Alevi Haber Ajansi

Kenanoğlu’ndan Alevilik tanımı yapan AKP’lilere sert tepki: Hiçbirinizin haddine değil!-VİDEO

PİRHA – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Milletvekili Ali Kenanoğlu, cemevlerinin iktidar kontrolü altına alınmasını eleştirerek, AKP’ye yüklendi. Kenanoğlu AKP sıralarına yönelik, “Sabahtan beri Alevilik tanımı yapıyorsunuz. Bu hiçbirinizin haddine değil. Ben bir Aleviyim. Bu yasa Alevilerin taleplerini suistimal etme yasasıdır” dedi. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınan ‘cemevleri’ başlığı konusundaki tartışmalar sürüyor.

Konuya ilişkin söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, siyasal iktidarın, Alevilik hakkında tanımlama yapmasını eleştirdi.

“DEMOKRATİK ÜLKELERDE İKTİDARLAR İNANÇLARI TARİF ETMEZ”

Ali Kenanoğlu, “Yani siz, insanların kendi ibadethanelerini nasıl yöneteceklerine mi karar vereceksiniz?” diye sorarak şu konuşmayı yaptı:

“Anayasanın 2. Maddesi Türkiye Cumhuriyeti devletini tanımlarken ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’ diyerek cümleyi bitirir. Dolayısıyla anayasanın sonraki maddelerinin tamamı buna göre oluşturulması gerekir. Yani biz Alevilerin, Sünnilerin, Ezidilerin ya da farklı kesimlerin doğal olarak talepleri olabilir ama biz bütün bu taleplere baktığımızda gerek anayasanın sonraki maddeleri ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ çerçevesinde ele almamız gerekiyor.

Peki demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde bu işler nasıl oluyor? Bir kere devlet, iktidar hiçbir şekilde dinleri inançları tanım ve tarif etmiyor. Devletin hiçbir şekilde inançları kontrol altında tutan bir dini kurumu olmuyor. Ama bizim bu maddeye rağmen Anayasamızın birçok maddesi ilk başta bu maddeleri ihlal ederek devam ediyor.

Şimdi burada oluşturulmaya çalışılan şudur; öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile genel çoğunluk olarak Sünni Müslüman topluluk zapturap altına alınmış. Daha cumhuriyetin kurulmasından itibaren… Dolayısıyla devlet, nasıl bir çerçeve çiziyorsa bunu uygulamak zorundadırlar. Bunun örneğini de Gezi protestolarında biliyoruz. Beşiktaş’taki cami imamı ‘Ben din insanıyım, yalan söyleyemem. Burada kimse bira içip ayakkabı ile girmedi’ demişti. Peki ne oldu? Oradan uzaklaştırıldı. Çünkü onu oraya getiren iktidardı.

Ülke kurulurken Alevilik bir ‘tarikat’ olarak değerlendirildi ve Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile birlikte bütün tarikatlar yasaklandığı için Alevilik de yasaklandı. Ve gelinen noktada Alevilik yasaklı bir inanç olarak bugüne kadar kimi meşru durumlar oluşturarak kendince varlığını sürdürmeye çalıştı. Şimdi ise gelinen noktada öyle bir hal aldı ki özellikle Avrupa’ya giden Alevilerin elde ettikleri kazanımlardan kaynaklı olarak… Çünkü Avrupa’da demokrasiyi, laikliği işleten ülkeler var.

 “BU YASA ALEVİLERİN TALEPLERİNİ SUİSTİMAL ETME YASASIRDIR”

Örneğin 6 Ocak 2012 tarihli bir haber var. İsveç’te bir din kabul ediliyor. Dinin adı ‘Copy and past’. Yani ‘kopyala yapıştır’ dini. Kutsal objeleri klavyedeki çeşitli tuşlar… İsveç devleti bunu kabul ediyor. ‘Ben beyana bakarım, kimin neye inandığı beni ilgilendirmez’ diyor. Şimdi biz ne yapıyoruz? Sabahtan beri arkadaşlar Alevilik tanımı yapıyor. Ya bu hiçbirinizin haddine değil. Ben bir Aleviyim. Alevi kurumlarında yöneticilik yaptım. İnançsal olarak da bir önderlik sıfatım var. Ama bütün bunlara rağmen ben haddim olarak görmem. Alevi toplumu kendisini nasıl tanımlıyorsa öyle kabul ederim. Örneğin Avusturya’da bir grup çıktı dedi ki ‘Biz Alevilik olarak İslam’ın içindeyiz’ ve Alevi İslam Toplumu olarak tescil edildiler. Başka bir Alevi topluluğu çıktı dedi ki ‘Hayır biz İslam değiliz, kendine özgü bir inancız’ onu da devlet kabul etti. Çünkü devlet beyana bakıyor. Ama bizde ise sen ‘kendine özgü bir inanç’ dediğinde ‘vay bölücü’… Bir dakika ya. Sana ne oluyor? Bir kere bütün Alevi kurumları, kuruluşlarının tamamı zaten dernekler yasası, vakıflar yasasından kaynaklı olarak ya İçişleri Bakanlığı ya da Cumhurbaşkanlığına bağlıdır. ‘Bölücülük’ dediğiniz başka bir şey. Bu söylediğiniz şey değil. Bu ülkede tanım ve kavramları birbirine karıştırmışsınız. Dolayısıyla bu yasa Alevilerin taleplerini suistimal etme yasasıdır. Aleviler taleplerinde haklıdır ama onların talepleri üzerinden Aleviliği kontrol altına almak için o talepler iktidar tarafından suistimal edilmektedir. Cumhurbaşkanı bizzat diyor ki ‘Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuracağız. Muhtarlıklar, belediyeler, dernekler, vakıflar, federasyonlara bağlı cemevleri bu başkanlıkla yönetilecek’. Yani siz insanların kendi ibadethanelerine nasıl yöneteceklerine mi karar vereceksiniz? Peki bu başkanlığın üyelerini kim belirleyecek? Cumhurbaşkanı belirleyecek. Yani Alevilerin kendi özgün, kendi kendini yönetme, kendi inancını belirleme hakkını da ellerinden alıyorsunuz. Dolayısıyla Alevi kurumlarının ortak kanaatidir; bu bir kayyum atama yasasıdır. Bu Aleviliğe darbe yasasıdır. Aleviliği zapturap altına alma yasasıdır ve biz bunu reddediyoruz.”

PİRHA/ANKARA

İLGİLİ HABERLER: 

– ‘Cemevleri torba yasa içinde görüşülemez’ diyen Paylan’a ‘Sen müslüman değilsin’ çıkışı

– Turan’dan AKP’ye torba yasa tepkisi: Alevilerin alkışlayacağını mı düşünüyorsunuz?

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak