Alevi Haber Ajansi

KHK ile ihraç edilen akademisyenler dayanışmanın mekânı Kültürhane’yi kurdu-VİDEO

PİRHA- Üniversiteden uzaklaştırılan barış akademisyenleri Mersin’de dayanışmanın mekânını kurdu. “Kültürhane” adıyla açılan mekânı PİRHA’ya anlatan Galip Deniz Altınay, “Kültürhane ‘sessiz ölüm’ projesine karşı, dayanışmanın ve paylaşmanın adı olacak” dedi.

Haberin Videosu

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesinde çıkarılan OHAL ve KHK’ler, yaşamda neler değiştirdi? Cumhurbaşkanına göre sermayenin önünü açmak ve işlerini daha iyi yapmalarını sağlamak, Başbakana göre, vatandaşın etkilenmediği bir OHAL rejimi.

Bu “yeni” süreçten ise erken etkilenen kesimlerden biri Akademiya. “Bu suça ortak olmayacağız” diyen ve bir bildiri yayınlayan Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenler, kitlesel linçe maruz kaldı. Bazı yerlerde gözaltına alınıp davalar açılırken, büyük çoğunluğu da kürsülerinden oldu.

Ya sonrası? “sessiz ölüm”e mahkûm edilmek istenen akademisyenlerin bir kısmı yurtdışına “sürgün” giderken, bazıları da yaşama tutunmanın yollarını aramaya başladı. Bu arayışın ortaya çıkardığı bir sonuç –ya da yeni bir başlangıç mı desek- olan “kültürhane.”

“İKTİDAR ÖZELLİKLE İMZACI AKADEMİSYENLERİ TOPLUMDAN TECRİD ETMEK İSTEDİ, ANCAK BAŞARAMADI”

“Kültürhane” serüvenini Galip Deniz Altınay’dan dinleyelim. Tamamlamak üzere oldukları “Kültürhane” projesini anlatırken çok heyecanlanıyor, tabi birazda tatlı bir yorgunluk göze çarpıyor. Kolay değil, hayatlarını akademide devam ettirirken birden “dışarıda” bırakılmak veya kalmak ve başka bir mecrada hayata deva etmek.

Diren Keser: Kültürhane’ye gelmeden önce üniversiteden uzaklaştırılmanızdan bu yana olan süreci bizimle paylaşır mısınız?

Galip Deniz Altınay: 11 Ocak’ta vicdanımızın sesini dinleyerek “bu suça ortak olmayacağız” deyip bir bildiriye imza attık. İnsan hakları ihlalleri ve çatışmalar şiddetlenmişti. Ben de buna bir itiraz olarak bildiriye imza attım. İmza sonrası bildiriye kendi üniversitemizden kaç kişinin imzaladığını daha sonra öğrendim. Mersin üniversitesinde bugün yaşanan anti-demokratik uygulamalar daha erken başladı. Atanan rektör, işe erken başladı. İlk olarak sözleşmesi yenilenmesi gereken akademisyenlerin sözleşmelerini yenilemeyip işlerine son verdi. Daha sonrasında OHAL’in ardından çıkartılan KHK’ler ile ikinci kez atılmış oldum. Şunu söylemek gerekiyor; iktidar özellikle imzacı akademisyenleri üniversitelerden uzaklaştırarak, ölüme mahkum etmek ve toplumdan tecrid etmek istedi. Ancak tam tersi oldu. Toplumla daha fazla iç içe olma şansı yakaladık. Daha önce tanımadığım birçok insanla arkadaşlık kurdum. Toplumun her kesiminden yoğun bir destek geldi. Bir an olsun yalnız kalamadık. İktidar böyle olacağını bilseydi, kesinlikle bizleri atmazdı.

“DAYANIŞMAYI ÖRMENİN MEKÂNI OLAN “KÜLTÜRHANE”NİN BİR KAMUSAL ALAN OLMASINI İSTİYORUZ”

Kültürhane fikri nasıl doğdu ve şu an ki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Kültürhane” bir hayaldi bizim için ve bu hayali başta 22 barış imzacısı arkadaşımız olmak üzere onlarca insanın katkısıyla gerçekleştirdik.  Yani “kültürhane” bizim hayalimiz değildi, pratiğe geçince olmadığını da gördük. Kitapların yeniden öğrencilerle ve Mersin ile buluşmasına vesile olacak bir yer “Kültürhane”. Dayanışmayı örmenin mekânı olan “kültürhane”nin bir kamusal alan olmasını istiyoruz.

“KÜLTÜRHANE KOLEKTİF AKLIN MEKÂNI OLACAK”

Peki “Kültürhane” topluma ne kazandıracak?

İhraçlar sonrası ülkenin birkaç kentinde kurulmuş dayanışma akademileri vardı. Dayanışma akademilerinde önemli etkinlikler yapıldı. Kültürhane’de dayanışma akademilerinin bir devamı gibi bir çalışma yürütecek. Sadece çay içilen sohbet edilen yer olmaktan öte; atölyelerin yapıldığı, okumaların ve tartışmaların gerçekleştirildiği, imza günlerinin olduğu, film gösterimlerinin yapıldığı, dinletilerin olduğu, panellerin düzenlendiği bir mekân olmasını istedik ve öyle tasarladık. Ama sadece bizim tarafımızdan değil kolektif bir akılla bu süreci yürütmek istiyoruz. Yaşayan bir mekâna dönüşmesi için bu şart. Bunu da şimdiye kadar başardık. Ayrıca, Hopadaki çay kolektifinin ürününün, Zapatistadan gelen kahvesinin, Kazova’nın elbiselerinin de bulunacağı bir dayanışma ağının mekânı olacak “Kültürhane”. Ticarethane yerine “kültürhane” kurarak kârın minimize edildiği, yerine dayanışmanın sağlandığı bir alan açarak, bir değer kazandırmak temel hedefimiz.”

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Kültürhane bize bir yol açtı. Yol beraber yüründüğü zaman anlam kazanacak ve daha yürünecek çok yolumuz var. Kültürhane, bu yolcuğunun adımlarından biri.  Paylaştıkça, dayanıştıkça anlam kazanacak. Paylaşmayı çoğaltmaya ve dayanışmaya bekliyoruz.

Diren KESER/MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak