Alevi Haber Ajansi

‘Kobani kumpas davasını kuranlar, partimize katili gönderenler aynı adrestir’

PİRHA – HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, Deniz Poyraz Katliamı Davası’na ilişkin açıklama yaparak “HDP’nin kapatma talimatını verenler, Kobani kumpas davasını kuranlar partimize bu katili gönderenler aynı adrestir, aynı kişilerdir” dedi. 

HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, TBMM’de Deniz Poyraz Katliamı Davası üzerine basın toplantısı yaptı.

Milletvekili Murat Çepni, 12 Ekim ve 14 Ekim’de İzmir’de yapılan beşinci duruşmada da ilerleme sağlanamadığını belirtti. Çepni, davanın sıradan bir cinayet davasına dönüştürülme çabasının olduğunu söyleyerek şu açıklamayı yaptı:

“Katil 17 Haziran 2021 yılında, İzmir’in merkezinde Halkların Demokratik Partisi İl binasına girerek Deniz Poyraz yoldaşımızı vahşice katletti. Katliamın sonrasında iş hanından çıkarken polis tarafından ‘adın ne abiciğim’ diye karşılandı. Aslında bu ‘adın ne abiciğim’ ifadesi bütün bu davanın alametifarikasıdır. Devletin kolluk güçlerinin meseleye nasıl baktığının çok net bir ispatıdır.

Katil, aylarca partimizi takip etti. Katil bir sağlık çalışanı. Suriye’ye gidiyor. Suriye’ye sağlık çalışanı olarak gitmiş olmasına rağmen bunu da sonradan öğreniyoruz, orada askeri üniformalarla eğitim alıyor. Burada aklımıza doğrudan SADAT geliyor. Çünkü SADAT’ın bu tip organizasyonlar yaptığını hepimiz biliyoruz. Katil, aynı zamanda partimizin bulunduğu iş hanında da onun deyimiyle iç – dış keşif yapmış. Yani, askeri kavramlar kullanarak bunu anlatmış emniyette. Yine bu katil uzunca zamandır işine gitmiyor, son derece lüks bir hayat yaşıyor. Otellerde kalıyor, paralar harcıyor, taksilerle sağa sola gidiyor. Bu katil aynı zamanda 27 kez İzmir Emniyet Müdürlüğü’nü arıyor. 27 kez. Bunu aklınızdan çıkartmayın.

Bütün bunlar yaşanırken, katil binaya girerken elinde- görüntülerden anladığımız kadarıyla- ağır bir çanta var. Bu çantaya da birazdan geleceğiz. Şimdi bütün bunlar yaşanırken yani katil sosyal medya hesabından HDP’ye dönük bir katliam yapacağını açıklamış olmasına rağmen sosyal medya üzerinden ırkçı, faşist, HDP karşıtı paylaşımlar yapmış olmasına rağmen polisin, istihbaratın dikkatini maalesef nedense çekmiyor. Katil geldiğinde parti binamızda çok daha fazla insanı bekliyor. Çok daha fazla insanı beklerken bir tane yoldaşımız Deniz Poyraz’la karşı karşıya kalıyor. Yani çok daha büyük bir katliam planlamış. Çantası da muhtemelen bununla ilgili.”

“DEVLET İÇERİSİNDE ORGANİZE EDİLMİŞ SİYASİ KATLİAM”

Katil gözaltına günlerce bekletilmesini, bu cinayetin arkasında ne var bunların araştırılmasını bekleriz ki Emniyet Müdürlüğü, kolluk güçleri AKP’ye yan bakanları, Süleyman Soylu’ya yan bakanları günlerce uzatılmış gizlilik kararı verilmiş gözaltılarla sorgulamaya çalışırken bu insan kime selam vermiş, kimden selam almış tüm bunları polis araştırırken böylesine vahşice katliamda gözaltına aldığı katili sadece 18 saat gözaltında tutuyor. Gözaltında tutarken de cinayetle ilgili, yani bunu kiminle yaptınız, arkanızda kim var, hazırlık yaptın mı, nereden gelip nereye gidiyorsun? Bu benzeri tek bir soru bile katile sorulmuyor. Katil apar topar tutuklanıyor. Ve bütün ortaya çıkan veriler, öncesinde HTS kayıtları vb. hiçbir şey araştırılmadan bunları yapıyor. Katil gözaltındayken telefonunun yönlendirdiği bir başka şahıs bile soruşturulmuyor. Hal böyle iken bu cinayetin devlet içerisinde organize edilmiş bir siyasi cinayet ve katliam davası olduğunu hatırlayalım. Bu davanın sıradan bir cinayet davası olmadığını herkes bilmelidir. Şimdi katliam sırasında bunlar yaşandı.”

“KOBANİ KUMPAS DAVASINI KURANLAR, PARTİMİZE BU KATİLİ GÖNDERENLER AYNI”

Milletvekili Serpil Kemalbay da yaşananları “Siyasi katliam” olarak yorumlarken “Bunu mahkemenin süreçlerine yargının, kolluğun, İçişleri Bakanlığı’nın müdahalesinden anlıyoruz. Hakkaniyetsiz, hukuksuz yargı sürecinin işletilmesinden anlıyoruz. Adaletin sefaletinden anlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Serpil Kemalbay, 12 Ekim günü yapılması gereken duruşmanın mahkeme başkanı tarafından “provoke” edildiğini söyleyerek şunları aktardı:

O gün mahkeme başkanı 12 Ekim’de aslında bir plan çerçevesinde duruşmaya geldi. O plan duruşmanın İzmir merkezinde olan Bayraklı Adliyesi’nden kaçırılarak Şakran’daki cezaevi yerleşkesine götürülmesiydi. O yüzden daha başlar başlamaz bir hukuksuz ara karar ile başladık. Yetki belgesi ile duruşmaya gelen avukatların salonun avukatların bölümüne alınmayacağını söyledi.

Tetikçi katil ile Deniz Poyraz’ın tutuklu kardeşi adeta temas edecek şekilde getirildi. Burada yaşanan arbedede Deniz Poyraz’ın kardeşi darp edildi. Mahkeme karıştırıldı. Mahkeme başkanını yönlendirmesi ile ortamın gerildiğine tanıklık ettik.

14 Ekim’de bu duruşma için Şakran yerleşkesine gittiğimizde mahkeme başkanının yine aynı talimatları vererek ortamı gerdiğini, mahkeme salonunu insansızlaştırdığını gördük. Avukatların Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi kapısından içeri alınmaması talimatı ne anlama geliyor?

Biz bunun sadece mahkeme başkanı tarafından düzenlendiğini düşünmüyoruz, daha geniş bir siyasi heyetin bunun içerisine dahil olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tetikçi katilin güvenliğini gerekçe göstererek bu taşıma işlemi yapılmıştır. Şakran Cezaevi Yerleşkesi bir adliye değildir. Hukuki bir sürecin orada adil bir şekilde gerçekleşmesini beklememek gerekir. Bu başlı başına bir kayırmadır, bir hukuksuzluktur.

Mahkemede sanığın oturması gereken yerde sanık oturmuyor, mağdur tarafın oturması gereken yere sanık oturtulmuş. Burada mahkeme salonunda demokratik kamuoyuna mesajlar verildiğini biliyoruz. Bu büyük bir ayıptır, büyük bir utançtır. Bir tetikçi katilin ve tetikçi katilin arkasında olan güçlerin korunduğunu, yargı eliyle korunduğunu, kollandığını gösteren bir durumdur.

Oysa biz biliyoruz ki Deniz Poyraz’ın katili partimizin önüne gönderildi. Siyasi güçler tarafından eğitildi, donatıldı ve talimat verildi yardım edildi, bütün ihtiyaçları karşılandı ve HDP İzmir İl Binasına gönderildi. Katliam bittikten sonra pamuklara sarılarak alındı.

12 Ekim’de duruşma sonlandırılırken katil, “Dosyama HDP’nin kapatılma davası dosyasının eklenmesini istiyorum, cinayeti neden işlediğimi oradan anlayabilirsiniz” dedi. HDP’nin kapatma talimatını verenler, Kobani kumpas davasını kuranlar partimize bu katili gönderenler aynı adrestir, aynı kişilerdir.

DURUŞMA 27 ARALIK’TA

Buradan adalet çıkmaz, çıkabilecek kararları da kabul etmiyoruz. Bir an önce bu katili kimin azmettirdiğini, kimin partimize gönderdiğini, arkasındaki güçleri aydınlatmak ve arkasındaki maddi gerçekliği aydınlatmak için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Bunun bu iktidar tarafından da yapılmayacağının farkındayız. Deniz Poyraz için adaleti sonuna kadar savunacak olan bizleriz. Bütün demokratik kamuoyunu 27 Aralık’ta Deniz Poyraz’ın yanında bekliyoruz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak