PİRHA – KESK Ankara Şubeler Platformu, ‘OHAL’e hayır KHK’ler geri çekilsin’ talebi ve seçimlerdeki tutumlarını kamuoyu ile paylaşmak amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, Bizler, kamu emekçileri, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik başta olmak üzere herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve anadilde kamu hizmetini esas alan siyasi programları destekleyeceğiz” denildi.
KESK Ankara Şubeler Platformu Kızılay Sakarya Caddesi’nde OHAL’e hayır KHK’lerin iptal edilmesine ve bununla birlikte seçimlerde emekçilerin tutumuna ilişkin yapmak istediği basın açıklamasına güvenlik güçleri tarafından Ankara Valiliği’nin yasağı gerekçe gösterilerek bir kez daha izin verilmedi.
Emekçiler yasağı tanımadıklarını bunun anayasayı ihlali anlamına geldiğini ifade ederek basın açıklaması yapmak için pankart açtıkları anda polis tarafından anonslar yapılarak müdahale edildi. Yaşanan gerginlik üzerine KESK’li emekçiler basın açıklaması yapmak üzere Eğitim Sen 5 No’lu Üniversiteler şubesinin önüne gelerek basın açıklamasını gerçekleştirdiler.
“TARİHİMİZİN EN KARANLIK DÖNEMİNDEN GEÇMEKTEYİZ”
Basın açıklamasını metnini KESK Şubeler Platformu dönem yürütmesi adına Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Fevzi Yılmaz okudu.Yılmaz yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL ile memleketimiz; hukuksuzluğun, adaletsizliğin, emeği hedef alan saldırıların merkezi haline gelmiştir. KHK’ler aracılığıyla binlerce emekçi işlerinden edilmiş, işçilerin anayasal hakkı olan grevler yasaklanmış ve sosyal yaşamın her alanında baskılar artmıştır. Tarihimizin en karanlık döneminden geçmekteyiz.”
“KUTUPLAŞMA VE ŞİDDET GİDEREK TIRMANDIRILMIŞTIR”
Yılmaz, “KESK Ankara Şubeler Platformu olarak, nesnel bir Türkiye tablosu çizmek istiyoruz” diyerek şunları aktardı:
- “Gece yarıları çıkarılan KHK’ler ile 116 bin kamu emekçisi hiçbir soruşturma ve mahkeme süreci olmadan sorgusuz, sualsiz işinden, ekmeğinden edilmiştir.
- Hukukun en temel normları ortadan kaldırılarak, masumiyet ilkesi yok sayılmıştır.
- Neyle suçlandığını dahi bilmeyen 116 bin kamu emekçisini bir yıl sonra kurdukları OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna havale edip, ‘git suçsuzluğunu ispatla’ demişlerdir.
- Kanun Hükmünde Kararnameler, torba yasalar ve “dönüşüm” programlarıyla çalışma yaşamı parçalanmış, güvencesizlik, esnek istihdam, taşeronlaşma ve kayıt dışı çalışma yaygınlaştırılmış, güvencesiz çalışma kalıcı istihdam haline getirilmeye çalışılmış, ülkemiz ulusal ve uluslararası sermaye için “ucuz işgücü cenneti” haline getirilmiştir.
- Sermayenin daha fazla kar elde etmesi uğruna işçi sağlığı ve güvenliğinin piyasaya açılması ve açık ihmaller nedeniyle binlerce emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş, sakat kalmış ya da meslek hastalıklarına yakalanmıştır.
- Siyasette, ekonomide ve yaşamın her alanında gerilim, kutuplaşma ve şiddet giderek tırmandırılmıştır.
- AKP iktidarında kadın sadece aile kavramı içinde tanımlanmış, cinsiyetçi söylem ve uygulamalarla kadına yönelik şiddet meşrulaştırılmış, neo liberal, dinci-gerici politikalarla kadın bedeni denetim altına alınmak, kadın emeği ise daha da ucuzlaştırılarak güvencesizliğe mahkum edilmek istenmiştir.
Kısacası AKP İktidarı’nda kamu emekçileri ve toplum kesimleri güvencesizlik ile mevcut gidişata razı olma seçeneklerinden birini tercih etme dayatması ile karşı karşıya bırakılmıştır. KESK Ankara Şubeler Platformu olarak bu dayatmayı reddettiğimizi duyururuz.”
“24 HAZİRAN’DA KARANLIK GİDİŞATIN DEVAM EDİP ETMEYECĞİ BELİRLENECEK”
24 Haziran 2018 baskın genel seçimlerini tüm yurttaşlar kadar kamu emekçilerini de yakından ilgilendirdiğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
“24 Haziran’da asıl olarak AKP’nin dayattığı tekçi, otoriter, dinci-gerici, mezhepçi ve etnik politikalara dayalı karanlık gidişatın devam edip etmeyeceği de belirlenecektir. Bizler, Kamu emekçileri olarak AKP+MHP’de ifadesini bulan Cumhur İttifakına oy vermeyecek, geleceğine sahip çıkacak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerini daha güçlü savunacak ve takipçisi olacağımızı buradan kamuoyunu duyururuz.
Bizler, kamu emekçileri, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik başta olmak üzere herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve anadilinde kamu hizmetini, insanca yaşanacak bir ücreti, herkesin gelirine göre vergilendirileceği vergi adaletini sağlamayı esas alan siyasal programları destekleyecektir.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.