Alevi Haber Ajansi

KESK Ankara: OHAL/KHK rejiminize güvenerek daha fazla suç dosyalarınızı kabartmayın

PİRHA – KESK Ankara Şubeler Platformu 2017 Ocak ayından bu güne her hafta olduğu gibi bu hafta da başta OHAL olmak üzere KHK ve tüm anti demokratik yasalara karşı, Kızılay Sakarya caddesinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması metni KESK Ankara Şubeler Platformu adına (Bes) Büro emekçiler sendikası Ankara 1. Nolu Şube Başkanı İsmet Meydan tarafından okundu.

Açıklamada 15 Temmuz Darbe girişimini “Allah’ın bir lütufu” olarak gören iktidar tarafından yürürlüğe konulan OHAL ve çıkarılan KHK’ler ile 110.000 kamu emekçisine herhangi bir soruşturma yapılmadan işlerine son verildiği için OHAL rejiminin tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılması yönünde burada basın açıklaması ve oturma eylemleri yapıyoruz denildi.

KESK Ankara Şubeler Platformu tarafından yapılan açıklama metninde şunlar belirtildi:

Darbe girişimi ile ya da herhangi bir terör faaliyeti ile ilişkisi olamayacak, hatta yaşamı boyunca darbelere, darbeciliğe, FETÖ/PDY örgütüne, cemaatlere ve cemaatçiliğe karşı mücadele etmiş 4 bin KESK üyesi ve yöneticileri de bu 110 bin kamu emekçisi içindedir. Hiçbir soruşturma yapmadan, delillerini ortaya koymadan 110 bin kamu emekçisini aileleri ile birlikte işinden ve ekmeğinden ettiniz. Onlarcasının intiharına neden oldunuz. Üstelik bütün bunlardan geri adım atılacağına, yaratılan mağduriyetlerin giderileceğine dair tutum alınmak yerine bizzat adalet bakanı bir itirafta bulundu. Adalet Bakanı “işten atılanların hepsi suçlu olduğu için değil, biz onlarla çalışmak istemediğimiz için idari tasarrufla işten atıldılar” dedi. Bir Adalet Bakanının bunu söylemesi bu ülkede yaşayan herkes için acı ve utanç verici bir durumdur.

“AMAÇ SENDİKAL HAKLARIN TASFİYESİDİR”

Ama biz biliyoruz ki; bu bir sınıfsal tercihtir. Amacınız sendikal hakların tasfiyesi ile sermayenin isteklerini OHAL rejimi ile sorunsuz bir şekilde yerine getirmektir. İktidarınız boyunca yasakladığınız onlarca işçi grevi var. Sadece 15 Temmuz’dan itibaren birçok sektörde 5 grevin yasaklandığını biliyoruz. AK Parti Genel Başkanı, bazı patronların göstermelik OHAL rahatsızlıklarından dolayı patronların önünde “OHAL’ i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum: İş dünyasında herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde Türkiye’de OHAL vardı, ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Ama şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz. Çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i.” demedi mi?

Sadece grev yasaklarıyla değil, istihdam artsın bahanesiyle işverenlere teşviklerle, sigorta primi ve vergi indirimleriyle, ödeme kolaylıkları ile bedava arsa tahsisleriyle patronları ihya etmediniz mi? Çoğunluğunu işçi ve emekçilerden topladığınız vergilerle oluşan ülkenin bütçesini bu patronlara boca etmediniz mi?

“HANGİ SORUNA ÇÖZÜM ÜRETEBİLDİNİZ?”

Evet, arkadaşlar sermayenin sorunlarını anında çözmekte hızlı davranan ve bütün olanaklarını kullanan iktidara, şimdi kamuoyu önünde biz emekçiler açısından hayati önem taşıyan sorularımızı sormak istiyoruz.

Peki, bu ülkenin işçisi ve kamu emekçisinin, hangi sorununu çözdünüz iktidarınız boyunca? Cumhuriyet tarihinin en büyük iş cinayetleri sizin döneminizde olmadı mı? Madenlerde, tersanelerde, tekstil atölyelerinde ki iş cinayetlerini mi engellediniz? Kamyon ve traktör kasalarında tarlaya giden mevsimlik işçilerin ölümlerine mi engel oldunuz? İş cinayetlerine sebep olan hangi açgözlü patronun ihalelere girmesine engel oldunuz? Ya da cezalandırılmasını sağladığınız? İşçilerin en önemli hak arama yolu olan iş mahkemelerine başvuru yolunu daraltmak için zorunlu arabuluculuk sistemini dayatan siz değil misiniz? Seçim kazanmak için kullandığınız taşeron çalışanlara kadro mu verdiniz? Asgari ücreti mi yükselttiniz?

Hangi toplu sözleşmede kamu çalışanlarının insanca yaşayacağı ücret almasını sağladınız?  Kamu emekçilerinin iş güvencesini fiilen ortadan kaldırmadınız mı? Aileleri ile birlikte cezalandırdığınız emekçilerin hak aramalarına engel olan siz değil misiniz? 657 sayılı Kanun değişikliğini yaparak 3 milyon kamu emekçisini iş güvencesinden yoksun bırakmaya çalışmıyor musunuz? Yıllardır kanatlarınızın altına alarak büyüttüğünüz Memur-Sen’i kullanarak emekçilere yoksulluk ve sefaleti dayatan siz değil misiniz?

“YANDAŞ SENDİKALAR SUÇ ORTAĞINIZ”

Yukarıda sorduğumuz soruların cevaplarını bizzat yaşayanlar olarak bizler çok açık ve net olarak biliyoruz. KESK Ankara Şubeler Platformu olarak duyarlılık yaratmaya çalışıyoruz. Kamuoyunu ve emekçileri doğru bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle; devam etmekte olan 4. Dönem TİS görüşmelerinde 21 Ağustos 2017 pazartesi günü yapılacak toplantıdan başta Memur-Sen olmak üzere her iki konfederasyonunda tutumlarının emekçiler lehine olmadığını görmekteyiz.

Kamu kurumlarında iktidar yanlısı idarecilerin baskı, tehdit ve kimi yerde asılsız vaatleriyle üye sayısı artırılan yandaş Konfederasyonun heyetinin, 14 Ağustos 2017 günü TİS toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın hükümetin teklifini açıklaması ile birlikte anında “bu teklife kapalıyız” dövizini hep beraber kameralar karşısında çıkarmalarının komik bir gösteri olduğunu ve bu yandaş Konfederasyonun tek eyleminin de bundan ibaret olacağını biliyoruz. OHAL KHK’ları ile ihraç edilen emekçiler içinde üye sayısı en fazla olan yandaş konfederasyon, kapılarını bu üyelerinin yüzlerine kapatmıştır.

“MEMUR-SEN, AKP’NİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ MÜ KUTLUYOR?”

Somut bir delile dayanmadan atılan üyeleri için sadece hükümetin iddialarını doğru kabul eden ve bunu TİS masasında gündem yapmayan bu Konfederasyonun bir kazanım elde etmesi beklenemez. Yıllardır süregelen ekonomik ve sosyal kayıplar, gerçek talepler üzerinden madde madde tartışılma kurulu yerine, AK Partinin 16. Kuruluş yılı temel alınarak yüzde 10 + 6 şeklinde masaya konulması hem komedidir hem de Hükümet ve yandaş Memur-Sen’in TİS masasını getirdikleri sefalet noktasıdır.

Sormadan edemiyoruz; Memur-Sen, AK Partinin kuruluş yıldönümünü mü kutluyor? Yoksa 3 milyon çalışan ve 2 milyon emeklinin hakkını mı almaya çalışıyor?

Üye sayısı itibariyle ikinci Konfederasyon Kamu-Sen ise; sorumluluğu Memur-Sen’e atarak “eylem yapmaktan imtina etmeyiz. Ancak, madem 1 milyon kişi bunlara güvenmiş, bu bir milyon kişinin gücünü görelim” diyor. Evet, arkadaşlar, bu olsa olsa kamu emekçilerini bölünmüşlüğünü, parçalanmışlığını sürdürme tutumudur.

Emekliler dâhil 5 milyon kamu emekçisi ile birlikte hükümet karşısında, diğer konfederasyonlara da çağrı yapmak, birlikte davranmak için görüşmeler yapmak yerine, topu zaten emekçiler açısından geçmişi sabıkalı olan Memur-Sen’e atmaktadır.

“GELİN HEP BİRLİKTE GASP EDİLEN HAKLARIMIZI ALALIM”

Biz buradan tüm sendikaların yerel platformlarına sesleniyoruz, buna grevleri yasaklanan işçi sendikaları da dâhil, gelin hep birlikte gasp edilen haklarımızı almak için grevler yapalım. İş yerlerindeki kamu emekçileri buna hazır. Birlikte davranılması halinde hükümetin geri adım atacağını biliyorlar ve bunu işyerlerine giden her sendikanın temsilcilerine söylüyorlar. En önemlisi de yandaş konfederasyona güvenmiyorlar.

“EĞİTİM CEMAAT VE VAKIFLARA HAVALE EDİLMİŞTİR”

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız sorunlar yanında, eğitimden sağlığa, yok edilen demokrasi ve özgürlüklerden, yargı bağımsızlığına, yasama ve yürütme faaliyetlerine, çevre ve yaşam alanlarına kadar tüm bu alanlarda başarı denilebilecek kırıntı dahi bulunmamaktadır. Eğitim tamamen cemaatler, tarikatlar ve vakıflara havale edilmiştir.

“ÜLKENİN DOĞASI YANDAŞ ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMEKTEDİR”

Ülkenin tarihi ve kültürel mirası dinamitlerle tahrip edilmekte, doğası ve çevresi yandaş şirketlere peşkeş çekilmektedir. Ormanları yakılmakta, müdahale etmek isteyen vatandaşlar engellenmektedir. Dış politikada ki başarısızlıkların üstünü, içeride baskı ve şiddetle yöneterek örtmeye çalışmaktadırlar. Bugünlerde, yıpranan ve çürümeye başlayan iktidarlarına dinamizm kazandırmak için yoğun bir çaba göstermektedirler. Sebep oldukları sorunları görmek yerine, bunu “metal yorgunluğunun” yeni bir silkinişle atılabileceği, AKP’nin yeniden eski enerjisine kavuşabileceği ileri sürülüyor. Eğer yıllardır birlikte yol yürüdükleri Fetullahçılardan, yolsuzluklara bulaşmışlardan, isteksiz ve yorgunlardan kurtulurlarsa önümüzdeki üç seçimden başarıyla çıkabileceklerini düşünüyorlar.

“DOYMUŞ KADROLARIN YERİNE AÇ OLANLARI İKAME EDECEKLER”

Yenilenmiş AKP’nin neler yapmak istediğini her gün yetkili ağızlardan dinliyoruz. Kendilerince başarılı güzel günlerinde ne yaptıklarını ve bugün ne yapmakta olduklarını da görüyoruz. İlk dönemleri hızlı hızlı özelleştirmeler, emperyalist tekellere ve yerli iş birlikçilerine çekilen peşkeşlerle, işçi ve emekçi hareketine saldırılarla geçmişti. Ustalık ve olgunluk dönemlerinde de bu işlere devam ettiler. Ama artık Rabia ile Cola’yı bir araya getirmeyi, ey Merkel, ey Almanya deyip Siemens’e ihale vermeyi, Amerika ile çatışıyor görünerek Atatürk Orman Çiftliğini peşkeş çekmeyi başardılar. Kadrolarını yenileyerek yapacakları da bundan farklı olmayacaktır. Sadece eski doymuş kadrolar yerine, yeni aç kadroları iş başına getirerek iktidarlarını sürdürmek olacaktır.

“DAHA FAZLA SUÇ DOSYANIZI KABARTMAYIN”

Ancak, sebep olduğunuz acıları, mağduriyetleri, el attığınız her alandaki tahribatları, yolsuzlukları, hak gasplarını görmeyerek, iktidarınızın çöküşe geçmesini metal yorgunluğuna bağlamanız kendinizi kandırmaktır. Bu saltanatınız uzun sürmeyecek ve halklarına acılar yaşatan her iktidar gibi sizde tarihin çöplüğüne gömüleceksiniz.

Ama bu ülkenin ezilen emekçi halkının da hafızası var ve işlediğiniz suçların hesabını vereceksiniz. Bu nedenle; OHAL/KHK rejiminize güvenerek daha fazla suç dosyalarınızı kabartmayın. Derhal OHAL’i kaldırın ve KHK’ları tüm sonuçları ile birlikte iptal edin. Haksız ve hukuksuzca ihraç ettiğiniz kamu emekçilerini hemen görevlerine iade edin. Diyerek sözlerini tamamladı.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak