PİRHA – 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri Yüksek Hakem Kurulu kararının ardından resmen sona erdi. KESK, konuya dair açıklamasında, “Bu düzenle kamu emekçileri lehine herhangi bir kazanımın elde edilmesi mümkün değildir. Sistem iflas etmiştir. 4688 sayılı yasa mefta olmuştur” dedi.
Haberin videosu
5. Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde yetkili sendika ile hükümet arasında uzlaşı sağlanamamasının ardından Hakem Heyeti zam oranı kararını açıkladı. Yüzde 4+4’lük zam oranına dair sert tepki gösteren KESK, konuya dair genel merkez binasında açıklama yaptı.
“HAKEM KURULU VERİLEN GÖREVİ YERİNE GETİRDİ”
Basın metnini okuyan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, “Hakem değil fanatik taraftar” dediği Hakem Heyeti’ni şu sözlerle eleştirdi:
“Konfederasyonumuz bu görüşmelerin daha ilk oturumunda yeni bir satış sözleşmesine dair kaygı ve öngörüsünü masada da açıkça dile getirmiştir. Konfederasyonumuz bir yandan mevcut TİS sürecinin bir ortaoyunundan ibaret olduğunu teşhir ederken bir yandan da diğer konfederasyonlara grevli, gerçek ve özgür bir toplu sözleşme düzeni için birlikte mücadele ve eylem çağrısında bulunmuştur.
İktidar yasadan ve yetkilendirilmiş yandaş konfederasyondan aldığı destekle geçmiş yılları da aşan bir cüretle ilk günden itibaren ‘dediğim dedik’ tavrını sergilemiştir.
Ortada açık bir danışıklı döğüş yaşanmaktadır. Yandaş Konfederasyon, üyelerinin giderek artan isyanı karşısında, sonucun değişmeyeceğinin net olduğu Hakem Kuruluna giderek üzerindeki üye baskısını azaltmayı, gaz almayı hedeflemiştir. Göstermelik bir iki eylemle de bunu pekiştirmek istemiştir.
Hakem Kuruluna gidilirken konfederasyonumuz, üyelerinin ağırlıklı kısmının hükümet tarafından belirlendiği bu kuruldan kamu emekçileri lehine herhangi bir karar çıkmasının mümkün olmadığını ifade etmiş, diğer konfederasyonlara bir kez daha birlikte mücadele çağrısında bulunmuştur.
Toplu Görüşmeler süreci de dâhil, 18 yıldır hiçbir görüşme süreci bu kadar dağınık, bu kadar belirsiz ve bu kadar pervasız yürütülmemiştir.
Hakem Kurulu tam da öngördüğümüz şekilde hükümetin son teklifini aynen oy çokluğuyla kabul etmiştir. Hakem Kurulu’nun atanan üyeleri baştan sona kadar blok şeklinde oy kullanmış ve verilen görevi yerine getirmişlerdir.
Kısacası bugüne kadar mevcut anti demokratik sistemin kurallarını bile yok sayarak diğer konfederasyonlara bilgi verme gereği duymadan kamu işvereni ile kapalı kapılar ardında görüşmeler yapmayı, gece yarıları bakanlarla toplantılar yapmayı gelenek haline getiren, adına yetkili olarak atandıkları 5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine hiç sormadan geçmiş yılların kayıplarını içermeyen tekliflerini kafalarına göre değiştirenler, hiçbir temel sorunumuzu çözmeyen mutabakatları ‘tarihi başarı’ olarak göstererek bizleri kandırmaya çalışanlar, sırtlarını dayadıkları, iktidarın kendilerini kandırdığını iddia etmiştir.
“YANDAŞ KONFEDERASYON SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞTIR”
KESK olarak, bağımsız ve tarafsız arabulucu mekanizmalara karşı değiliz. Ancak böylesi mekanizmalar arabulucu nitelikte olmalı ve tarafların başvurup başvurmaması kendi isteklerine bağlı olmalıdır. Böylesi kurulların kararı bağlayıcı olmamalı, grev hakkının kullanımını engellememelidir.
Oysa mevcut Kurul hükümetin bir organı gibi tasarlanmış ve oluşturulmuştur. Bir noter işlevi görmektedir. Gerek bileşimi, gerekse yapısı itibariyle hükümetin atadığı üyelerden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kamu emekçilerinin temel taleplerinden ve ülke gerçekliklerinden tamamen uzak, hükümetin yönlendirmesiyle açıkladığı karar, Hakem Kurulu mekanizmasının iflası anlamına gelmektedir.
Dolaysıyla Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun aldığı bu karar, kamu emekçileri nezdinde meşru ve hukuki değildir.
Günlük bir çay parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklilerinin ücretlerinin artırılmasını öngören Hakem Kurulu kararını kabul etmiyoruz.
Grevsiz, ILO sözleşmelerine uygun olmayan, her durumda hükümetin kararlarının çıkacağı mevcut toplu sözleşme düzeni ile geleceğimiz nokta buraya kadardır. Bu düzenle kamu emekçileri lehine herhangi bir kazanımın elde edilmesi mümkün değildir. Sistem iflas etmiştir. 4688 sayılı yasa mevta olmuştur.
Yandaş Konfederasyon bir kez daha suçüstü yakalanmıştır. Elde edilen kimi ayrıcalıklarla, satış sözleşmeleriyle emek mücadelesinin yürütülemeyeceği tarihte de, ülkemizde de defalarca ispatlanmıştır. Aksini iddia ediyorlarsa, bir kez daha hodri meydan diyoruz: en yakın tarihte genel greve gidip hayatı durduralım. Krizin faturasının emekçilere kesilmesini engellemenin mücadele etmekten başka yolu yoktur.
Gelin, haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok sayanlara kapı kulu değil emekçi olduğumuzu birlikte gösterelim.
Gelin insanca bir yaşam için taleplerimize sahip çıkmaya devam edelim ve bu talepler için mücadeleyi birlikte yükseltelim.”
PİRHA / ANKARA
Yoruma kapalı.