Alevi Haber Ajansi

Koçyiğit: Saray’a ve iktidara bağlı bir Alevilik yaratmak istiyorlar

PİRHA – DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te yaptığı basın toplantısında AKP Hükümetinin kurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Turizm Başkanlığı’nı eleştirdi. Koçyiğit konuşmasında “Amaç Saray’a ve iktidara bağlı bir Alevilik yaratmaktır. Yani Alevilere kayyım atamak istiyorlar” diye konuştu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçyiğit, konuşmasına Muharrem ayının başlaması sebebiyle Kerbela’da katledilenleri anarak başladı. Alevilere yönelik katliamlara değinen Koçyiğit, şu konuşmayı yaptı:

“Yas-ı Muharrem Ayında oruç tutan bütün canlarımızın oruçları kabul olsun. Hz. Hüseyin’in Yezid’e karşı direnişinde 72 yol arkadaşıyla beraber katledilmesinin üzerinden yüzlerce yıl geçti. Aleviler bu katliamın ardından yas tutmaya başladılar. Dün de Yas-ı Matem Orucu başladı. Dün akşam ilk oruç açmayı gerçekleşirdi Aleviler. Hüseyni çizgide, hak ve hakikat çizgisinde direnenler önünde saygıyla eğiliyorum. Yas-ı Muharrem ayında oruç tutan bütün canlarımızın oruçlarının kabul edilmesini diliyorum.

2 Temmuz, Madımak Katliamı’nın yıldönümüydü ve biz de Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, milletvekillerimiz, MYK-PM üyelerimiz ve partililerimizle birlikte Sivas’taydık. Sivas’ta katledilen 33 canımızı andık, karanfillerimizi bıraktık. Toplumun hafızasında bu katliamın silinmemesi çok önemli. Bunun bazı gerekleri var ama ne yazık ki bu gereklerin hiçbiri yerine gelmedi. Dava cezasızlıkla sonuçlandı. Alevilerin en büyük talebi olan Madımak’ın utanç müzesi olması talebi yerine getirilmiş değil. Madımak utanç müzesi olmalıdır ve bu konuda hızla adım atılmalıdır.

“SİVAS KATLİAMI İNSANLIĞA KARŞI BİR SUÇTUR”

Alevilere yönelik katliamlarda bir cezasızlık hüküm sürüyor. Madımak Katliamı’nın davasının zaman aşımıyla akamete uğratılması ve yine aynı şekilde Çorum ve Maraş katliamlarında yaşanan yargısal süreçlerin her birindeki hukuksuzluklar ve garabetler hem kamu vicdanını hem Alevi halkını incitti. Oysaki hem evrensel hukukta hem de Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suçlarda zaman aşımı yoktur. Sivas Katliamı insanlığa karşı bir suçtur ve bu suçun gerçek faillerinin açığa çıkarılması bu ülkenin en büyük sorumluluklarındandır.

Aleviler bu ülkede eşit yurttaşlık istiyor, anayasal güvence istiyor, inançlarını özgürce yaşamak istiyor; din derslerinde asimile edilmek istemiyor. Bu ülkede Aleviler güvercin tedirginliğinde yaşamak istemiyor. Bu taleplerin her birinin yerine getirilmesi için de yıllardır mücadele ediyorlar, alanlarda sözlerini söylüyorlar. Fakat bütün bu mücadeleyi görmezden gelen iktidar Alevileri asimile etmek için yeni yol ve yöntemler deniyor.

“ALEVİLER BUNDAN SONRA DA BİAT ETMEZLER”

En son Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurdular. Şimdi de cemevlerini Saray’a bağlamaya çalışıyorlar. Amaç Saray’a ve iktidara bağlı bir Alevilik yaratmaktır. Yani Alevilere kayyım atamak istiyorlar. Kerbala’dan bugüne yas tutan ve mücadele eden Aleviler bugüne kadar nasıl biat etmedilerse bundan sonra da biat etmezler. Kerbala’dan Sivas’a yas tutuyoruz ama hak ve hakikat için mücadele ediyoruz, Hüseyni duruşu ortaya koyuyoruz. Ben bu vesileyle yola ikrar veren, yoldan dönmeyen, canını veren ama yolundan ve sözünden dönmeyen bütün Alevi canlarımıza aşkı niyaz ediyorum. Bir kez daha onların bu Hüseyni duruşunu selamlıyorum.

“İSRAF VE ŞATAFAT SOFRASI KURMUŞLAR”

AKP-MHP iktidarı yine bir paketle göz boyamaya çalışıyor, tasarruf paketi getiriyor. Her gün israf eden, har vurup harman savuran iktidar ama tasarrufu halkın yapmasını bekliyorlar. Bütçeyi savaşa, ranta ve talana harcayan iktidar ama göz diktiği halkın cebi, halkın sofrası. Getirdikleri paketle yarattıkları büyük ekonomik yıkımın faturasını halka yıkmaya çalışıyorlar. Yani karları sermayeye aktarıyorlar ama maliyeti toplumsallaştırıp halka çıkarmaya çalışıyorlar. Bir israf ve şatafat sofrası kurmuşlar orada yiyip içiyorlar ama hesabı halka ödetmek istiyorlar. AKP-MHP bir kriz iktidarıdır. Yalandan, talandan, ranttan tasarruf yapmadan bu ülke düzlüğe çıkmaz. Aldıkları ekonomik kararlar bu kadar derin ekonomik krize yol açmışken, gerçekleri karartmaya ve toplumun gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Mali disiplini güçlendirmek, kamu kaynaklarını etkin kullanmak için kanun teklifi veriyoruz diyorlar. Bu ülkeyi 22 yıldır kim yönetiyor? AKP sanki ülkeyi 22 yıldır kendisi yönetmiyormuş gibi, sanki tasarrufu başka bir odak engelliyormuş gibi bir algı yaratmaya devam ediyor. İsraf düzeni hali hazırda devam ederken ve Saray’a oluk oluk para akarken bu tasarruf paketi ile ne yapmaya çalışıyorsunuz. Halkın sofrasındaki ekmeği çalmaya doymadınız mı? Ne zaman doyacaksınız? Allah gözünüzü doyursun.

Bu tasarruf paketini açıklamalarından hemen sonra Hazine ve Maliye Bakanlığının tuvaletlerinin onarımına 23 milyon 933 bin TL’lik bir harcamanın yapılacağı basına yansıdı. Bakanlık bunu yalanladı mı, hayır. Aksine özrü kabahatinden büyük bir açıklama ile bakım ve onarım giderlerinin tasarruf giderlerinin kapsamı dışında olduğunu ifade etti. Bunu söyleyince toplumun ikna olacağını sanıyorlar. 23 milyon 933 bin liralık onarımı tasarruf paketinin dışında tutuyorlar ama muhalefetteki bütün belediyelerin en küçük harcamalarını tasarruf paketi kapsamında engelliyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Tasarruf böyle olmaz. Tasarruf ciddidir; popülist, göz boyayan önlemlerle gerçekleşmez. Kamuda tasarruf yapmak istiyorsanız vergi yapısını düzeltmeniz, gerçek vergi adaletini sağlamanız gerekiyor. Politik tercihlerinizi savaştan, Saray’dan ve sermayeden yana kullanmak yerine bütçe kaynaklarını halkın ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmanız gerekiyor.

“AKP’NİN EĞİTİMLE KAVGASININ BİR YANSIMASIDIR”

Öğretmenlik Meslek Kanunu geçen hafta komisyonda görüşüldü, bu hafta da Meclis’e gelecek. Öncelikle teklifin hazırlanma biçimini eleştirmek istiyoruz. Topluma rağmen kanun yapma pratiğinin bir devamıdır Öğretmenlik Meslek Kanunu. 18 milyona yakın öğrenci ve 1 milyon 200 öğretmeni ilgilendiren, toplumun yüzlerce yıllık geleceğini bağlayan bir meselede sendikaların, emek ve meslek örgütlerinin ve akademisyenlerin, siyasi partilerin görüşü alınmadan getirilen bir yasal düzenleme ile karşı karşıyayız. AKP’nin eğitim sistemiyle kavgalı olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte bu kanun teklifi AKP’nin eğitimle kavgasının bir yansımasıdır. Eğitimi ideolojik ve politik bakışına göre şekillendirmesinin yasasıdır. Bu teklifte öğretmen yoktur. Teklifte öğretmenlerin gerçek ihtiyaçlarının tespiti, haklarının geliştirilmesi, sosyal statülerinin artırılması gibi hakları hiç sayılmıştır.

Yine teklifte kariyer ve ücret farklılaşmasına, eşit ücret ilkesine, toplumsal cinsiyet sorunlarının giderilmesine, tek tipçi eğitim anlayışının yarattığı sorunlara, kadın emekçilerin sorunlarına, iş kazalarına, meslek hastalıklarına yer verilmemiştir. Eğitim emekçilerine yönelik şiddet üstün körü ele alınmıştır. İktidar bu kanun teklifini ideolojik saiklerle hazırlamıştır. Ek olarak 1 milyon 200 bin öğretmenin eğitim akademisinde eğitim alması pratik olarak mümkün değildir. Müfredat ve Öğretmenlik Meslek Kanunu sömürünün, hak gaspının ve Siyasal İslam’ın kurumsallaşmasıdır. AKP-MHP iktidarının kendi ideolojik bakışına göre geleceği şekillendirmesinin aracına dönüşmüştür.

100 yıldır asimilasyoncu anlayışla sürdürülen eğitim sistemi Kürtleri ve diğer halkaları yok sayarak yol almaya devam ediyor. Anadilinde eğitim hakkı mevzubahis dahi edilmemiştir. Alevilere ve farklı inanç gruplarına mensup öğrencilere zorunlu din dersi dayatması devam etmekte ve buna dair tek bir kelam edilmemektedir. Bu teklifin tümden çekilmesi talebimizi yeniden ifade ediyoruz. AKP’nin oldu bitti uygulamasıyla bu kadar köklü bir değişiklik yapmasına yol vermeyeceğiz, rıza göstermeyeceğiz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak