PİRHA- Akkuyu Nükleer Santrali’nin iptal davasının gören mahkeme heyetinin yasaların gereğini yerine getirmediği için avukatlar tarafından yapılan ‘reddi Hakim’ başvurusu reddedildi. Dava sonrası ajansımıza konuşan Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, son günlerde konuşulan “yargıda reform -yargının bağımsızlığı ” girişimi ve söyleminin turnusol kağıdının Akkuyu Nükleer Santrali davası olacağının altını çizerek, “Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini ve gelecek nesillerin yaşam hakkını ilgilendiren bu davanın; hakimlik teminatı olan, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılamasının yapılması hayati derecede zaruridir” dedi.
Mersin 2. İdare Mahkemede, Akkuyu Nükleer Santrali iptal davası görüldü.
Mersin Nükleer Karşıtı Platformunun yanı sıra dava avukatları da hazır bulundu. Avukatlar tarafından UYAP sisteminden sunulan mahkemenin dosyadan el çekmesini ve reddi hakim konusunda karar verilmek üzere dosyayı en yakın İdare Mahkemesine gönderilmesi talebi reddedildi.
“ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLAL EDİLDİ”
Mahkeme sonrası ajansımıza konuşan dava avukatlarından Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, ‘reddi hakim’ talebine rağmen mahkeme heyetinin duruşmayı kanuna aykırı olarak başlattığını belirterek, “İdari yargılama usulu kanunu gereğince mahkeme heyetinin dosyadan el çekmesi gerekmektedir. Mahkeme heyeti yasa hükümlerini uygulamayıp hukuken yetkisiz olduğu dosyada karar verecek olursa, Anayasaya ve kanuna acık aykırılığın yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış ‘adil yargılanma hakkının ihlali’ de söz konusu olacaktır” dedi.
“AKKUYU DA YAŞANACAK EK KÜÇÜK FELAKET BİLE TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ EKONOMİK OLARAK BATIRACAKTIR”
Son günlerde konuşulan “yargıda reform -yargının bağımsızlığı ” girişimi ve söyleminin turnusol kağıdı Akkuyu Nükleer Santrali davası olacağının altını çizen Atal, şunları dile getirdi:
“Reaktörlerin oturacağı zeminin altı karstik boşluklar barındıran, her biri 14 bin ton olacak 4 reaktör ağırlığı binmeden bile zemin betonu 2018 Haziran ayında kendiliğinden çatladı. Nükleer bir kaza-felaket gerçekleşmesi halinde radyasyonun 8 saatte Mersin’e, 12 saatte Adana’ya, 48 saatte tüm Ortadoğu’ya yayılmasına ve Doğu Akdeniz’in radyoaktif hale gelmesine neden olacak olacaktır. Cumhurbaşkanlığı ve TEİAŞ verilerine göre %35 enerji arz fazlası olan ülkemizde normal elektrik fiyatının 4 katı bedelin Rusya’ya ödenerek boşuna elektrik üretmesi planlanan, Japonya’ya 1 trilyon dolara mal olan Fukushima faciası benzeri bir olası faciada göz önünde bulundurulduğu takdirde Akkuyu da yaşanacak ek küçük felaket bile Türkiye Cumhuriyetini ekonomik olarak batıracaktır.”
Akkuyu projesinin iptali için hem hukuksal hem de toplumsal mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Atal, “Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini ve gelecek nesillerin yaşam hakkını ilgilendiren bu davanın; hakimlik teminatı olan, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılamasının yapılması hayati derecede zaruridir” dedi.
“TÜM İNSANLIK İÇİN KENDİ MEZARLARIMIZI KAZMAKTAN VAZGEÇELİM”
Toplumun sürece daha fazla katılıp müdahil olması gerektiğini vurgulayan Atal, “Ekoloji siyaset üstü bir konudur. Doğamızı, sularımızı, toprağımızı, havamızı korumak bizim ellerimizde. Mücadelemiz başarıya ulaştığında insanlık kazanmış, kaybettiğimizde de insanlık kaybetmiş olacaktır” diyerek “tüm insanlık için kendi mezarlarımızı kazmaktan vazgeçelim” çağrısında bulundu.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.