PİRHA- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yazılı bir açıklama yaparak, “Salgınla mücadelede zorunlu hizmet ve mal üretimi dışında bütün çalışma durdurulmalı, bu alanlar dışındaki tüm çalışanlara ücretli izin verilmelidir” çağrısında bulundu.
Dünyada yaklaşık 2 milyon insanın yakalandığı, 130 bin insanın da hayatını kaybettiği Covid-19 salgınına ilişkin Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan resmi verilere göre 14 Nisan itibariyle Türkiye’de toplam vaka sayısı 65.111, toplam ölüm sayısı 1.403, toplam yoğun bakım hasta sayısı 1809 ve toplam entübe sayısı ise 1.087 olarak kayıtlara geçti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yazılı bir açıklamayla salgınla mücadele gerekçesiyle en temel insan haklarına yönelik ihlallerin arttığına tanıklık edildiğini belirtti.
Nüfusun en az %60’ının halen potansiyel taşıyıcı-hasta olarak ölüm riskiyle işe gidip geldiğini vurgulayan KESK, “Salgının ekonomik ve toplumsal yaşama etkilerinin azaltılması için yasa çıkarılıyor, ama sermayedarlara 100 milyarlık destek, vergi indirimleri, teşvikler, vergi afları çıkarken halkın, emekçinin payına kolonya ve maske düşüyor. Maske dağıtımı ise haftalardır halen organize edilebilmiş değil” dedi.
“Sermayenin doymak bilmez kar hırsına, beton aşkına, çarklar dönsün diye her gün başka bir işçiyi, emekçiyi kurban veriyoruz” ifadesini kullanan KESK taleplerini bir kez daha dile getirdi:
- Salgınla mücadelede zorunlu hizmet ve mal üretimi dışında bütün çalışma durdurulmalı, bu alanlar dışındaki tüm çalışanlara ücretli izin verilmelidir.
- Yasada işçilerin en temel haklarını ortadan kaldıracak ücretsiz izin ve sefalet ödeneği uygulamasından vazgeçilmeli, 15 Mart tarihi esas alınarak, hiçbir koşul aranmaksızın işten çıkarılması yasaklanan tüm işçilere asgari ücretten az olmamak kaydıyla kısa çalışma ödeneği ve daha önce işten çıkarılan tüm işsizlere işsizlik sigortası ödeneği verilmeli, işçilerin talepleri karşılanmalıdır. İşsizlik sigortası fonundaki 131 milyar TL işçiler için kullanılmalıdır.
- Toplu iş sözleşmesi ve grev durdurma ile ilgili madde geri çekilmelidir; toplu iş sözleşmelerinde hak düşürücü sürelerin durdurulması yeterlidir.
- 4688 sayılı yasada kamu emekçileri sendikalarının yetki tespiti, salgının gerektirdiği kısıtlamaların kaldırılmasından sonra sendikal faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli süre de göz önünde bulundurularak en erken 15 Kasım 2020 tarihi esas alınarak yapılmalıdır. Covid-19 salgınının duruma ilişkin TTB, SES başta olmak üzere emek ve meslek örgütlerinin tavsiyeleri doğrultusunda sendikaların görüşleri alınarak tarih belirlenmelidir.
- Belediyelerin borç veya alacaklarını erteleme kararı, belediye yönetimlerinin kendi karar ve yetkilerine bırakılmalıdır.
- Salgın koşullarında halkın sağlığının korunması ve salgınla etkili mücadele edilmesi için yerel yönetimler tarafından sunulan zorunlu kamusal hizmetlerin aksamadan ve gerekli sağlık önlemleri alınarak sunulması, artan maliyetlerin karşılanması için genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan pay, en az 6 ay boyunca ilgili belediyenin nüfusuna orantılı bir şekilde %20-50 arasında arttırılmalı ve bu paylardan hiçbir kesinti yapılmamalıdır.
- Varlık Fonu derhal lağvedilmeli, kamu kaynakları halk sağlığının, emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi, herkese gelir güvencesi sağlanması için kullanılmalıdır.
- Tüm vergi yükünün emeğiyle geçinenlerin sırtına yıkılmasından vazgeçilmeli, servet vergilendirilmelidir.
- Salgınla mücadelede en ön safta yer alan sağlık çalışanlarının talepleri karşılanmalıdır, personel sayısı güvenceli çalışma koşulları sağlanarak arttırılmalı, KHK ile işinden edilen, güvenlik soruşturması nedeniyle bekletilen tüm sağlık emekçileri acilen göreve başlatılmalıdır.
- Kamu-özel fark etmeksizin çalışan tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalıdır; kadına yönelik şiddette yaşanan artışa karşı gerekli tedbirler alınmalı, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi etkili bir şekilde uygulanmalı; sığınma evleri arttırılmalıdır.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.