PİRHA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Açık ve net söylüyorum, baroların bölünmesi vatana ihanettir. Ülkeye beka sorunu yaratan işte bu olaylardır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Gündeme ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, Z kuşağı tartışmalarına da değindi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Ben sana söyleyeyim. O kuşaktan oy alacaksan bu dediklerimi asla unutmayacaksın” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“BU GENÇLER SANA GÜVENİR Mİ?”
“Geçen hafta en çok tartışılan konulardan biri kuşağıydı. Üniversite sınavına giren gençler… Turist gelecek, otellerin dolması lazım deyip sınava erkene alalım, aileleriyle tatile çıkıp 5 yıldızlı otellerde tatil yapsınlar dediler. Sayın Erdoğan bu gençleri nasıl kandırıp oy alırım diye program yaptı ama bence o da pişman oldu. Çıktı, bunlar bir sürü laf etti ama onlar gerekli dersi verdiler.
Sen Z kuşağından oy almak istiyorsan önce gençler ne istiyor onu soracaksın. O kuşaktan oy alacaksan bu dediklerimi asla unutmayacaksın.
Gençler dikta yönetimi istemiyor. Sen bunu yapabilecek misin? Gençler diyor ki; Biz dayatmayı kabul etmiyoruz. Önce sınav tarihiyle oynayarak dayatmanın nasıl olduğunu gösterdin.
Gençler seçimlerime karışma diyor.
Gençler baskıcı dikta yönetimi değil, özgürlük istiyor. Saraydaki kişi, sen bunu yapacak mısın, baskıyı bırakacak mısın? Gençler, benim kararlarıma ve seçimime karışma diyor. Beni formatlamaya kalkma, tek tipleştirme diyor.
Gençler adalet istiyor, fırsat eşitliği istiyor. Gençler herkesten saygı görmek istiyor. Düşüncelerine, davranışlarına saygı görmek istiyor.
“Gençler, ‘eğitimde evrensel değerleri gözardı etmeyeceksin’ diyorlar. Başka ne diyor? ‘Soru sorma hakkımı engelleme, beni kobay olarak kullanma’ diyor. 18 yılda 15 kez eğitim politikası değişti. Bu gençler sana güvenir mi?”
“YÖK DENEN DARBE KURUMUNU KALDIRACAĞIZ”
“Üniversiteler artık bilgi üretmiyor. Bir üniversite bilgi üretirse o ülkenin sanayicileri katma değeri yüksek ürün üretirler. Ve Türkiye dünyada söz sahibi olur. Eğer üniversiteleri üniversite yapabilirsek, barış istedi diye hocaları atmazsak söz sahibi olabiliriz.
“Sizin tercihlerinizle biz iktidar olduğumuzda size söz veriyoruz YÖK denen darbe kurumunu kaldıracağız.”
SOYLU ŞİKAYETE RAĞMEN SORUŞTURMA AÇTIRMADI
“Bu ülkenin geleceği gençlere emanet edilmiştir. Daha yeteneksizler torpille işe başlarken, daha iyi iş için yurt dışını gösteren iktidardan hesap sormayacaklar mı?
Kütahya’dan bir örnek vereyim. Eski bir Kütahya milletvekilinin bir kızı var. Bu kıza hiçbir sınava girmeden memur olarak işe alıyorlar ve özel kalem yapıyorlar. Bu kız Kütahya’da değil, Ankara’da oturuyor. Tam 143 gün Ankara’da oturdu, yurt dışına çıktı, rapor gönderdi ve maaşını tıkır tıkır aldı. Sanki Kütahya’da adam kalmadı ‘Ankara’dan adam alalım’ dediler. Olay şikayet ediliyor. Ayrıntıların hepsi var. Hiçbir tahkikat yapılmıyor. Soruşturma açılmasını istemeyen Süleyman Soylu.
Sonra, Ankara’ya TOKİ’ye uzman olarak atıyorlar. Ben sınava giren 2,5 milyon genç kardeşime soruyorum: Kanada’ya gönderdiniz gencecik çocuğu oraya hizmet ediyor. Hiçbir geçerliği olmayan rapor gönderen kişiyi TOKİ’ye gönderiyorsunuz.Bunlara gençler oy verir mi? Bu gençler size oy vermez. Saray’dakilerin iktidarına son verecekler de bu gençler olacak.”
“BAROLARIN BÖLÜNMESİ VATANA İHANNETTİR”
Adaletin en önemli ayaklarından biri avukatlar… Dünyanın bütün ülkelerinde, hangi rejimden olursa olsun, avukatlar hakimler ve savcılar önemlidir. Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanmasına itiraz ediyorlar. Baro başkanları yürüyüş yaptılar. Ankara’da baro başkanları yerde arkada polis duvarı var. Polisin burada günahı yok. Polise burayı tut diyorlar, tutuyorlar. Bu fotoğrafı gören Türkiye’de demokrasinin olmadığı algısına kavuşur. Devletin bunu yapmaması lazım.
Baro başkanlarının yürüyüşüne kendisi de avukat Mansur Yavaş, çadır gönderdi, su gönderdi. Almadılar. Yemek vermediler. Devleti sağduyu ile yönettiğinizde bunlar olmaz.
Baroları bölüyorlar. İnanç bağlamında, etnik kimlik bağlamında bölüyorlar. Açık ve net söylüyorum, böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana, Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanettir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmaz. Baro başkanlarını ayırıyorlar. İktidara muhalif olan barolar, etnik kimliklere göre barolar… Baroların bu şekilde bölünmesi bu vatana ihanettir, ülkeye en büyük ihanettir. Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Yarın inanç ve etnik kimliğe göre bölünen baroları nasıl savunacaksın? (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.