PİRHA- KHK ile öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen 4 öğretmen Erzincan merkezde yakınlarının açtığı kitap ve kırtasiye dükkanında çalışmaya başladılar. Öğretmenler, “Güçlükler, zorluklar içinde öğretmen olduk. Emeğimizin gasp edilmesini affetmeyeceğiz. Hukuki anlamda hakkımızı aramayı sürdüreceğiz” diyor.
15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce emekçi mesleklerinden ihraç edilmişti.
29 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan 675 sayılı KHK ile öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen 4 öğretmen Erzincan merkezde yakınlarının açtığı kitap ve kırtasiye dükkanında çalışmaya başladılar.
“MADDİ VE MANEVİ KAYIPLAR YAŞADIK”
23 yıllık öğretmen olan Nuri Koç, geçmiş dönemlerde 2 dönem Erzincan Eğitim-Sen Şube Başkanlığı yapmış ve yönetim kurullarında yer almış. 23 yıllık öğretmenlik yaşamının 20 yıla yakınını Erzincan’da geçiren Koç, “Dilimizin eğitim ile ilgili sorunlarına müdahil oldum. Demokratik eğitim, eşit özgür bir ortam için çabaladık ve Erzincan’da takdir gördük. 23 yıllık öğretmenlik hayatımızda ortaya koyduğumuz hizmet, mücadele ve çabanın karşılığı olarak işimizden, ekmeğimizden olduk. Öğrencilerimizden uzaklaştırıldık, eğitim ortamlarımızdan, sendikal faaliyetlerden uzaklaştırıldık. Maddi ve manevi kayıplar yaşadık” dedi.
“TÜCCAR VEYA TİCARET ERBABI DEĞİLİZ”
Yaşamlarını sürdürmek için bahçede, tarlada çalıştıklarını, ekonomik sosyal sorunları olan insanlarla bir arada olma çabalarının olduğunu belirten Nuri Koç, “Bize ve mesleğimize yakın olan kitap-kırtasiye dükkanınında, bir yakınımızın açtığı yerde çalışmaya başladık. Erzincan Eğitim-Sen’li yaklaşık 11 öğretmen mesleğinden ihraç edildi. Demokratik eğitim mücadelesi içinde çaba sarf eden arkadaşlarımızdı. KHK ile ilgili komisyonda 2 yıldan fazla süredir dosyamız bekletiliyor, herhangi bir ret kararı gelmedi. Biz tüccar veya ticaret erbabı değiliz, bu işi alanımız ile ilgili yaptığımız mücadelenin devamı olarak görüyoruz. Daha güzel ve iyi imkanların olduğu zamanlara ulaşacağız” diye ifade etti.
17 yıl lise öğretmenliği yapan Daimi Doğan‘ın ise hakkında açılmış bir soruşturma bile yok. Eğitim-Sen Erzincan Şubesi’nde iki dönem yöneticilik yapan ve sendikal faaliyetlerde buluna Doğan, Erzincan Dersimliler Derneği’nin de iki dönem yönetim kurulunda yer almış. Anadil ile ilgili çalışmalarının ve yazarlık deneyimi olan Doğan’ın Kırmancki ‘Huyayîş Karode Şorişgêrane yo’adıyla bir derleme fıkra (mesel) kitabı var. Ayrıca Doğan, Erzincan’da iki yıl Kırmancki kurs vermiş.
“MESLEĞİMİZDEN İHRAÇ EDİLDİĞİMİZİ BİRBİRİMİZDEN DUYDUK”
Sadece öğretmenlik görevini yerine getirmenin yetmediğini suya sabuna da dokunmak gerektiğini söyleyen Doğan, “Biz derdi olan insanlarız. Bir gece yarısı kamudan, öğretmenlik mesleğinden ihraç edildiğimizi birbirimizden duyduk. Bu şoku atlatmak kolay değil. Okulumuza dönünce öğrencilerimizde hüzün vardı, onlar da anlamlandıramadı. Bilinmeyen çevreler ile bir takım ön yargılarla karşılaşmak zorunda kaldık. Zaman geçtikçe taşlar yerine oturuyor. Çünkü Erzincan’da herkes bizim mağdur edildiğimizin farkına vardı ve bizi tanıyorlardı” dedi. Erzincan halkından ve sendika çevresinden büyük destek gördüğünü belirten Doğan, onların yanında olduğunu bilmenin kendilerine güç verdiğini söyledi.
“ARILAR İLE ÇOCUKLAR BİRBİRİNE BENZEMİYOR”
“Biz öğretmen olarak doğmadık” diyen Doğan, “Zaman geldi Ege ürünlerini, zeytin ve benzeri şeyler getirip dost çevreye sattık. Zaman geldi arıcılık yaptım, arıcılıkla hayatımı sürdürmeye çalıştım. Arılarla çocuklar birbirine benzemiyor, onu gördük. Emeğin olduğu yerde güzellikler de oluyor. Bizim yerimiz öğrencilerimizin yanı. Erzincan’da kırtasiye bakımından ciddi anlamda bir boşluk var. ‘Bu boşluğu neden biz doldurmayalım?’ dedik. Öğretmenlikten ihraç edilmemizden bu yana 2 yıl 8 ay gibi bir süre geçti. Yeni bir heyecanla insana hizmet etme iradesinin içerisindeyiz. Yüreğimizin bir tarafı öğrencilerimizin yanında olmak, onların duygularına ortak olmak istiyor” diye konuştu.
“HAKLARIMIZ ELİMİZDEN ALINDI”
Yokluklar içerisinde eğitim sürecini tamamladıklarını belirten Doğan, şunları kaydetti:
“Güçlükler, zorluklar içinde öğretmen olduk. Emeğimizin gasp edilmesini affetmeyeceğiz. Hukuki anlamda hakkımızı aramayı sürdüreceğiz. İhraç edildiğimizden 2 gün sonra hukuksal arayışımızı sürdürdük. Mağdur edildik, sosyal güvenlik hakkımız elimizden alındı, seyahat hakkımız kısıtlandı. Tam olarak bizden ne istendiğini bilmiyoruz. Biz bu ülkenin yurttaşlarıyız, kazanılmış bir hakkımızın gaspı söz konusu ve bu hakkın tesliminden başka yol yok.”
“‘CAN’ KAVRAMI DEĞERLİ BİR KAVRAM”
Doğan, kırtasiye dükkanlarının adını neden Can koyduklarını da şöyle anlattı:
“İşletmemizin adı Can kitap-kırtasiye. Can kavramı bizim için çok değerli kavram. Biz burada 4 canız. 4 can olarak öğretmenlik mesleğine dönene kadar bu dayanışmamızı sürdüreceğiz.”
Ali ŞEKER/ERZİNCAN
Yoruma kapalı.