PİRHA- İzmir Sivas İmranlılar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Hevtemal muhabbetinde anadillerinde ağıtlar yakan Koçgirili kadınların şîn/ağıt geleneği devam ediyor. Ölümden sonra yoğun ve uzun bir yas süreci, kadınların yasın sembolü olan siyah giysileri, ölüm ve ölülerle ilgili çeşitli ritüeller ve özellikle ağıt yakma geleneği, kent ortamlarında dahi varlığını sürdürüyor.
Sözlü gelenekte ağıtlar, daha çok önemli bir olayı toplum hafızasına emanet etmenin, yani tarihe kayıt düşmenin imkanı olarak işlevselliğini hala koruyor. Ağıtlar/Şîn aslında sözlü hafızanın belgeleri olarak görülebilir.
Koçgiri toplumunda, ölüm ve ölümden sonraki süreçle ilgili yapılan pratiklerde, özellikle kadınların dahil oldukları ve yürüttükleri belirgin gelenekler ve ritüeller mevcuttur. Bölge kültüründe görülen; ölümden sonra yoğun ve uzun bir yas süreci, kadınların yasın sembolü olan siyah giysileri, ölüm ve ölülerle ilgili çeşitli ritüeller ve özellikle ağıt yakma geleneği, kent ortamlarında dahi varlığını kısmen de olsa sürdürüyor.
Koçgiri’de ağıda, Türkçede “türkü” manasına gelen, genel ve kapsayıcı bir tabir olan “kılam” denir. Zira yas ve ağıtlar gündelik hayatı o kadar kaplamıştır ki söylenen birçok ezgili türkü/kılam ki özellikle beyit/deyişler dahi ağlamak içindir ve yası hatırlatır.
Koçgiri bölgesinde yas ve cenaze ortamlarında, Koçgiri kadınları herhangi bir sosyal ortamda söyleyemedikleri duygularını, ağıtlarla rahatça aktarıyorlar. Bölgede yaşanan katliamlar, bireysel acılar, ayrıca coğrafi koşulların getirdiği zorluk, açlık, sefalet, savaş gibi olayların özellikle kadınlarda yarattığı duygu durumunun, onları şairleştirdiği öngörülüyor.
NOT: Haberin yazımındaki ağıt/şîn geleneğine dair yazının belli kısımları Alevilerin Sesi dergisinin 279. sayısında Dilek Kızıldağ imzasıyla yayınlanan ‘Koçgiri, Kadın ve Ağıt’ isimli makaleden alınmıştır.
İlgili Makale:
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.