PİRHA-Kobanî Davasında savunma yapan avukatlar, mahkeme heyetini eleştirerek “Ya bu iddianameyi hiç okumadınız ya da iddianamenin hazırlık aşamasına dahildiniz” dedi. Bir sonraki duruşma 14 Haziran’da görülecek.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, MYK üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişinin yer aldığı Kobanî Davası’nın 2’nci duruşmasının 3’üncü oturumu avukatların savunması ile devam etti.
Duruşmaya Diyarbakır’dan SEGBİS ile katılan RTÜK üyesi Ali Ürküt’ün avukatı Erhan Ürküt, mahkemenin AİHM kararına karşı bir “alerjisinin” olduğunu dile getirdi. Ürküt, “ANF’den iddianameye delil olarak topladığınız haberleri biz Google’dan taradığımızda bulamıyoruz. Çünkü ANF’ye Türkiye’den erişim engeli var. Müvekkilim RTÜK üyesi olduğu için kamu görevi yürütüyor. Mahkemeniz aracılığıyla kamu görevi yürütmesi engelleniyor” diye konuştu.
“TALİMAT ALMADIĞINIZI BELİRTEREK AKLIMIZLA ALAY EDEMEZSİNİZ”
HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli’nin avukatı Mustafa Kemal Baran ise mahkemenin talimatla yargılamayı sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:
“Talimat verildiğini ispatlayın dediniz. Kimse bir peçeteye bu talimatı yazarak size vermez. Aklımızla alay etmeyin. Biz talimat aldığınızı şuradan anlıyoruz; iddianamede olmayanları tensip zaptıyla delile dönüştürmeleriniz, AİHM kararının gereğini yapmamanız… Reddi hakim sebepleri gereği bu talimatı aldığınızı görüyoruz.”
“KOBANÎ OLAYLARINDA ÇETELERİN ROLÜ DE ORTAYA ÇIKACAK”
Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak, “Siyasi yargılama tespiti sadece bizim değil, AİHM Büyük Daire kararıyla da kesinleşti” diyerek şöyle devam etti:
“Siz talimat mı alıyorsunuz yoksa motivasyonunuz mu böyle, bunu çok kestiremiyoruz. Yargı mensuplarının kendilerini kolluk yerine, devletin bekçileri yerine koyma gibi bir motivasyonu var. Kürtlere ya da politik tutsaklara özel bir yaklaşımınız olduğu için mi AİHM kararını uygulamıyorsunuz, bunu yargılamanın sonunda göreceğiz.
Dünden beri, bu yargılama sürecine açıktan müdahale eden devletin memuru ve İçişleri Bakanının müdahalesini kendi üzerinizden atarak CMK’yı gösteriyorsunuz. Gereken işlemleri sizlerin yapması gerekiyor. Dosyanın içinde olan delilleri kimler topluyor? Sedat Peker son dönemlerde ifşalarda bulunuyor. Umuyoruz Sedat Peker gibileri, devletin diğer kurumlarında Sedat Peker gibi olanlar aslında Kobanî olaylarındaki rollerinin neler olduğunu söyleyecek.”
“NEDEN 6 YIL BEKLEDİNİZ?”
İbrahim Binici’nin avukatı Kemal Cihat Binici, müvekkili ile ilgili dosyada herhangi bir delil olmadığını, Binici’nin daha önce verdiği ifadelerin dosyada çarpıtıldığını söyledi. Avukat Mesut Özer ise, Mahkeme Başkanının hem dosyanın “bütün klasörlerini incelemiş olduğunu” söylediğini hem de “bu dosya evimde ve inceliyorum” diyerek çelişkili açıklamalarda bulunduğunu ifade etti. Dosyanın siyasi bir dosya olduğunun altını çizen Özer, ağır ithamlar bulunan dosyanın 6 yıl sonra açıldığının altını çizerek, “Bu kadar ağır iddialar için 6 yıl bir şey yapılmamışsa ortada siyasi bir durum var demek ki” dedi.
“DOSYALARI NASIL CİDDİYETLE İNCELEDİNİZ?”
Avukat Maviş Aydın ise duruşmanın yapıldığı binanın tepesinde keskin nişancılar olduğuna işaret ederek, bunun bile tek başına reddi hakim gerekçesi olduğunu söyledi. Aydın, heyetin tutuk incelemesini ciddiyetle yapmadığını dile getirdi. Şevin Kaya ise dosyayı talep ettiklerinde mahkeme kaleminin “dosya eklerine ulaşamadıkları” yönünde kendilerine bilgi verdiğini belirterek, “Kaleminizin bile ulaşmadığı dosya ve eklerini nasıl ciddiyetle incelediğinizi merak ediyoruz” dedi.
“TEKNİK OLARAK MAHKEME OLABİLİRSİNİZ AMA…”
Gülten Kışanak’ın avukatı Cihan Aydın, “Nasıl atandığınızı bize açıklamak zorundasınız. Doğal hakim ilkesiyle mi atandınız? Bu iddianame mahkemeye sunulduktan sonra bu davaya özel olarak atandınız. Bu atama usulü adil yargıç ilkesine uygun mudur? Bu dava kabul edildi öyle atandınız. HSK tarafından atandınız. HSK’yi kim belirliyor? 4’ünü Cumhurbaşkanı, 7’sini AKP-MHP iktidarı atıyor. Her gün müvekkillerimizi katil ilan edenler tarafından atandınız. Teknik olarak mahkeme olabilirsiniz ama teorik olarak değilsiniz. Şu ana kadar Anayasayı 3 kere ihlal ettiniz” ifadelerini kullandı.
“BU İDDİANAMEYİ HİÇ OKUMADINIZ!”
Avukat Mesut Beştaş, iktidarın bir algı operasyonu oluşturduğunu dile getirerek “Bunlar Meclis’te, Saray’da, Türkiye’de yayınlanan tüm basın yayın araçlarında, TV kanallarında uluslararası alanda, sosyal mecralarda düşmanına uygulamak istedikleri hususları 5 yıl boyunca sürdürmüş. Deliller toplanmış ve kucağınıza itilmiş. Bizim ulaşamadığımız mecralardan toplanan her şeyi delil olarak kabul ettiniz. Talebimizdir, Fırat News (ANF) ajansına erişmemiz sağlansın. Çünkü bu delillerin hepsini oradan almışsınız. Şu ana kadar yapılan uygulamalar düşman hukukunun ötesindedir. Düşmanlık yaptığınız şahsı yargılamanın bir kanunu yoktur” diye konuştu.
Gültan Kışanak, Emine Ayna ve Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mehmet Emin Aktar ise “3 bin 530 sayfalık iddianamenin hemen kabul edilmesinden iki şey anlıyoruz. Ya bu iddianame hiç okunmadan kabul edildi ya da mahkeme bu iddianamenin hazırlık sürecine dahildi. Bunların ikisi reddi hakim talebinin gerekçesi olarak yeterlidir” dedi.
SONRAKİ DURUŞMA 14 HAZİRAN’DA
Savunmalardan sonra mahkeme heyeti kararını açıklayarak, reddi hakim talebine ilişkin daha önce verdiği kararı tekrarlayarak talepleri reddetti. Heyet, iktidar yetkililerinin yaptığı açıklamaların kendilerini bağlamadığını da ileri sürdü. “Heyetin reddi taleplerinin reddine, tutuk hali ve adli kontrol kararlarının devamına” kararı veren mahkeme heyeti, duruşmayı 14 Haziran 2021’e erteledi. Ayrıca duruşmaların iki hafta kesintisiz yapılıp bir hafta ara verilmesi hususunu da karara bağladı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.