PİRHA-Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 995.haftasında gözaltında kaybedilen Kadir Keremoğlu ve diğer yakınlarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Cumartesi Anneleri, 1995 yılından bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyor.
Cumartesi Anneleri eyleminin 995.haftasında yapılan açıklamayı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri’nin okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“DEVLET, GÖZALTINDA KAYBETME EYLEMLERİNİ CEZALANDIRMAKTAN KAÇINDI”
Uluslararası hukuk, kaybedilen kişilerin akıbetleri gizlendiği ve gerçeklerin ortaya çıkarılmadığı sürece, gözaltında kaybetme fiilini devam eden bir suç olarak kabul eder.
Devletin gözaltında kaybedilenlerin akıbetini, bedenlerinin bulunduğu yeri ve suçu gerçekleştirmiş ya da göz yummuş tüm fail ve sorumluların açığa çıkarılmasına ilişkin yükümlülüğü de devam eder.
Ne yazık ki devlet, bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi kayıp yakınlarının hakikati bilme çabalarının önüne siyasi ve hukuki engeller çıkararak, siyasi anlamda bu eylemleri cezalandırmaktan kaçındı.
995.haftamızda, akıbetinin açığa çıkartılması ve bilinen faillerinin cezalandırılması engellenmiş olan Kadir Keremoğlu dosyası ile kamuoyunun karşısındayız.
“BABANIZI ÖLMÜŞ BİLİN”
75 yaşındaki Yüksekovalı Kadir Keremoğlu, Van’da yaşayan varlıklı bir iş insanıydı. 10 Temmuz 1994 tarihinde JİTEM mensupları, “ölüm listesinde isminiz var ” diyerek Keremoğlu Ailesinden haraç istedi. İstenen parayı İstanbul/ Çatalca’da bir adrese getirmeleri söylendi. Aile, polise ve savcılığa başvurarak suçüstü yaptırdı; haraç almaya gelen 4 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan biri de JİTEMCİ Alaattin Kanat’tı. Bu olaydan sonra Keremoğlu ailesi, JİTEM bağlantılı çetenin hedefi oldu ve tehditler arttı. Kadir Keremoğlu, 14 Nisan 1995 tarihinde Van Merkez’de kendisinin yaptırdığı Keremoğlu Camisine namaz kılmaya gitti. Sonrasında 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros’la kaçırıldı. Onu otomobile bindirenlerin arasında JİTEM’le irtibatlı ŞehmusDurak isimli şahıs da vardı. Beyaz Toros’a iki otomobil daha eşlik ediyordu.
Aile yaptığı araştırma sonucunda, kaçırıldıktan sonra babalarının Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’a teslim edildiğini, önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı’na götürüldüğünü öğrendi. Ayrıca kaçırma olayına karışan JİTEM’le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı.
22 Nisan 1995 tarihinde aileyle görüşen ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi “babanızı bırakmak için 750.000 Mark istiyoruz” dedi. Bunun üzerine aile, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüştü. Bu görüşmeden hemen haberdar olan aynı kişi aileye “ babanızı ölmüş bilin” dedi. JİTEM’le irtibatlı Şehmus Durak’ın eşi vicdan azabı çektiğini söyleyerek aile ile iletişime geçti. Kadir Keremoğlu’nun evlerinde Yeşil tarafından infaz edildiğini olaya kendisinin ve kayınvalidesinin de tanık olduğunu anlattı. Anlattıkları ses cihazına kaydedildi. Olay, 25 Aralık 1996 tarih ve 285 sayılı Aktüel Dergisi’nde kapak oldu. Aile ile fidye pazarlığı yapan Nafiz Karacan’ınfotoğrafı, 1 Ocak 1997 tarihli Aktüel Dergisi’nin 286. sayısında “İşte fidyeci Özel Harpçi” başlığıyla yayınlandı.
Kadir Keremoğlu’nun oğullarından biri, 13.01.1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’na gidip ifade verdi ve olayı detaylarıyla anlattı.Emniyet, adli ve askeri makamlara başvuran aile bir sonuç alamadı. Diyarbakır, Hakkâri ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de başvuruyu reddederek iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Aile AİHM’e başvurdu.
“ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
975.haftamızda bir kez daha Kadir Keremoğlu’nun mezar yerinin açıklanmasını, onu kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin, Kadir Keremoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“BABAM KAÇIRILDI VE İNFAZ EDİLDİ”
Kadir Keremoğlu’nun oğlu Bahaattin Keremoğlu, açıklama sonrası söz alarak şunları dile getirdi:
“Babam, 29 yıl önce kaçırıldı ve infaz edildi. Faili belliydi biz bunu kamuoyuna zaten açıkladık. Biz devletten sadece adalet istedik. Babamın bir mezarı olsun istedik. Başka bir şey talep etmedik. Biz adalet istiyoruz, sonuna kadar da adalet istemeye devam edeceğiz. Babam 75 yaşındaydı ve hastaydı.”
995.hafta eylemi Galatasaray Meydanı’na karanfillerin bırakılmasının ardından son buldu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.