PİRHA – TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin ve Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç’in tutuklanmasına ilişkin KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy düşüncelerini PİRHA ile paylaştı. Atasoy, TV10’un bütün engellemelere rağmen Türkiye’de farklı inançların, muhaliflerin sesi olduğu için tehlike olarak görüldüğünü belirtti.
Haberin videosu
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin ve Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç’in tutuklanmasına ilişkin PİRHA’ya konuştu. Atasoy, “TV10 bütün engellemelere rağmen Türkiye’de farklı inançların, farklı kesimlerin, kadınların, muhaliflerin, Kürtlerin sesi olmaya çalıştı. Bu nedenle de tehlike olarak görüldü” dedi.
OHAL REJİMİYLE DEMOKRATİK DEĞERLER TERÖRİZE EDİLMEYE ÇALIŞILDI
AKP iktidarının 15 yıl boyunca tek başına sürdürdüğü iktidarını bu 15 yıl sonunda yeni bir rejimin inşasına doğru sürüklerken aslında siyasal ajandasında olan pek çok şeyi tek tek hayata geçirerek özellikle 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’den sonra bunları hayata geçirerek yeni bir rejimin inşasına dayanak olarak kullanmaya çalıştığını ifade eden Atasoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“OHAL ve KHK rejimiyle toplumdaki muhalif tüm kesimler ve tüm odaklara karşı çok ciddi bir şekilde baskı geliştirildi. Bu cendere içerisinde insanların, kurumlarının, örgütlerinin bir araya gelmesi engellenerek Türkiye’de gerçekten demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü ve barışı inisiyatif kesimleri terörle bağlantılandırarak aslında evrensel, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik değerler terörize edilmeye çalışıldı.
Bunu en çok da tek elden yürüttüğü basın ayağı ile yapmaya çalıştı. Bu anlamda alternatif olarak, evrensel değerlere bağlı olarak, muhalif basına yönelik çok ciddi bir saldırı operasyonları geliştirdi. Aslında TV10’a yönelik saldırıyı bunlardan bağımsız görmemek lazım.”
TV10 ENGELLEMELERE RAĞMEN MUHALİFLERİN SESİ OLDU
TV10’un engellemelere rağmen Türkiye’de farklı inançların, farklı kesimlerin, kadınların, muhaliflerin, Kürtlerin sesi olmaya çalıştığını belirten Atasoy, “Bu nedenle de tehlike olarak görüldü. Eşitlik, özgürlük, demokrasi dediği için terörist ilan edilmek istendi. Hem geçmiş dönemde sendikamızda emeği geçmiş, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri sendikamızda yönetim kurulu üyeliği yapmış Veli Büyükşahin’in bu anlamda yürüttüğü mücadelenin engellenmek istenmesi, hem emek ve demokrasi güçlerinin basın ayağıyla da cezalandırılması kapsamında değerlendirdiğimiz bir şey” dedi.
ÖZGÜRLÜĞÜN, BARIŞIN SESİNİ HİÇ KİMSE KISAMAZ
TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin’in, Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç’in ve kameraman Kemal Demir’in tutuklanmalarını kınadığını söyleyen Atasoy demokratik kitle örgütlerine çağrı yaptı:
“Bütün engellemelere rağmen basın yayın yoluyla tüm arkadaşlarımızın bu baskılara rağmen bir araya gelmesi için KESK olarak da tüm demokratik kitle örgütlerine buradan çağrı yapmak istiyoruz. Özgürlüğün demokrasinin barışın sesini hiç kimse kısamaz. Bugün Afrin’e yönelik operasyon çerçevesinde halkları karşı karşıya getirmeye çalışan bu köhne zihniyeti, bu tekçi, mezhepçi, cinsiyetçi, ırkçı rejime karşı birarada olmanın, sesleri, canları çoğaltmanın zamanıdır diyoruz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.