PİRHA- Koç Üniversitesi yurdunda Alevi öğrenciye yönelik ırkçı saldırı ve söyleme tepki gösteren DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, “Cumhuriyet modernitesinin kurucu aklının, resmi ideolojinin, bir öğrenci şahsında güncellenmesi halidir. Asla kabul etmiyoruz. Bir mücadele hattı oluşturulmadığı ve bir araya gelinmediği sürece, Yolda birlik sağlanmadığı müddetçe bu saldırılar artacaktır” dedi.
Koç Üniversitesi’nin öğrenci yurdunda TÜBİTAK birincilik ödülü alan üniversiteli F. B.’nin, aynı odayı paylaştığı Hasan Ege Karanfil ve Arda D. tarafından Kürt ve Alevi olduğu gerekçesiyle saldırıya maruz kalmasına yönelik tepkiler sürüyor.
Alevi-Kürt olduğu için ırkçı saldırıya uğrayan F.B ile saldıran öğrenciler arasındaki ses kayıtları soruşturma dosyasına girdi. Saldıranların “Kürt olduğu yetmezmiş gibi adam bir de Alevi ya” dedikleri kayıtlara yansıdı.
DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, saldırıyı PİRHA’ya değerlendirdi.
“Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmaktır” diyen Mahmut Esat Bozkurt’un sözlerini hatırlatan Kete, AKP-MHP ittifakının ve resmi ideolojinin de üniversitelerden başlayarak bütün kamusal alanı dincilik, ırkçılık ve cinsiyetçilik üzerinden inşa etmek istediğini kaydetti.
1921 ANAYASASI HATIRLATMASI
Yeni yılda da Alevilere yönelik ırkçı söylemlerin ve saldırıların devam ettiğini söyleyen Kete, “2024 yılına girerken bütün Alevi kurumları olarak Türkiye’de çokluğun teklik üzerine değil ikrarlı ve rızalı bir şekilde bir konsensüs ilkesiyle beraber bu vatanda eşit ve özgür yurttaş olarak yaşamamız konusunda temennilerimizi söyledik. Bu yeni yüzyıla girerken 1921 Anayasası’nda belirlenen konsensüs ilkesi çerçevesinde bütün farklılıkların, etnik yapıların beraber yaşayacağı bir durumu temenni etmiştik. İnancımızın zihniyet yapısı da bu konuda buna meydan açmaktadır. 72 millete bir bakma ilkemiz bir konsensüs ilkesidir. Fakat gördüğümüz gerçeklik buna uygun olmadı. Koç Üniversitesi’nde yaşanan süreçle söylenen söylemler büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun ifadesidir” dedi.
“MAHMUT ESAT BOZKURT’UN RUHU ADETA DEVREDİLDİ”
Kete, Alevi öğrenciye yönelik saldırının resmi ideolojinin yansıması olduğuna vurgu yaparak, “Cumhuriyetin kurucu ideologlarından olan Mahmut Esat Bozkurt’un, ‘bu ülkede Türk olmayanların bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmaktır’ söylemi Koç Üniversite’nde mağdur olan öğrenciye yönelik de söylemlerdi. Mahmut Esat Bozkurt’un ruhunun adeta yeniden devriye edildiği bir süreç yaşandı. Öğrencinin kendi kimliği, inancı, kültürü, yönelimleri doğrultusunda bir yaşam inşa etmesi en doğal hakkıdır. Bunun üzerinden yok edilmesi adeta itlaf edilmesi gibi söylemler ırkçı, faşist söylemlerdir. Bu bir kişinin fevri söylemleri değil, cumhuriyet modernitesinin kurucu aklının, resmi ideolojinin bir öğrenci şahsında güncellenmesi halidir. Asla ve asla kabul edebileceğimiz bir durum değildir” diye konuştu.
“ÖZEL SAVAŞ POLİTALARININ KÜRDE VE ALEVİYE YÖNELİK UYGULAMASI”
Zeynel Kete, AKP-MHP ittifakının ve resmi ideolojinin üniversitelerden başlayarak bütün kamusal alanı dincilik, ırkçılık ve cinsiyetçilik üzerinden inşa etmek istediğini ifade etti.
Alevi öğrenciye saldırının özel savaş politikalarının Alevi ve Kürt’e yönelik uygulamaları olduğuna işaret eden Kete şöyle deva etti:
“Bu söylem sadece Alevilere yönelik değil, sistem dışı kalan, mücadele eden demokrasi güçleridir. Bu öğrencinin karşı karşıya kaldığı zulüm ve linç edilme hali eğer bu toplumda kabul görürse, demokrasi güçleri bu konuyla ilgili bir araya gelmezse ve özelde Alevi demokratik hareketi bir bütünen yolda birliği sağlamazsa, çözüm alıcı müdahalelerde bulunmazsa bunlarla çok karşılaşacağız. Yaşam alanlarımızı daraltmaya benzer zulmün, linçin bundan sonrada olabileceğinin benzer ifadesidir. Bu tarz söylemler ve söylemde bulunanlar yargılanmaz ve hak ettikleri ceza ile karşılaşmazlar iseler güven kazanacaklar. Yaptıkları kendilerine kar kalacaktır. Özel savaş politikalarının Kürt’e ve Aleviye yönelik uygulamalarıdır. Biz Alevi kurum temsilcileri ve ocakzadeler olarak bu söylemlere asla ve asla rızalık göstermeyiz.”
“MÜCADELE HATTI OLUŞMAZSA SALDIRILAR ARTAR”
Resmi ideolojinin saldırı ve söylemlerine maruz kalan farklı kimlik ve inançların ortak bir mücadele hattı oluşturmaması durumunda saldırıların artacağına vurgu yapan Zeynel Kete, “Nasıl ki 1921 Anayasası’nda bir konsensüs ilkesi sağlanarak bütün farklılıklar bir araya geldiyse yaşadığımız an itibariyle ülkenin yine böyle bir duruma ihtiyacı vardır. Bir rıza anayasası ile eşit ve özgür yurttaş olarak hep beraber sorunları çözebilecek bir pratik geliştirmemiz gerekiyor. Bu tarz söylemler, gayretler demokratik siyaset ve cumhuriyetin demokratikleşmesi ile ilgili adımlar arttığı müddetçe elbette birilerinin alanları daralacaktır” dedi.
Kete, Alevilerin sorununun sadece Alevilerle çözülebilecek bir sorun olmadığını belirterek, “Aleviliğin değil Alevilerin bir sorunu var. Alevilerin sorunu da demokrasi mücadelesi veren, Kürtlerle, emekçilerle birlikte çözülür. Bunların bir araya gelmesi elzemdir, olmazsa olmazdır. Bir mücadele hattı oluşturulmadığı ve bir araya gelinmediği sürece, yolda birlik sağlanmadığı müddetçe bu yaptırımlar artacaktır. Bu tip baskının, dinciliğin, ırkçılığın önüne geçmenin en büyük yolu Yolda ikrarlı birliktir” ifadelerini kullandı.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.