PİRHA- 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde “Kent demokrasisi, iktidar mekân ilişkileri” konulu panel düzenlendi. Devrimci dönüşümden bahsetmek için kentleşmeye dair sistemin aksayan yönlerini dile getirmeleri gerektiğini ifade eden Akademisyen Tayyibe Gül Köksal, “İktidar ve karar vericilerinden bir şey bekleyen bir mücadele değil de yaşadığımız yeri değiştirerek bir hak mücadelesi olarak verilmesi gerekiyor” dedi.
Dersim’de düzenlenen 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin 4. gününde Sanat Sokağı’nda “Kent demokrasisi, iktidar mekân ilişkileri” konulu panel gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Nilüfer Aktağ’ın yaptığı panele Akademisyen Tayyibe Gül Köksal, Peri eski Belediye Eş Başkanı Orhan çelebi, Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Akif Burak Atlar ve 78’liler Hareketi Sözcüsü Celalettin Can konuşmacı olarak katıldı.
“KENT SORUNLARINA İLİŞKİN TALEPLERİMİZİ ORTAYA KOYMALIYIZ”
Devrimci dönüşümden bahsetmek için kentleşmeye dair sistemin aksayan yönlerini dile getirmeleri gerektiğini ifade eden Akademisyen Tayyibe Gül Köksal, “İktidar ve karar vericilerinden bir şey bekleyen bir mücadele değil de yaşadığımız yeri değiştirerek bir hak mücadelesi olarak verilmesi gerekiyor. Kent sorunlarına ilişkin taleplerimizi kesin bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Sistem sürekli öğrenerek devam ediyor. Yapma pratiğini sürekli geliştiriyorsa bizim de kendimizi eleştirerek ve geliştirerek haklarımızı savunmamız gerekiyor” diye belirtti.
“İKTİDAR İLE YEREL YÖNETİM İLİŞKİSİ ÇOK ÖNEMLİ”
Kenti inşa ederek bütün canlıları düşünerek inşa etmek zorunda olduklarını söyleyen Peri eski Belediye Eş Başkanı Orhan Çelebi, “İktidar yerel yönetim ilişkisi oldukça önemli. Yerel yönetimlerin o kent açısından yaşayan herkes açısından önemli. İktidar bugün kazanamadığı yerleri Kürt coğrafyasındaki belediyeleri kayyumla gasp etmeye çalışıyor. Demokrasi, yerel yönetim ve kent dinamikleri o kentin en önemli ayaklarındandır. Kent demokrasisinin en önemli ayağı halk meclisleridir ancak şu ana kadar bunu tam anlamıyla hayata geçiremedik. Dersim’de de hızlı bir şekilde planlama yapılarak mahallelerden başlanarak mahalle komisyonları oluşturulabilir. İktidar büyükşehirleri kaybettiğinde büyük bir krize girdi, kendi yönetiminde olan kentleri kendine göre şekillendiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Hatay’a hizmet verilmeyeceği tehdidinde bulunmuştu, deprem sürecinde de bunu gördük. İktidar yerel yönetim ilişkisi önemli bir yer tutuyor. Nefes alan kentler inşa etmek için mücadele vermeliyiz. Yerelleştikçe o kent daha demokratikleşecektir” dedi.
“DERSİM, SİMGESEL BİR KENT”
Dersim’in simgesel bir kent olduğunu söyleyen 78’liler Hareketi Sözcüsü Celalettin Can, konuşmasında şunları dile getirdi:
“Dersim’in diğer kentler gibi bakılmaması gerekiyor. Dersim, Aleviler açısından çok önemli bir yerdir. Dersim’in geleceğine dair bir plan yapılacaksa Alevilerin değerleri gözetilmelidir. Dersim sokakları ve duvarları Dersim’in değerleriyle donatılmalıdır. Dersim’in ruhu şimdilerde kalekollarla çevrelenmiş durumda. Dersim’e sahip çıkılacak işler yapmamız gerekiyor. Ya Dersim’e sahip çıkacağız ya da diğer seçimlere erteleyeceğiz sorunlarımızı. Dersim’de köylere geri dönmeliyiz, tarımı geliştirmeliyiz. Dersim’in coğrafyasını yok etmek istiyorlar. Dersim’de toplumsal ve yaşamsal örgütlenmeyi sağlamamız gerekiyor.”
“TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ÇOK ÖNEMLİ”
Kent hakkının kentlerde nefes alma hakkının olduğunu söyleyen Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Akif Burak Atlar, “Kentlerin birçok paydaşları var. Kentler yaşlılar, engelliler ve çocuklar için yaşanılabilir bir yer değil. Kentlerde herkesin birçok talebi var ama herkes aynı fikir de olmayabilir. Bir yerel yönetimde o toplumun örgütlenme kapasitesi ne kadar gelişmiş olduğu çok önemlidir. Her yerde aynı toplumsal örgütlenme olmuyor ama Dersim toplumsal örgütlenmede o özel yerlerden biri. İdeal bir demokrasi olması gerekiyor, kayyumla yerel iradenin gasp edildiği bir ortamda katılımcı ve şehircilik anlamında daha fazla mücadele etmemiz gerekecek” diye konuştu.
Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.