PİRHA- KESK Dersim Şubeler Platformu, “Geçinemiyoruz” sloganıyla Dersim’de sokağa çıktı. Yapılan basın açıklamasında “Halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dersim Şubeler Platformu, TBMM’de görüşmeleri süren 2022 Bütçe Yasa Teklifi görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. “Geçinemiyoruz” sloganı ile sokağa çıkan KESK’liler, “Halktan ve emekten yana bütçe için omuz omuza!” dedi.
Basın açıklamasını Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Mazlum Doğan okudu. “Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz” diyen Doğan, şu açıklamayı yaptı:
“Ülkeyi yönetenler büyüme rekorlarından, şahlanan Türkiye’den bahsediyor. Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için, halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor.
Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz.
Her gece ‘yarın nelere zam gelecek’ endişesiyle yatıyoruz. Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz.
Bu zorlu süreçte TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren, 2022 Bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Anayasamızda sosyal-hukuk devleti tanımı yapılmaktadır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler, ülke kaynakları, emekçilerden, halktan alınan vergiler, sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Bizim cebimizden alınanlar işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alınanlarla milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket daha da zenginleşmektedir.
Toplumsal cinsiyete duyarsız, eşitsizlikleri artıran bütçede kadınların ekonomik kaynaklara, kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa ve sosyal koruma haklarına eşitsiz erişimi, bakım ve ev içi emeği ile çifte mesaisi bir kez daha göz ardı edilmektedir. Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın ‘geçinemiyoruz’ diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır.
Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükü hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın.
Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.
Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.
Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlara bütçeden ayrılan pay artırılsın.
En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin.
Herkese temel gelir güvencesi sağlansın.
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin.
Kısacası bu ülkenin işçileri, emekçileri olarak yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların, insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.