PİRHA-OHAL Komisyonunun lağvedilmesi, hukuksuzluğun son bulması ve kamu emekçilerinin işlerine dönmesi için KESK Adıyaman Şubeler Platformu basın açıklaması düzenledi. Basın metnini okuyan SES Adıyaman Şube Eş Başkanı Hasan Deniz, “OHAL KHK’sı ile gerçekleşen ihraçların hiç birinde kamu emekçilerine savunma hakkı tanınmamıştır” dedi.
OHAL Komisyonunun lağvedilmesi, hukuksuzluğun son bulması ve kamu emekçilerinin işlerine dönmesi için KESK Adıyaman Şubeler Platformu Merkez Postane önünde basın açıklaması düzenledi. KESK Adıyaman Şubeler Platformu adına basın metnini SES Adıyaman Şube Eş Başkanı Hasan Deniz okudu.
“OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLSİN”
“Türkiye Cumhuriyeti ulusal hukuk sistemi içerisinde mevzuatça belirlenmiş bir yargı merci olmayan. Ancak OHAL KHK’ları ile ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirilmiş olan OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunun, aşağıda maddelendirilen gerekçelerle lağvedilmesi gerektiğini” ifade eden SES Adıyaman Şube Eş Başkanı Hasan Deniz, “Öncelikle KHK ile ihraç tüm kamu emekçilerinin görevlerine iadesine, hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu emekçileri hakkında ilgili hukuki işlemlerin hukuk sistemimizde yer alan yetkili merciler marifeti ile yürütülmesine ve devamı ile gerçekleşecek ihraçlarda iptal davalarının Türkiye Hukuk Sisteminde yetkili Mahkemeler aracılığıyla yapılmasına karar verilmesi gerekmektedir” dedi.
“HUKUK DEVLETİ İLKESİ GÖRMEZDEN GELİNMEKTEDİR”
“OHAL KHK’sı ile gerçekleşen ihraçların hiç birinde kamu emekçilerine savunma hakkı tanınmamıştır. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu çalışma usul ve esasları doğrultusunda incelediği ve incelemekte olduğu dosyaların hiç birinde başvurucular halen ne ile suçlandıklarını bilmemektedirler. Bu hali ile komisyonun varlığı uluslar arası sözleşmeler, Anayasa ve ilgili mevzuatlarda yer alan savunma ve adil yargılanma hakkına engel teşkil etmektedir” diyen Deniz şöyle devam etti:
“Çalışma esaslarına göre OHAL İnceleme Komisyonu, incelemelerini “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı” yönünden yapar. İlk yayınlanan KHK’dan bu yana Anayasanın en temel ilkesi olan hukuk devleti ilkesi görmezden gelinmektedir. Herhangi bir kişi Devletin Kurulmuş Mahkemelerinde yargılanmadıkça suçlu, fail, yasa dışı bir örgüte iltisak sahibi, aidiyete sahip ilan edilemeyeceği açık ve net iken bu temel kriterin daha Komisyon eli ile görmezden gelinmesi başvurucuların adalet beklentilerini boşa çıkarmaktadır. Komisyon etkin ve denetlenebilir bir hukuk yolu değildir. İhraçlara ilişkin başvuruları ele alması ve sonuçlandırması dosya yoğunluğundan ötürü yılları bulmakta, mağduriyet sürelerini uzatan bir hale bürünmektedir. Komisyonca itirazları hakkında olumlu karar verilen kişilere bile tam bir onarım ve tazminat garantisi yoktur. Komisyona başvuru yapan başvurucuların dosyalarının hangi aşamada olduğuna ve içeriğine dair karar açıklanana kadar herhangi bir bilgi alamamaktadır. Bu anlamıyla OHAL İnceleme Komisyonunun karar vermiş olduğu dosyalar da dâhil olmak üzere hiçbir aşamada açık ve şeffaf bir faaliyet yürütmemektedir” diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından KESK’li ihraçlar kamu denetçiliği kurumuna dilekçe ve Cumhurbaşkanlığına ise faks gönderdi.
MUSTAFA YÜKSEL/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.