PİRHA- HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, zorunlu din derslerinin bir dersten üç derse çıkarıldığını hatırlatarak eğitimin bilimsellikten uzaklaştığını ifade etti. Kenanoğlu, din derslerinin Alevi inancıyla bağdaşmadığını ve çocukların psikolojilerinin ciddi şekilde bozulduğunu vurguladı. Kenanoğlu, müfredata karşı mücadelenin süreceğini söyledi.
Haberin Videosu
Koronavirüs salgın sürecinde 2020-2021 eğitim-öğretim yılının başlaması hazırlıkları sürerken, Alevi çocuklar açısından din derslerinin hala zorunlu olması tepkilere neden oluyor.
HDP İstanbul Milletvekili, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği’nin Kurucu Başkanı Ali Kenanoğlu, zorunlu din dersi ve eğitimde asimilasyon konularında PİRHA’ya konuştu.
Zorunlu din dersinin bir dersten üçe çıkarıldığını ve eğitimin bilimsellikten uzaklaştığını belirten Kenanoğlu, “‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ dersi adı altında okutulan derslerin, Alevi inancına uygun olmadığını söyledi.
İTİRAZLAR DEVAM EDECEK
“Okulların açılma sürecine girdiğimiz şu günlerde, zorunlu din dersleri yine tartışma konusu olacak ve olmaya da devam edecek” diyen Kenanoğlu, şöyle konuştu:
“Aleviler ve diğer inanç kesimlerinin hepsi, zorunlu din derslerinin bir asimilasyon dersi olduğunu söylemekte ve buna yönelik itirazlarını dile getirmekteydi. Sadece itiraz edilmekle kalınmadı, bu durum mahkemelere de taşındı. İç hukukta idari mahkemelerde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi adı altında okutulan derslere itiraz için açılan davalar, bir asimilasyon dersi olduğunu teyit etmiş oldu. Davalarda kararlar verildi. Bu kararlara rağmen Anayasa’nın 24. Maddesi ile ilgili bir değişiklik yapılmadı. Okullarda hala din dersleri zorunlu olarak devam ediyor.”
“ÜÇ TANE ZORUNLU DİN DERSİ İLE ASİMİLASYONU ARTIRDILAR”
Kenanoğlu, “AKP ile birlikte ‘dindar ve kindar bir nesil yetiştirme’ projesi kapsamında kalmayıp, bununla birlikte üç tane seçmeli din dersi koydular ve bu dersleri seçmeyi de zorunlu hale getirdiler. Okulların açıldığı süreçlerde birçok şikayet alıyorduk bu konu ile ilgili. Diğer derslerin öğretmenlerinin olmadığı veya yeteri kadar öğrenci olmadığı şeklinde kimi bahanelerle öğrencileri bu üç dini derse yönlendirdiklerini biliyoruz. Okullarda okutulan zorunlu din dersi yetmiyormuş gibi ilaveten üç tane ‘seçimli’ adı altında ‘zorunlu seçim din dersi’ konularak bu asimilasyonu arttırdılar” dedi.
“BİLİMSEL EĞİTİM BİTİRİLMİŞTİR”
Din derslerinin yanında matematik ve sayısal derslerin de dini içerikli dersler haline dönüştürüldüğünü söyleyen Kenanoğlu, şunları kaydetti:
“Okularda “2×2=4 eder inşallah” formatına gelmiştir. Dolayısı ile bilimsel eğitimin bitirildiği, tüm derslerin dini gerekçelere dayatılarak anlatıldığı bir müfredatla karşı karşıyayız. Bu anlamı ile itirazların daha da geniş bir kapsayıcılığı ortaya çıktı ve geniş bir kitleyi etkilen bir sorun haline dönüştür bu dersler.
“ÇOCUKLAR AÇISINDAN CİDDİ PİSİKOLOJİK SORUNLARA NEDEN OLUYOR”
Bu derslerin, bir asimilasyon dersi olması ile birlikte, diğer taraftan da Sünni, İslam olmayan diğer çocuklar için de bir zulme dönüştüğünü ifade etmek gerekir. Çünkü o inanca mensup olmayan çocukların, farklı bir inancın inançsal değerlerine sahip olmak, gelip evde kendi ailesinin inancı ile karşı karşıya kalmak, çocuklar açısından da çok ciddi psikolojik sorunlara da neden olduğunu biz biliyoruz. Bu konu ile ilgili ben Alevi kurum başkanıyken, ‘Hak İhlalleri Raporu’ hazırlardık. Bu raporlarda da bu konulara daha fazla yer veriyorduk.”
BU DERSLERİN ASİMİLE ETTİĞİ AHİM NEZNİNDE DE KABUL GÖRDÜ
Hükümetin, açılan davalar ve kaybedilen davalar karşısında bir değişiklik yaparak, Alevi çalıştaylarını da sürecin içerisine alarak okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Dersi içerisine Alevilik, Bektaşilik konularını ekleyeceğini söylediğini hatırlatan Ali Kenanoğlu, o süreci şöyle anlattı:
“Bu çalıştaylara ben de katılmıştım. Ben orada, Bakan ve bu konu ile ilgili çalışan uzmanlara şu soruları sordum;
*Alevi, Bektaşiliği üniteye ekleyeceksiniz, içeriğini biz Aleviler ve diğer inanç grupları kabul ediyor muyuz?
*Din dersinin zorunluluğu sürüyorken benim çocuklarıma abdest almayı, namaz kılmayı öğretmeye devam edecek misiniz?
*Benim çocuklarıma namazın surelerini, Arapça sureleri ezberletmeye devam edecek misiniz? Bunlara devam ettiğiniz sürece bizim de din derslerine olan itirazlarımız devam edecek.”
Kenanoğlu, “Şu an gelinen noktada hükümetin AHİM’e karşı, Danıştay’da olan davalara karşı savunma yapabilmek için yapmış oldukları düzenlemeler ve din dersi kitaplarına koymuş oldukları iki ünitelik Alevilik, Bektaşilik dersinin aslında bütün bu asimilasyonu ortadan kaldırmadığını hep birlikte görüyoruz” diye konuştu.
“MÜFREDATA KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Milletvekili Kenanoğlu şöyle devam etti:
“Kaldı ki, bu derslere koydukları iki üniteye rağmen de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AHİM) aleyhte karar çıktı. Bu derslerin bir asimilasyon dersleri olduğu AHİM nezdinde de kabul gördü. Kaldı ki, bizim kriterimiz AİHM de değil. Bu konuda çok net bir şekilde insanların beyanları var. Bu inanca inanmadıklarını, bu öğretiden ve derslerdeki inanç ve ibadetten olmadıklarını beyan etmesi yeterlidir. Evrensel insan hakları ve inanç özgürlüğü anlamında da bu böyledir. Dolayısı ile bizim çocuklarımız da Sünni, Müslüman olmayan tüm ailelerin çocukları da, ateist insanların çocukları da okullarda, ‘Din Kültür ve Ahlak Bilgisi” dersi adı altında okutulan derslerin kendi inançlarına uygun olmadığını ifade ediyorlar. Bu anlamda; bütün bir müfredata karşı top yekûn mücadeleye, demokratik koşullar çerçevesinde devam edeceğiz.”
Ayhan KARDAŞLAR/ ANKARA
Yoruma kapalı.