PİRHA – Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Devlete ait huzurevi ücretlerinin, geçtiğimiz aya oranla yüzde 200’den fazla arttığını belirterek yaşlılık politikalarının araştırılması amacıyla TBMM’ye araştırma komisyonu kurulmasını önerdi. Koçyiğit, “Yaşlılık, toplumun bir yükü değil, bir zenginliği olarak görülmeli” dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, yaşlı aylıkları ve emekli maaşlarının mevcut ekonomik koşullarda temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu belirtti. Koçyiğit, devlete ait huzurevi ücretlerinin son dönemde yüzde 200’ün üzerinde arttığını da vurguladı.
Gülüstan Kılıç Koçyiğit, yaşlı ve emeklilerin onurlu bir yaşam sürmesinin imkânsız hale geldiğini ifade ederek Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.
Devlete ait huzurevi ücretlerinin, geçtiğimiz aya oranla yüzde 200’den fazla arttığını aktaran Koçyiğit, çift kişilik odalarda bir kişinin aylık ücretinin 9 bin 300 TL, tek kişilik odalarda ise 10 bin 600 TL’ye çıkarıldığını belirtti. Koçyiğit, yapılan zammın “barınma hakkını gasp eder nitelikte” olduğunun altını çizdi.
Milletvekili Koçyiğit, “Huzurevleri ve yaşlı bakım hizmetleri bir sosyal hak olarak sunulmalı, ticari bir hizmet gibi ele alınmamalıdır” diye de belirtti.
“HUZUREVLERİ ÜCRETSİZ OLMALIDIR”
Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu önergenin gerekçesinde ise şu ayrıntılara yer verdi:
“Huzurevleri, her emekli ve yaşlının ücretsiz olarak faydalanabileceği bir kamu hizmeti olmalıdır. Devlet, huzurevi hizmetlerini daha fazla sübvanse etmeli ve özel huzurevlerini sıkı bir şekilde denetlemelidir. Özel sektörde makul bir fiyatlandırma yapılmalı, kalite standartları belirlenerek huzurevlerinin hizmet kalitesi arttırılmalıdır. Yaşlı bakımında temel ilke, kâr değil, yaşlı haklarının merkezde tutularak gözetilmesi olmalıdır.
Yaşlılık ve emekli aylıkları, onurlu bir yaşam sürebilmek için yeterli seviyeye çekilmelidir. Bugün, Türkiye’de birçok emekli, geçimini sağlayabilmek için ikinci, hatta üçüncü bir işte çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, sosyal güvenlik politikalarının yetersizliğini gözler önüne sermektedir.
Huzurevleri, yaşlı bakımında önemli bir yer tutsa da, toplum temelli yaşlı bakım hizmetleri de yaygınlaştırılmalıdır. Evde bakım hizmetleri, yaşlıların kendi yaşam alanlarında desteklenmelerini sağlayarak, toplumsal bağlarını güçlendirecek bir model sunmaktadır. Devletin evde bakım hizmetlerini genişletmesi ve bu hizmetleri ücretsiz olarak sunması, yaşlıların toplumsal yaşamdan kopmadan, aktif bireyler olarak yaşamlarını sürdürebilmeleri için önemlidir. Özellikle yalnız yaşayan yaşlıların, evde bakım hizmetlerinden faydalanması teşvik edilmeli, yerel yönetimlerle iş birliği içinde bu hizmetlerin kalitesi artırılmalıdır. Ayrıca, bu süreçte bakımı üstlenen aile bireylerine de daha makul ölçüde maddi ve sosyal destekler sağlanmalıdır.
Yaşlılık, toplumun bir yükü değil, bir zenginliği olarak görülmeli; yaşlılar, deneyim ve bilgi birikimleriyle toplumsal hayata katılmaya teşvik edilmelidir. Yaşlanma politikaları, yalnızca bakım hizmetleriyle sınırlı kalmamalı; yaşlıların sosyal katılımını, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini, güvenli barınma imkanlarını ve ekonomik refahlarını artırmayı hedeflemelidir.
Bu bağlamda, yaşlılık politikaları, yaşlıları toplumsal hayattan koparmayan, onların sosyal haklarını merkeze alan bir yaklaşımı benimsemelidir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.