PİRHA-İktidarın cemevlerini ziyaret etmesini değerlendiren PSAKD Diyarbakır Şubesi’nin eski Başkanı Av. Cafer Koluman, hükümeti samimi bulmadığını belirterek, “Asıl amaca uygun bir şekilde reform yapmazsanız gerisi Aleviler nazarında hikaye olur. Bu projeyle kendilerine yönelik bir takım yandaş kurumlar, yandaş Aleviler yaratmaya çalışacaklar” dedi.
AKP yıllar önce sonuçsuz olarak rafa kaldırdığı ‘Alevi açılımını’ yeniden masaya getirdi. İçişleri Bakanlığı yetkililerinin Türkiye genelindeki birçok cemevini ziyaret ederek, fiziki ve maddi eksikliklerin tespiti ve karşılanması noktasında başlayan çalışmalar sürüyor.
Beraberinde birçok tartışmayı da getiren bu faaliyetler, cemevlerinin “kültür merkezi” olarak tanımlanması, dedelere maaş bağlanması, cemevinin su ve elektrik giderlerinin karşılanması ve Diyanet benzeri “Alevi cemaati Başkanlığı” kurulması gibi başlıklar etrafında kamuoyuna yansıdı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi’nin eski Başkanı Cafer Koluman, iktidarın ‘Alevi Açılımı’na ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Koluman, hükümetin açılımını samimi bulmadığını ve Alevilerin sorunlarını çözmeyeceğini söyleyerek, bu tür politikaların asimilasyon politikasına hizmet edeceğini belirtti. Alevilerin bu kirli politikalara alet olmaması gerektiğinin de altını çizen Koluman, iktidarın yandaş Alevisi olmamak gerektiğini aktardı.
“İKTİDAR BU TÜR POLİTİKLARLA, ASİMİLASYONU KALICI HALE GETİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Hükümetin politika üretemez ve yönetemez hale geldiği her durumda açılımlar yaptığını ifade eden Koluman, Alevilerin bu tür çıkarcı ve kirli politikalara alet olmayacağını dile getirdi. Bu tür açılımların Alevilerin değerlerine bir saldırı olduğunu da sözlerine ekleyen Koluman; “Zamanında AKP hükümeti, Kürtlerin oyunu almak adına bir takım ‘Kürt Açılımı’ adı altında çalışmalar yürüttü. ‘Akil İnsan Heyeti’ oluşturdular. Amaç burada nedir? Kürt oylarını kendilerine doğru evirerek iktidarı daha çok sağlamlaştırmak. Bu proje tutmayınca farklı kanatlarla hareket etti. MHP kanadıyla olduğu gibi. Şu belli ki bu blok içerisinde bugün büyük çatışma var. Artık gün yüzüne çıkmış bir durumda. AKP iktidarı, 2008-2009 yıllarında Aleviler adına 9 aşamadan oluşan bir çalıştay serisi yaptı. Başlangıçta heyecan veren bir durumdu. Ancak heyecan yaratan o çalıştayın sonraki aşamalarına baktığımızda buradaki esas amacın Alevi sorununu çözmek olmadığı görüldü. İktidar, kendilerine bir potansiyel oluşturma ve asimilasyon politikalarını daha kalıcı hale getirmeye çalıştı bu çalıştaylarla. Dolayısıyla Demokratik Alevi Hareketi bu projenin aslını görünce çalışmalardan çekildiler. Siz bir sorunu çözmek isterseniz öncelikle bu sorundan dolayı mağdur edilen muhatapları esas almanız lazım. Bu konuda bir çalışma yürütüp sağlıklı, tarafsız, objektif bir rapor hazırlamanız lazım. Ama iktidar o çalıştaylarda öyle yapmadı” şeklinde konuştu.
“BU PROJEYLE KENDİLERİNE YANDAŞ ALEVİLER, KURUMLAR YARATMAYA ÇALIŞACAKLAR”
AKP iktidarının son süreçte cemevlerini gezdiğini hatırlatan Koluman, bu durumu samimi bulmadığını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Burada cemevlerinin ibadethane değil de kültür merkezi olması, dedelere maaş bağlanması ve diğer sorunların çözümü konusunda çeşitli tartışmalar yürütülüyor. Alevilerin haklarını savunan ve değerlerini yaşatma anlamında bunun mücadelesini geçmişten beri veren kurumlar ve kesimler var. Bunlara danışmanız, ortaklaşmanız lazım. Ortaklaşmadığınız müddetçe arşivinizde kayıtlı olan bu projenizi hayata geçirmeniz, Aleviler adına bir hüküm ifade etmez. Biz ezelden beri diyoruz. Cemevleri bir ibadethanedir. Alevilerin inanç merkezidir. Eğer siz samimi iseniz öncelikle cemevlerinin yasal statüsünü verin. Geçmişte 2004 yılına kadar ibadet yeri denince hemen karşısında cami vardı. 2004 yılında Avrupa Birliği’ne uyum yasaları kapsamında bir takım reformlar yapıldı ve ibadet kavramını biraz daha açtılar. Açılan ibadet kavramına cami, kilise, sinagog, havra eklendi ama cemevi eklenmedi. Oysa Aleviler vardır. Siz asıl amaca uygun bir şekilde reform yapmazsanız gerisi Aleviler nazarında bir hikaye olur. Bu projeyle kendilerine yönelik bir takım yandaş kurumlar, yandaş Aleviler yaratmaya çalışacaklar.”
“DEDE VERMİŞ OLDUĞU HİZMETİN KARŞILIĞINI MADDİYATA ÇEVİRMEZ”
Alevilikte dedeliğin, pirliğin, inancın bir rıza işi olduğunu ve gönüllü yapıldığını söyleyen Koluman, “Nasıl ki Alevilik inancı gönülden gönüle, dilden dile sözlü bir kültüre sahipse dedelik de bir rıza işidir, gönül işidir, sevgi işidir. İnsanlık işidir en başta. ‘Rıza Şehri’ denilen bir kavram var. Bu kavramda asla ve asla dede vermiş olduğu hizmetin karşılığını bir maddiyata çevirmez. Çevirdiği zaman zaten dedelik diye bir kavram olmaz. Aleviliğe hizmet olmaz bu, devletin memuru olur. Bir çok dedemizle de görüştük. Bunu isteyen de vardır istemeyen de vardır. Gerçek anlamda Alevi hizmet yürütücülüğüne bağlı dedelerimiz, pirlerimiz, analarımız, ocaklarımız asla bu maaş olayını kabul etmezler. Çünkü geçmişten gelen bir değerimiz, öğretimiz, inancımız, felsefemiz var. Maaşı kabul eden dede artık dede olmaktan çıkmıştır, dünya insanı olmuştur. Dünya insanı olan bir dede Alevilerin insanı değildir, Alevilerin değeri değildir” dedi.
“GÜVEN SORUNU VAR”
Cafer Koluman, Alevilerin hassasiyetleri dikkate alınarak bir çalışma yürütülmesi gerektini belirterek, “Alevilerin gerçek anlamda inancını yaşatabilecek sorunlarını çözerek yapılmalıdır. Alevilerin canı çok yanmıştır, incinmiştir, acıtılmıştır. Bir tecrübesi vardır bu anlamda ve güven sorunu vardır. Hiçbir şekilde Aleviler bu çalışmaya asla güvenmezler, bu açılıma da güvenmezler. Çünkü Alevilerin ihtiyacını karşılayabilecek bir proje değildir” dedi.
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.