PİRHA- KESK Eş Başkanları, Kızılay Konur Sokakta Bulunan Mülkiyeliler Birliği’nde bir basın toplantısı yaparak, AKP hükümetinin uygulamalarına dikkat çekti. Toplantıda ihraç edilen emekçilerin işe geri alınmaları talep edilerek, mücadele çağrısı yapıldı.
KESK’e bağlı tüm sendikaların MYK üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda basın metnini KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik okudu.
“ZİFİRİ KARANLIK BİR TÜNELDEN GEÇİYORUZ”
Bozgeyik, “AKP karanlığı hak ve özgürlükler üzerine bir karabasan gibi çöküyor. Her gün bir gün öncesini aratır duruma geldi. Korku, kutuplaşma ve kaos stratejisi üzerinden geleceğimiz ipotek altına alınmaya çalışılıyor” dedi.
“Zifiri karanlık bir tünelden geçiyoruz” diyen Bozgeyik, şunları kaydetti:
“Bir kez daha 15 Temmuz darbe girişimini lanetliyor, temel hak ve özgürlükler karşıtı tüm girişim ve hareketlere karşı net bir tutum içinde mücadele ettiğimizi, edeceğimizi belirtiyoruz. Darbeler ancak toplumsal barışın tesisi, temel hak ve özgürlüklerin esas alındığı yeni toplumsal sözleşmeler, evrensel hukukun tüm norm ve ilkeleriyle hayata geçirilmesiyle önlenebilir. Yeni darbelerin zemini de ancak bu şekilde kurutulabilir. Darbeye karşı kendi darbesini gerçekleştirmek yeni darbelere davetiye çıkaracağı gibi, kaosun ve gerilimin sürekliliğini sağlar. AKP’nin gerçekleştirdiği tam da budur. Birkaç gün önce yıldönümü vesilesi ile AKP ve Devlet Bahçeli ortak yapımı bir takım etkinliklere şahit olduk. Bu etkinliklerle muhalif kesimlere karşı açıkça gözdağı verilmiş, AKP sivil darbesinin ve OHAL’in olağan hale getirileceği ilan edilmiştir. Nitekim 14 Temmuz’da yeni bir KHK ile binlerce kamu emekçisi ihraç edilmiş, dün yapılan açıklamayla da ilk ilan edildiğinde 45 gün süreceği söylenen OHAL 4. Kez uzatılmıştır.”
“ARKADAŞLARIMIZ NEYLE SUÇLANDIKLARINI BİLMİYOR”
14 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanan 692 sayılı KHK ile KESK’e bağlı sendikaların üyelerinden aralarında çok sayıda şube başkanlarının olduğu 701 kişinin daha ihraç edildiğinin belirtildiği açıklamada, “Toplamda şu an itibariyle 3942 KESK’li en ufak bir gerekçe söylenmeden, hukuksal bir süreç işletilmeden, kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın ihraç edilmiş durumdadırlar. AKP açıkça örgütlü mücadeleyi, sendikal hak ve özgürlükleri hedef almaktadır. İhraç edilen arkadaşlarımızla ilgili FETÖ iddiası olmadığı gibi neredeyse tamamına yakınının haklarında daha önce açılmış bir dava yoktur. Bazı arkadaşlarımız hakkında açılan davalar ise lehlerine sonuçlanmıştır” denildi.
İhraç edilen KESK’lilerin neyle suçlandıklarını bilmediklerinin belirtildiği açıklamada, Askeri darbe dönemlerinde bile olmayan işlemlerle karşı karşıyayız. Bizlerin tek suçu AKP’ye muhalif olmaktır. KESK tam da bu özelliğinden dolayı AKP iktidarının ve yandaşlarının hedefi olmaktadır” ifadesi dile getirildi.
Diyarbakır’da ihraç edilen KESK’lilerin basın açıklaması yapma hakkının bile ellerinden alınarak en az 32 kişinin gözaltına alındığının hatırlatıldığı açıklamada, açlık grevindeki eğitimcilere de değinildi.
“NURİYE VE SEMİH YAŞATILMALI”
“Nuriye ve Semih’in talepleri taleplerimizdir. Arkadaşlarımızın talepleri derhal karşılanmalı, ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir. Nuriye ve Semih yaşamalı, yaşatılmalıdırlar. Aksi durumda bunun tek sorumlusu AKP hükümeti olacaktır.”
BİRLİKTE VE ORTAK MÜCADELE VURGUSU
Bozgeyik’in ardından basın açıklamasına KESK Eş Başkanı Aysun Gezen devam etti.
Gezen de KESK’in 7-8-9 Temmuz’da yapılan 9. Olağan Genel Kurulu sonrası yeni kararlar alındığını belirterek, “9. Olağan Genel Kurulumuz; birlikte ve ortak mücadelenin önemine dikkat çekerek referandumda açığa çıkan Hayır iradesinin, Adalet Yürüyüşünde öne çıkan adalet talebinin, gerici/mezhepçi eğitime karşı bilimsel, demokratik, özgürlükçü, laik ve anadilinde eğitim hakkının, kadınların cinsiyet ayrımcılığına karşı eşitlik mücadelesinin sahiplenilerek emek ve demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi kararlılığını vurgulamıştır” dedi.
“1 AĞUSTOS’TA TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ BAŞLAYACAK”
Aysun Gezen şunları dile getirdi:
“Özelleştirme ve taşeronlaştırma ile kamuda istihdam parçalı hale getirilmiş, sözleşmeli, esnek ve kuralsız çalışma yaygınlaştırılmıştır. İstihdamda kuralsızlığı, taşeronlaşmayı, güvencesizliği temel alan dönüşümün bedeli artan iş cinayetleri ile emekçilere ödetilmektedir. Angarya çalışma artırılmış, çalışma süreleri uzatılmıştır. Sendikal ve demokratik haklarını kullanan emekçilere yönelik baskı, ceza ve sürgünler hız kazanmış, özellikle konfederasyonumuza bağlı sendikaların üyelerini hedef alan çok yönlü saldırılar artmıştır. Böylesi ağır bir ortamda, 1 Ağustos 2017 tarihinde, kamu emekçilerinin 2018-2019 yılları için toplu sözleşme süreci başlayacaktır. Yandaş Konfederasyon kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını peşkeş çekerek hormonlu büyümeye devam ededursun, bizler gelecek ay yapılacak toplu sözleşme görüşmelerini bir kez daha kamu emekçilerinin gerçek sorunlarını ve taleplerini gündeme getirmek için değerlendirecek, taleplerimiz için fiili ve meşru mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. TİS taleplerimiz ve yaklaşımımıza dair önümüzdeki günlerde Konfederasyonumuz gerekli açıklamayı yapacaktır.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.