PİRHA-12 Eylül 1980 Darbesi’nde Diyarbakır Cezaevi’nde 7 yıl tutulduktan sonra 2010 yılında Bingöl’ün Yayladere ilçesinin Seter Köyü’ne yerleşen Kemal Sever, “2010 yılında ata toprağımı yeniden şenlendirmek için köyüme geri geldim” dedi. Sever, “1938’de de bu köyde bir aile tamamen yok edildi. O dönemde insanların yaşadığı bir zalimlik vardı, biz de o insanlarımızın yaşadığı zulümle büyüdük, yaşananlar biz de bir iz bıraktı, bu durum bizi muhalif insanlar haline dönüştürdü” dedi.
12 Eylül 1980 Darbesi’nde Diyarbakır Cezaevi’nde 7 yıl tutulan Kemal Sever, 2010 yılında Bingöl’ün Yayladere ilçesinin Seter Köyü’ne yerleşti.
“ATA TOPRAĞIMI YENİDEN ŞENLENDİRMEK İÇİN KÖYÜME GERİ GELDİM”
12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi’nde 7 yıl tutulduğunu ve orada zulmün tamamını yaşadığını söyleyen Kemal Sever, “Cezaevinden çıktıktan sonra uzun süre ailemle beraber İstanbul’da yaşadım. 2010 yılında ata toprağımı yeniden şenlendirmek için köyüme geri geldim. Bizim köyümüz çok eski bir köy milattan önce burada bir yerleşim vardı ama yazılı bir kaynak olmadığı için biz yerleşimin ne zaman başladığını bilmiyoruz. İslamiyet’ten sonra İran Revanduz bölgesinden Seteri kabilesi buraya gelmiştir, bu köyün ismi de oradan gelmektedir” diye belirtti.
“1938’DE SETER KÖYÜNDE BİR AİLE TAMAMEN YOK EDİLDİ”
1938’de Seter Köyü’nde Derviş İbrahim’in ailesinin tamamen yok edildiğini belirten Sever, “Katliamın nedeni Kürt olmalarıdır ama devlet katliam için kendine uygun gerekçeler yaratmıştır” dedi.
Sever konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1932 yılında İsmet İnönü’nün bölgeye düzenlediği 12 günlük bir sefer vardır. Dönüşte de başbakanlığa 384 Kürt ailesinin tasfiye edilmesi gerektiği yönünde rapor sunuyor. Bu ailelerden biri de Seter köyünde casus İbrahim olarak bilinen Derviş İbrahim’in ailesidir. Aslında kendisi casus değildir Ermeni Katliamı’nda Ermenilere yardımcı olduğu için kendisine casus nitelendirmesi yapılmıştır. Aile tamamen yok ediliyor, bir dönem götürülüp Kiğı’da mecburi iskâna tabi tutuluyor, daha sonra da oradan getirilip 1938 yılında Düzgün Baba Dağı’nın eteğinde bütün aile katlediliyor. Setero ağıtı katledilen bu aile üzerine yazılıyor. O dönemde insanların yaşadığı bir zalimlik vardı, biz de o insanlarımızın yaşadığı zulümle büyüdük, yaşananlar biz de bir iz bıraktı. Bu durum da bizi muhalif insanlar haline dönüştürdü.”
PİRHA/BİNGÖL
Yoruma kapalı.