toplumunun refleksi ne olmalıdır?” sorusuna, Alevilerin kurumlarıyla ve toplumuyla birlik olması gerektiğini vurgulayan Koluman, şunları dile getirdi:
“Geldiğimiz süreç itibariyle eksiğimiz de olsa, yanlışımız da olsa ve uzun bir yolumuz da olsa en azından Alevi kurumları da kendini silkeleyerek bir noktada buluşma aşamasına gelmiştir. Yedi kurum ortaklaşarak bir çalıştay düzenlediler. Bu çalışmadan gerçekten de eksiği de olsa güzel bir sonuç ortaya çıktı. En azından yıllardır farklı düşünen, Aleviliğin tanımı, yorumu, yaşayışı konusunda farklı kutuplarlarda yer alan Alevi kurumları ilk defa bir araya geldiler. Tarihi bir dönemden bahsediyoruz, orada ortaklaştılar. Temel talepler, somut talepler konusunda bir sonuç bildirgesi hazırlandı.
“YENİ GELECEK HÜKÜMETİN BİZİ MUHATAP ALMAKTAN BAŞKA ÇARESİ YOK”
Biz ancak ortaklaşmayı sağladıktan sonra ileriki aşamada daha da büyük mücadeleler yapabileceğimize inanıyoruz. Yeni gelecek hükümetin bizi muhatap almaktan başka çaresi olmayacak. Mecburen muhatap olacağız. Çünkü biz bir toplumuz, bir gücümüz vardır, bir geçmişimiz vardır, bir değerimiz vardır. Türkiye’ye katabilecek birçok değerlerimiz vardır. Dolayısıyla er ya da geç, yeter ki biz bu kendi tutumumuzdan, kendi yol haritamızdan vazgeçmeyelim. Kendi mücadele azmimizle yolumuza devam edersek, ileride çok şey başaracağımıza inanıyorum ve bu konuda umutluyum.”
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.