PİRHA-Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) pandeminin 1. yılını geride bırakması nedeniyle hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. “Salgın yönetiminde ‘algı yönetimi stratejisi’ni esas alan iktidar ‘başarı’ hikayesi yaratmak istemiş ise de bir maske dağıtımını dahi beceremedi” dedi.
KESK Yürütme Kurulu, geride bıraktığımız bir yıllık pandemi sürecinde emekçi kesimin durumuna dikkat çekerek rapor hazırladı. “Pandemi güvencesiz çalışmanın insanlığı yok edebileceğini gösterdi” denilen açıklamada sınıfsal eşitsizliğin de derinleştiğine vurgu yapıldı.
Pandeminin en çok işçi, kamu emekçileri ve kadın çalışanları etkilediği söylenen KESK raporunda sermaye sınıfının salgını fırsata çevirdiği de ifade edildi.
“SALGINDA KAZANILMIŞ HAKLAR BUDANMAYA ÇALIŞILDI”
KESK raporunda kamu hizmetlerinin parasız, nitelikli, ulaşılabilir, bilimsel ve anadilinde olması gerektiği vurgulanırken “Bu talep artık tüm insanlığın talebi ve mücadele gerekçesidir” denildi.
Raporun devamında şu ifadelere yer verildi.
“Neoliberal ekonomi politikaları ve kapitalist sistem doğayı, insan dışındaki canlı varlıkları, eko sistemi tahrip ederek yeni salgınları tetikliyor, salgınları sermayeyi büyütmek için kullanıyor, salgını gerekçe yaparak kazanılmış hakları buduyor, salgın sonrasında ise yeni durumu kendi lehine kalıcı hale getirmek istiyor.”
“SAĞLIK HİZMETİNE ERİŞEMEDİĞİ İÇİN BİNLERCE İNSAN EVİNDE ÖLDÜ”
“Sağlık hizmetlerinin özelleştirmesi salgının başlamasıyla birlikte tam anlamıyla bir kaosa yol açmış, binlerce insan sağlık hizmetine erişemediği için evlerinde yaşamını yitirmiş, cenazelerine günler sonra ulaşılmış, cenazeleri TIR dorselerinde bekletilmiş, mezarlıkların dahi paralı hale getirilmesi nedeniyle gömülmeleri için uğraşlar verilmiştir.”
“HUZUREVLERİ MEZARLIĞA DÖNDÜ”
“Birinci basamak sağlık hizmetlerinin neredeyse ortadan kaldırılması, yetersiz hastane ve tıbbi malzeme gibi nedenlerle kurtarılabilecekken on binlerce insan hastane bahçelerinde, yerlerde çırpına çırpına yaşamını yitirmiştir. Neoliberalizmin ‘sosyal güvenliğe yük olarak’ gördüğü yaşlılar salgında gözden ilk çıkarılanlar olmuş, huzurevleri mezarlığa dönmüştür.”
“EMEKÇİLER META OLARAK GÖRÜLDÜ”
“Devletlerin salgının pik yaptığı dönemlerde dahi binlerce işçiyi fabrikalarda çalışmaya zorlayarak işçi sağlığı ve güvenliğini değil mal ve sermaye üretimini öncelediğini, emekçileri girdi ve meta olarak gördüğünü en yalın haliyle göstermiştir.
Pandemiyle birlikte ülkelerin sınırları gibi evlerin kapıları da kapandı, buna paralel olarak ev içi şiddet, taciz ve tecavüz vakaları tüm ülkelerde yaygınlaştı. Evden çalışmaya ek olarak bakım hizmetleri de kadına yüklendi, dünya genelinde en az 30 milyon kişi işten çıkarılırdı, işten çıkarmalarda ilkin kadınlar akla geldi! Bu durum kapitalizmin foyasını açığa çıkardı, boyasını pul pul döktü. Bu nedenle cinsiyet temelli bütçe, toplumsal cinsiyet eşitliği talebinin haklılığı da daha iyi anlaşılmaktadır.”
“İKTİDAR ALGI YÖNETİMİ STRATEJİSİNİ ESAS ALDI”
“Ülke yönetiminde olduğu gibi salgın yönetiminde de ‘algı yönetimi stratejisi’ni esas alan iktidar bir ‘başarı’ hikayesi yaratmak istemiş ise de bir maske dağıtımını dahi beceremeyip sonunda paralı hale getirmesiyle salgın politikası çökmüştür.”
“6 MİLYON 200 BİN İŞÇİ GELİR VE İŞ KAYBINA UĞRADI”
“Dünyada Meksika’dan sonra işçilere en az mali kaynak aktaran ülkemizde en az 6 milyon 200 bin kayıtlı işçi gelir ve iş kaybına uğradı. Kayıt dışı çalışanlar ise son bir yıldır tümden yoksulluk ve açlık girdabında yaşamaya tutunmaya çalışmaktadır. İktidar başka gündemlerle gözlerden uzak tutmaya çalışsa da pandemide çok sayıda insanımız ekonomik zorluklar nedeniyle intihar etmiş, yaşamını yitirmiştir.”
“ŞEFFAF SALGIN YÖNETİMİ HAYATA GEÇİRİLMELİ”
KESK raporunda öncelikli yapılması gerekenler de sıralandı. En kısa sürede güvenilir ve nitelikli aşı temininin yapılması gerektiği ifade edilirken şu önerilerde bulunuldu:
“Biliminin yol göstericiliğinde şeffaf salgın yönetimi hayata geçirilmeli. Eğitime İlişkin ise; ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan kadro atamaları yapılmalıdır. Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır. Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.