PİRHA-Keçiören Cemevi’nde ‘Suriye’de ne oluyor?’ başlıklı panel düzenlendi. Şam’ın tek bir silah sıkılmadan alınmasının mevcut rejimin ne kadar zayıfladığını gösterdiğini belirten Tarihçi-Yazar Erdoğan Aydın, “Suriye rejiminin küresel emperyalist güçler tarafından neden düşmanlaştırdığı konusu çok önemli. Çok açık ki bu emperyalist ve siyonist bir fetihtir. Bir başka halkın yaşadıkları üzerinden bir başka halkın zenginleşmesi sömürü anlayışını gösteriyor” dedi.
Keçiören Cemevi’nde Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Sekreteri Özgür Kaplan yaparken konuşmacı olarak Gazeteci Erdoğan Aydın ve Yazar Ömer Ödemiş katıldı.
“YENİ BİR KERBELA YAŞAMAMAK İÇİN MAZLUMUN YANINDAYIZ”
Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Keçiören Cemevi Başkanı Sercan Aydoğan, “Basında da bir bilgi kirliliği mevcut. Gördüğümüz süreçte Hatay, Mersin gibi illerimizde yaşayan Alevi yurttaşların Suriye’de akrabaları yaşıyor. Bizde oradakilerin sesleri olmalıyız. Kerbela’yı tekrar yaşamamak için Aleviler olarak nerede bir mazlum varsa onların yanındayız” dedi.
“19 ARALIK’TA ADANA’DA TOPLANTI YAPACAĞIZ”
Keçiören Cemevi yönetimine teşekkür ederek sözlerine başlayan ABF Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Ortadoğu’da neler olduğunu hep birlikte izliyoruz. Bu süreç hepimizi tedirgin ediyor. 19 Aralık’ta Adana’da bir toplantı yapacağız” diye belirtti.
“DEAŞ BARIŞ ELÇİSİ OLARAK GÖSTERİLİYOR”
Suriye’de Alevi düşmanlığı yapıldığını belirten ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan,” DEAŞ barış elçisi olarak gösteriliyorlar ama biz onların katil olduğunu biliyoruz. Esad’ın Alevi kimliği üzerinden bir tahammülsüzlük vardı. Başta Aleviler olmak üzere halkların yaşam hakkı korunmalıdır” diye ifade etti.
“ALEVİLERİN TÜMÜYLE ASİMİLE EDİLDİĞİ BİR GELECEK HAYAL EDİYORLAR”
Suriye’de yaşananların ardından kaygı duyulmamasının imkansız olduğunu söyleyen Tarihçi-Yazar Erdoğan Aydın, “13 yıldır direnen bir rejimin 12 günde çözülmesini sağlıklı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Şam’ın tek bir silah sıkılmadan alınması mevcut rejimin ne kadar zayıfladığını da gösterir. Suriye rejiminin küresel emperyalist güçler tarafından neden düşmanlaştırdığı konusu çok önemli. Türkiye’deki mevcut iktidar da bu süreçte aslı görev üstlendi. Çok açık ki bu emperyalist ve Siyonist bir fetihtir. Bir başka halkın yaşadıkları üzerinden bir başka halkın zenginleşmesi sömürü anlayışını gösteriyor. Gerçekten adil demokratik çözümler üretemeyen rejimlerin halkı ile karşı karşıya kaldığı ve emperyalist güçlerin bunu kullandığı bir boşluk oluşturuyor. Suriye’nin Afganistan gibi kendi kendine bırakılmaması ile karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
“BU SÜREÇTE KAZANAN SİYONİST REJİM, KAYBEDEN İSE FİLİSTİN HALKI OLDU”
‘Kürt bölgesinden uzanan el kabul edilseydi Baas rejimi bu kadar kırılgan bir hal almayacaktı’ diyen Erdoğan Aydın, “Empeyalist güçler ve Türkiye’deki mevcut iktidarın planı siyasal İslamcı bir Suriye’yi desteklemek olsa da burada örgütleyeceğimiz birlik o planı bozabilir. Bu süreçte kazananlardan birinin Siyonist rejim, kaybedenin de Filistin halkı olduğunu unutmamak gerekir. Siyasal İslamcıların Siyonist ve emperyalist güçler tarafından nasıl kullanıldığının bir göstergesidir. Bugün her ne kadar karanlık bir ortam söz konusu olsa da onları yenebileceğimiz uluslararası güç dengeleri oluşturabiliriz. Yetmiş iki millete aynı gözle bakan bir ütopyanın güçlendirilmesi gerekir. Alevilerin tümüyle asimile edildiği bir gelecek hayal ediyorlar. Korku Türkiye’si yaratmak istiyorlar. O halde Türkiye’nin Alevileri, Suriye’nin Alevilerine gösterecekleri desteğin kendi çocukları için bırakacakları Türkiye için de önemli olduğunun bilincinde olmalıdır” diye konuştu.
“SURİYE’DE BUGÜN EN BÜYÜK TEHDİT ALEVİ HALKININ KATLEDİLMESİDİR”
13 yıl önce dünyanın her yerinden gelen cihatçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtiklerini vurgulayan Yazar Ömer Ödemiş, konuşmasında şunları dile getirdi:
“Suriye 13 yıl boyunca büyük bir direnç gösterdi. Bence önemli bir başarı gösterildi. Suriye’de bugün en büyük tehdit Alevi halkının katledilmesidir. Beşar Esad ile son görüşen yabancı gazeteci benim. Esad, Davutoğlu ile görüştüğünü söyledi. Esad, ‘Davutoğlu 14 madde sundu bana, bunları kabul edersen burada kalabilirsin’ dedi. Esad bunu kabul etmediğini söyledi bana. Bu süreçte biz de elimden geleni yaparak katliamın durdurulmasını sağlamamız gerekiyor. Suriye’de 150 bin kişi öldü.”
Panel soru-cevap bölümüyle sona erdi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.