CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan Yıldırım’a kapımız açık, başkanlık tekliflerini görmek isteriz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Öyle bir başkanlık getirirler ki, ona yönelik eleştirimiz, kullandığımız dil farklı olabilir, argümanlar değişebilir ama ilke olarak karşıyız buna” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemiyle ilgili “AKP’nin hazırladığı metni görmek” istediğini söyledi. “Başbakan Binali Yıldırım’a kapılarının açık olduğunu” ifade eden Kılıçdaroğlu, “Şartımız yok, eleştireceğimiz yön açısından söylüyorum. Öyle bir başkanlık getirirler ki, ona yönelik eleştirimiz, kullandığımız dil farklı olabilir, argümanlar değişebilir ama ilke olarak karşıyız buna” dedi.
Anayasa çalıştayından sonra aralarında Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin de bulunduğu bir grup gazetecinin, başkanlık sistemine ilişkin sorularını yanıtlayarak, özetle şu mesajları verdi:
(Ortam anayasa yapmaya uygun mu?) Rejim değişikliği bu ortamda olmaz. Şimdi rejim değişikliği düşünülüyor. Bu ileride çok daha ciddi sorunlara yol açar. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gelen bir parlamenter sistemimiz var; tarafsız bir cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı bütün toplumu temsil ediyor. Tarafsızlığının ana amacı bu. Kurumlar arasında, erkler arasında bir sorun çıkarsa, o sorunun çözümünde başvuru konumundadır cumhurbaşkanı. Erkler arasında sorun çıktığı zaman sorunu çözecek hiçbir organ yok. Çünkü cumhurbaşkanı tarafsız değil.
(MHP’nin tavrı) Bir metin çıkmadan bugünden yorum yapmayı doğru bulmuyoruz. İki taraf da birbirlerine sıcak mesajlar veriyorlar, verebilirler tabii. Bahçeli’nin geçmişte başkanlık modeline karşı sert eleştirileri vardı. O eleştirilerin bugün de geçerli olduğuna inanıyorum. Ne değişti Türkiye’de?
“BAŞKANLIK TEKLİFLERİNİ GÖRMEK İSTERİZ”
(Başbakan randevu istedi mi, görüşür müsünüz?) Hayır. Randevu talebi olmadı bizden. Benim gözlemlediğim tablo şu: Bahçeli ile bir mutabakat sağlarlarsa, ondan sonra bir ‘Biz mutabakatı sağladık, siz de bize destek verin’ diye gelecekler. Her zaman kapımız açık, kimseye kapımızı kapamayız, gelirler düşüncelerimizi rahatlıkla söyleriz. Daha önce de sayın Yıldırım geldiğinde, ben kendisine başkanlık sistemine karşı çıktığımızı, doğru bulmadığımızı söyledik. Bir kez genel merkezimize gelmişti, orada ifade ettik.
“OTORİTERLİĞE KAYAN BİR TÜRKİYE İMAJI VAR”
(İdam eşzamanlı gelebilir) Yapılacak her değişikliğin Türkiye’ye yeni kazanımlar kazandırması lazım, geriye düşürmemesi lazım. Hukuk zemininden otoriterliğe kayan bir Türkiye imajı var. Bu imajın değişmesi lazım. Bu imajı değiştirmeyip de pekiştirirseniz bunun Türkiye’ye faturası ağır olur. Binali Yıldırım’ın bunun farkında olduğunu düşünüyorum. Bakan Mehmet Şimşek’in bunun farkında olduğunu düşünüyorum. Gayet net açıklamaları oldu. Şimşek’in açıklamaları, doğru açıklamalar.
“BİLMEDİĞİMİZ BİR METİN ÜZERİNDEN KONUŞMAK YANLIŞ”
(Referandumda ne olur?) Onu bilemeyiz. Metin ortaya çıkmadan bugün lehte veya aleyhte olacaktır demek çok zor. Önce metnin ortaya çıkması lazım. Bazı varsayımlardan yola çıkarak, doğal olarak siz kendiniz bilgiyi alır yorum yaparsınız ama biz siyasette sorumlu aktörleriz. Metin ortaya çıkmadan yorum yapmak, görüş bildirmek son derece… Nasıl olduğu belli değil. Nasıl, bir görmemiz lazım. İçeriğini tartışmak ve görmek lazım. Bahçeli ile Binali Bey karşılıklı bir metin üzerinde görüşmüş olabilirler, biz onu bilmiyoruz. Bilmediğimiz bir metin üzerinden konuşmak yanlış. Bahçeli’ye bir metin verilmiş olabilir. Bir metin üzerinde, belli ilkeler üzerinde görüşmüş, konuşmuş olabilirler, bunu bilemiyoruz.
(Bu yaklaşımı nasıl karşılıyorsunuz?) Doğru değil. Anayasalar birer toplumsal uzlaşma belgesidir. Bir partinin, iki partinin anayasası olmaz. O zaman anayasayı eline alan her vatandaş, ‘Bu benim anayasamdır’ demez. Bizim o toplumsal uzlaşmayı sağlamamız lazım.
(Metni görünce pozitif bakar mısınız?) Bir bakarsınız, hiç başkanlık yoktur, bilmiyoruz ki! Hiç başkanlık olmayan bir metin de olabilir, bizim de destek vereceğimiz bir metin de olabilir. Başkanlık yoktur, parlamenter sistemi daha da güçlendiren bir metin hazırlamışlardır. Buna hayır mı diyeceğiz. Başkanlık varsa, ona da bakacağız. Bu başkanlık, nasıl bir başkanlık? Türkiye’yi bölünme noktasına götüren bir başkanlık mı bu?
(Şartınız var mı) Şartımız yok, eleştireceğimiz yön açısından söylüyorum. Öyle bir başkanlık getirirler ki, ona yönelik eleştirimiz, kullandığımız dil farklı olabilir, argümanlar değişebilir ama ilke olarak karşıyız buna. Bunu söylüyoruz. Benim eleştirmem için nasıl bir düzen, nasıl bir model getiriyorlar, onu görmem lazım. Biz başkanlık sistemine karşıyız, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi savunuyoruz.
Yoruma kapalı.