PİRHA – KESK, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine karşılık “Seçimlere endeksli tanzim edilmiş enflasyon, artan hayat pahalılığını ve mali kayıplarımızı gizleyemez” dedi.
TÜİK’in 4 Mart’ta açıkladığı enflasyon rakamlarına dair KESK, “Ülkeyi toz pembe göstermeyi hedefleyen manipülasyon politikasının üründür” değerlendirmesi yaptı. KESK Yürütme Kurulu’nun kaleme aldığı yazıda hükümetin, hayat pahalılığına, işsizliğe çözüm üretmek yerine seçimlere yatırım yaparak, tanzim satış mağazası açma gayretinde olduğu ifade edildi.
Ekonomik kriz nedeniyle milyonlarca yurttaşın yaşamının alt üst olduğuna da vurgu yapılarak şu bilgiler paylaşıldı:
“Temel ekonomik göstergeler büyümenin yavaşladığını, sanayi başta olmak üzere her alanda üretimin daraldığını, artan hayat pahalılığı sonucu halkın tüketiminin alabildiğine kısıldığını, döviz kurundaki dalgalanmanın sürdüğünü, halkın ekonominin geleceğine ilişkin güveninin yerlerde süründüğünü gösteriyor. Hükümet ise yaşanan hayat pahalılığına, işsizliğe kalıcı çözüm üretmek yerine yaklaşan seçimlere kadar tanzim satış mağazası açma, işsizlik fonunu yağmalama gibi geçici önlemlere başvurmaya, üstelik bu geçici önlemleri yaşanan gerçek enflasyonu ve işsizliği manipüle etmenin aracı olarak kullanmaya devam ediyor.
TÜİK verileri her zaman olduğu gibi gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Örneğin sebze ve meyve başta olmak üzere gıdada enflasyon artmıştır. En basitinden bir adet marulun fiyatı 6 TL’yi, bir demet maydanozun fiyatı 2 TL’yi görmüştür. Üstelik mevsimlik meyve ve sebze fiyatları da el yakmaktadır. 1 adet karnabaharın fiyatı 10 TL, pırasanın kilogramı 9 TL’dir. Sağlık enflasyonu ise 19 Şubat’ta ilaçlara yapılan %26,4’lük zam sonrası dün açıklanan oranın çok daha üstüne çıkmıştır.”
“ENFLASYON ARTIŞI YOKSUL KESİMİ VURMAKTA”
KESK, Tanzim Satış Mağazalarının enflasyon rakamlarını düşük göstermenin aracı olarak kullanıldığına dikkat çekilirken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamasını “ibretlik” olarak olarak yorumladı. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Bugüne kadar sadece büyük şehirlerde sınırlı sayıda açılan, üstelik kotalı satış yapılan Tanzim Satış Çadırlarının 82 milyonluk ülkenin gıda enflasyonunu düşürdüğünü iddia etmek halkın aklıyla dalga geçmektir. Kaldı ki dün açıklanan TÜİK verilerine göre gıda enflasyonun yıllık %29,25 oranı ile yıllık %19,67 olan genel enflasyonun yaklaşık 10 puan üzerindedir. Şubat 2019 verilerine göre resmi gıda enflasyonun yılık %29.25 olduğu, gerçekte ise meyve ve sebze fiyatlarında ortalama %40 artışın yaşandığı koşullar en çok toplumun dar gelirli, yoksul kesimlerini vurmaktadır. Yine elektrik, doğalgaz, suya yapılan zamlar ve kira artışlarının en çok etkilediği kesimin de kamu emekçilerinin de içinde bulunduğu dar gelirliler olduğu açıktır. Kısacası gelirinin önemli bir bölümünü gıda ürünlerine kira, elektrik, su, doğalgaz gibi temel tüketim maddelerine kalanını ise eğitim ve sağlığa ayırmak zorunda kalan dar gelirli milyonların yaşadığı enflasyon TÜİK’in resmi enflasyonun çok daha üstündedir.”
Kamu emekçileri ile işçilerin ödediği gelir vergisi yükü de eleştirilerin odağında yer aldı. “TÜİK rakamları hem Saray’ın hem hükümetin hayat pahalılığını düşük göstermeyi hedeflediği manipülasyonlardır” denilen açıklamada, “Tüm kesimleri hayat pahalılığını, işsizliği olduğundan düşük göstermeyi hedefleyen manipülasyonlara itibar etmemeye, insanca yaşama yetecek bir ücret ve güvenceli bir çalışma için yan yana mücadele etmeye çağırıyoruz” vurgusu yapıldı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.