PİRHA- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “virüs kitlesel bulaşma dönemine girdi. Radikal tedbirler artık kaçınılmaz” açıklamasına Kamu Emekçileri Konfederasyonu’ndan (KESK) tepki geldi. KESK yönetimi “Eğer aklımızla dalga geçmiyorlarsa açıklanan önlemlerden hangisinin radikal önlem olduğunu açıklamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Pandemi koşullarının ağırlaşması ardından iktidarın açıkladığı yeni tedbir kararları emek cephesinin tepkisine neden oldu. KESK, konuya ilişkin yazılı yaptığı açıklamada iktidarın, halk sağlığından ziyade sermayenin yanında olduğunu savundu.
“EMEKÇİLR SALGIN YOKMUŞ GİBİ ÇALIŞIŞTIRILACAK”
İktidarın pandemi ile ciddi bir mücadele niyetinin olmadığını ifade eden KESK, açıklamasında şu eleştirilerde bulundu:
“Tüm dünyada hayata geçirilen tedbirlerin çok uzağında, virüs sadece gece yayılıyormuşçasına yapılan düzenleme iktidarın sermayeyi koruma amacını gizlemeyi, pandemi ile mücadele ediliyor görüntüsü vermeyi, masa başı sayı ayarlamaları ile gerçek tabloyu gizlemeye devam etmeyi amaçladığını göstermektedir.
Gerçek vaka sayısının günlük olarak 50 binin üzerinde olduğuna dair hastanelerden, filyasyon ekiplerinden gelen bilgilere bakıldığında açıklanan önlemlerin vaka sayılarını düşürmeyi değil uygulanan ‘kitle bağışıklığı’ politikasında kontrolü kaybetmemeyi amaçlandığını düşündürtmektedir. Ancak bunun faturası çok ağır olduğu gibi ‘kitle bağışıklığı’ politikasının bilimsel bir karşılığının olmadığını başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm bilimsel çevreler kabul etmektedirler.
Açıklanan tedbirlerde yüzlerce, binlerce işçinin çalıştığı işyerlerine yönelik bir düzenleme yoktur. Kamu emekçileri salgın yokmuş gibi çalıştırılmaya devam ettirilecekler.
Düzenlemede işyerlerini kapatmak zorunda kalanlara maddi destek sağlanmadığı gibi işsizler ordusuna katılacak yeni yüz binlere yönelik bir destek de düşünülmemiştir. Birçok ülkede pandemi sonrası ‘temel vatandaşlık geliri’, ‘asgari geçim aylığı’ vb. adlarla hayata geçirilen sosyal devlet uygulaması düzenlemede olmadığı gibi iktidarın aklından dahi geçmemektedir.
Sağlık Bakanı daha dün virüsün kitlesel bulaşma dönemine girdiğini ve radikal tedbirlerin kaçınılmaz olduğunu açıklamıştır. Eğer aklımızla dalga geçmiyorlarsa açıklanan önlemlerden hangisinin radikal önlem olduğunu açıklamaya davet ediyoruz. Kaldı ki, hala il ilçe kongrelerini yapmaya devam eden, mitinglerine, düğünlerine binlerce kişiyi çağıran, çay paketleri atarak izdihama yol açan AKP’den radikal önlem beklenmeyeceği açıktır.
Halk sağlığını değil sermayenin öncellenmesini içeren önlemlerle pandemi ile mücadele edilemeyeceği gibi iktidarın tavrını değiştirmemesi durumunda şu andaki tablodan daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalma endişesi taşımaktayız. 2021 bütçesinde pandemi ile mücadele ve alınacak önlemler için ciddi bir kaynak ayrılmamış olması ve Sağlık Bakanının da bunu itiraf etmiş olması kaygımızı haklı kılmaktadır.
Bu nedenle KESK olarak iktidara bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; salgınla mücadele ediyorMUŞ gibi yapmaktan vazgeçin!”
“ZORUNLU HARCAMALAR DEVLET TARAFINDAN ÖDENSİN”
KESK, işyerlerinde dönüşümlü çalışma uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek şu taleplerde bulundu:
“Hamile, süt izninde olan, engelli, bağışıklık sistemi hastalığı, diabet, kalp-damar, astım, KOAH, hipertansiyon, akciğer-karaciğer hastalığı böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığa veya zayıf bağışıklık sistemine sahip olan, 60 yaşın üstünde olan, kreşe devam eden veya ilköğrenim çağında çocuğu olup, eşi kamu personeli olmayan veya eşinden boşanmış/ayrılmış olan, bakmakla yükümlü olduğu anne veya babası bulunan personelin, kritik işler de dahil olmak üzere işe başlatılması tehlike tamamen ortadan kalkıncaya kadar ertelenmelidir.
En az 4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalıdır. Bu süre boyunca sağlık, belediye temizlik ve gıda satışı dışındaki diğer tüm faaliyetler durdurulmalıdır.
Sağlık emekçilerine nitelikli kişisel koruyucu donanım eksiksiz sağlanmalıdır. Pandemi ile mücadelede bakanlık sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile kolektif çalışmalı, bu kurumları sürece dahil etmelidir.
Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeli, kredi borçları vb. ertelenmeli, tüm vatandaşlara yurttaşlık temel geliri sağlanmalıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.