PİRHA – Dersim’de kayıp üniversite öğrencisi Gülistan Doku’ya ve 8 Mart’a ilişkin PİRHA’ya konuşan HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “8 Mart, kongremizin yarattığı coşkuyu çok daha ileriye taşıyıp Newroz ateşiyle buluşturacağımız bir süreç olacak. Tüm kadınları, kadın karşıtı politikalara karşı Dersimli duruşunu göstermeye davet ediyorum” dedi.
Halkların Demokratik Partisi Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK Kadın Meclisi ve HDP Dersim İl Örgütü, Gülistan Doku’nun arama çalışmalarının sürdüğü Dinar Köprüsü mevkiinde incelemelerde bulundu, Doku’nun ailesi ve kurumlarla görüşme yaptı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmalarına da katılım gösteren Koçyiğit, konuya ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
Koçyiğit, “Meselenin çok karmaşık olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle su altında arama çalışmalarına rağmen henüz açığa çıkarılmamış olması bizim açımızdan bir sorundur. Dersim küçük bir kent. Herkesin birbirini tanığı bir kent. Böyle bir kentte öğrenci kayboluyorsa buradaki asli sorumlunun mülki idarenin olduğunu, bakanlıkların olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu sorumluluğu duyan bir yerde yaklaştıklarını düşünmüyoruz. Sorunun kendisini sonuç üzerinden değerlendirmemek gerekiyor. Gülistan’ı kaybolmaya sürükleyen nedenler neydi, bütün bunlara bakılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“DERSİM’İ KİMLİĞİNDEN SIYIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Dersim’in çok özel bir hedef olarak seçildiğini gördüklerini belirten Koçyiğit, şunları kaydetti:
“Özel bir savaş yöntemleriyle buraya dair bir algı oluşturmaya, Dersim’i kimliğinden sıyırmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bunun çok ayağı var. Öğrencilerin sosyal hayata katılmasını sağlayan mekanların sorunlu olması. Buradaki sosyal dokunun hızlı bir şekilde değiştirilmeye çalışılması. Kentteki esnaf yapısı bile değiştirilmeye çalışılıyor. Burayı açlıkla, yoksullukla baş başa bırakarak halkın göçmesini sağlamak ve yerine insanlar getirmek gibi çok yönlü politikalar olduğunu görüyoruz.
Gençler ve kadınlar üzerinden politikalar yürütülüyor. İnsanların bir şekilde bazı şeylere bulaştırılması çok özel olarak hedeflenmiş durumda. Dersim gibi bir coğrafyada, Aleviliğin merkezi olan bir kentte, doğanın yaşamın kendisinin kutsal olduğu bir yerde tacizin, tecavüzün konuşulması, bir kadının intiharı ya da kaybedilmesinin konuşulmasını hiç de sıradan olduğunu düşünmemek gerekiyor. Bunların arkasında Dersim’i gerçek kimliğinden çıkarmaya çalışan bir anlayışın olduğunu ifade etmemiz gerekiyor.
“DERSİM İTİRAZDIR”
Dersim tarihtir, itirazdır, özgündür, Alevidir, Kürt’tür. Bütün bu kimlikleri yan yana getirdiğimiz zaman, bütün bunlardan sıyırmaya çalışıyorlar. Gülistan Doku meselesini de Dersim fotoğrafının küçük bir parçası olarak görmek gerekiyor. Dersim halkı, hepimiz bu konuda infial haldeyiz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Dersim’in her sokağını mobeseyle takip eden, her adımı takip eden bir sistem var. Buna rağmen iki aya yakın zamandır Gülistan Doku bulunamıyor. Kamuoyuna sağlıklı bilginin yansıtılmamış olması, çabaların yetersiz olduğunu gösteriyor.
“DERSİM HALKI GÜLİSTAN’IN AKIBETİNİ SORGULUYOR”
Bu işin içerisinde Gülistan’ın arkadaşının üvey babasının emniyet mensubu olması bizim kuşkularımızı büyütüyor.
Dersim halkının sahiplenmesi gerçekten muazzam. Herkes kendi kızını kaybetmiş gibi sahipleniyor. Herkesin yüreği yanıyor. Herkes Gülistan’ın akıbetini sorguluyor, açığa çıkmasını istiyor.”
“KADINA DAİR FETVALARIN YAYINLANDIĞI SÜREÇ YAŞIYORUZ”
Dersim Kadın Platformu’nun 8 Mart çağrısını değerlendiren Koçyiğit, “Katledilen kaybedilen tüm kadınları anacağız. 8 Mart bir direniş günü. Eşitlik, özgürlük mücadelesini ileriye taşımak için sokaklara çıktığımız bir gün. Gülistan’ın kaybolduğu, her gün sokaklarda kadınların tacize maruz kaldığı, tecavüz sanıklarının aklanmaya çalışıldığı, cinsiyetçi savunmaların yapıldığı, bu ülkenin en yetkili ağızlarının kadınlara dair fetva yayınladığı bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu.
Koçyiğit, “Devletin, yurttaşını koruması gereken, kadına karşı şiddeti, tacizi, tecavüzü engellemesi gereken devletin aslında zihniyeti açıkça görünüyor. Kadına itaat etmesi gerektiği söyleniyor. Şuandaki hükümetin, AKP zihniyetinin bu küçük bir yansımasıdır. Böyle bir zihniyet var. Biz kadınlar buna karşı her gün sokaklarda mücadele ediyoruz” diyerek kadın karşıtı politikaları eleştirdi.
Koçyiğit, şöyle devam etti:
“HDP açısından da özellikle eş başkanlık sisteminin bugün AKP-MHP ittifakının saldırısına uğramasıdır. Geçmiş dönemde belediye eş başkanlarına soruşturmalar açıldı. Mücadelemizi daha da ilerleteceğiz. Çünkü bu bizim gerçekten mor çizgimizdir. Mücadelemizi ilerleteceğiz. Kadınlar açısından eşitlik, özgürlük, demokrasi mücadelemizi çok daha ileriye götüreceğimiz 8 Mart olacak.”
“KONGRE COŞKUSUNU NEWROZ ATEŞİYLE BULUŞTURACAĞIMIZ SÜREÇ”
Koçyiğit, “Görkemli bir kongre yaşadık. Kongrenin yarattığı coşkuyu çok daha ileriye taşıyıp Newroz ateşiyle buluşturacağımız bir süreç olacak. Dersim halkını 27 Şubat’ta yapacağımız eyleme katılmaya davet ediyorum. Kadınları, kadın karşıtı politikalara karşı, Dersimli duruşunu göstermeye davet ediyorum” diyerek eyleme çağrı yaptı.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.