PİRHA- KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, emekçilere ağır yük getiren bütçeye karşı uyarıda bulunarak, “2026 bütçesi yoksulluğu derinleştirecek, bu nedenle bütün bölge illerinden Samsun ve Adana’da buluşarak halk için bütçe talebimizi yükselteceğiz” dedi.
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, cumartesi günü Samsun ve Adana’da yapılacak bölge mitingi öncesi PİRHA’ya konuştu. Yılmaz, AKP iktidarının 2026 bütçesinin emekçiler için “daha çok vergi, daha az kaynak” anlamına geldiğini vurgulayarak, “Bu bütçe yoksulluğu derinleştiren, şirketleri kollayan bir bütçedir. Halk için bütçe ve demokratik Türkiye talebini büyüteceğiz” dedi.
2026 BÜTÇESİ: DAHA ÇOK VERGİ, DAHA AZ KAMU HİZMETİ
Sevgi Yılmaz, bütçe hakkının yüzyıllara yayılan demokratik bir mücadele sonucu kazanıldığını hatırlatarak, tarihsel süreci şöyle aktardı:
“13. yüzyıldan bu yana, Magna Carta’dan beri bütçe hakkı kabul edilmiş bir haktır. Bu hak, krala ya da padişaha ‘Bizden vergi topluyorsun ama nereye harcadığını bilmiyoruz’ diyerek itiraz eden halkın mücadelesiyle kazanıldı. Yani bütçe hakkı, emekçilerin, işçilerin yüzyıllardır sürdürdüğü demokratik bir mücadelenin ürünüdür.”
Bugün ise parlamentoda görüşülen bütçenin toplumun gündemine dahi girmediğini belirten Yılmaz, geniş kesimlerin “Meclisten bize dair bir şey çıkmaz” düşüncesiyle bütçe sürecinden uzaklaştırıldığını vurguladı.
“2026 BÜTÇESİ EMEKÇİLER AÇISINDAN AĞIR SONUÇLAR DOĞURACAK”
Yılmaz, iktidarın Meclis’e sunduğu 2026 bütçesinin emekçiler açısından ağır sonuçlar içerdiğini ifade ederek, “Siyasi iktidar bize ‘2025’i mumla arayacaksınız’ diyor aslında. Çünkü 2026 bütçesi, bizlerden daha çok vergi toplayıp kamu hizmetlerine daha az kaynak aktaracağını açıkça gösteriyor. ‘Gelirleri artıracağım, giderleri azaltacağım’ diyorlar. Bu kulağa iyi geliyor ama giderleri kimden azaltacaklar? Gençlerden, kadınlardan, işçilerden, kamu hizmetlerinden kesecekler; parayı yine şirketlere aktaracaklar” dedi.
“BÜTÇE DEMOKRATİK DEĞİLSE ÜLKE DE DEMOKRATİK DEĞİLDİR”
Vergi yükünün büyük bölümünün emekçilerin sırtına yüklendiğini vurgulayan Yılmaz, şirketlere sağlanan vergi indirimlerine dikkat çekerek, “Dünyanın en yüksek KDV’lerinden birini ödüyoruz. KDV’yi yüzde 47’ye çıkarmayı planlıyorlar. ÖTV’de artış var. Ama şirketlerden aldıkları vergiyi düşürüyorlar. ‘Her 100 liranın 11 lirasını şirketlerden alacağım’ diyor ama o 11 liranın 7 lirasını tekrar teşvik adıyla şirketlere veriyor. Sağlığa yok, eğitime yok, emekçiye yok. Bütçe demokratik değilse ülke de demokratik değildir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE OTORİTERLEŞTİKÇE BÜTÇE DE KEYFİLEŞİYOR”
Bütçenin kaynak aktarımındaki tercihlerin iktidarın yönetim anlayışını ortaya koyduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye giderek otoriterleşen bir yönetim altında. Bu otoriterliğin bütçeye yansıması da çok açık: Kamu kaynakları keyfi biçimde harcanıyor, yandaş şirketlere aktarımlar artıyor. Biz buna karşı halk için bütçe, demokratik Türkiye talebini yükselteceğiz” diye konuştu.
KESK’in bütçe karşıtı bölge mitinglerinin sürdüğünü belirten Yılmaz, Adana mitinginin programını ve devam edecek çalışmaları şöyle aktardı:
“Bu hafta sonu cumartesi günü Samsun’da saat 13.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda buluştuk. Adana’da ise saat 12.00’de Uğur Mumcu Meydanı’nda olacağız. Önümüzdeki hafta İzmir ve Van mitinglerimiz yapılacak. Daha sonra gençlerle birlikte Marmara Bölgesi’nde büyük bir buluşma planlıyoruz. Ocak ayı itibarıyla mücadelemizi büyüteceğiz; gerekirse iş bırakmaya, greve, hatta genel greve kadar gideceğiz. 2026’da daha çok çalışıp daha az kazanacağız. Yoksulluk artacak, işsizlik zaten tavan yaptı. Sağlıklı beslenme, barınma, nitelikli sağlık hizmetine erişim giderek zorlaşacak. İktidarın planladığı şey tam olarak bir mahrumiyet yılıdır ve biz buna itirazımızı büyüteceğiz.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

Yoruma kapalı.