PİRHA – HDP’li üç belediyeye kayyum atanmasına bir tepki de meslek örgütlerinden geldi. TMMOB Yönetim Kurulu “Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir” derken KESK ise “Vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir” dedi.
Van, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanması kararına meslek örgütlerinden de sert tepki geldi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yazılı yaptığı açıklamada “Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır” diyerek şunları aktardı:
“KAYYUMLAR AKP’NİN HALK İRADESİNE BAKIŞININ ÖZETİDİR”
“Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasını kınıyoruz. Belediye başkanları hakkında yürütülen adli-idari soruşturmalar bahane edilerek yapılan bu görevden almaların demokrasiyle ve hukukun üstünlüğü anlayışıyla bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır.
31 Mart seçimlerinde halkın büyük desteğiyle seçilen belediye başkanlarının, Cumhurbaşkanı tarafından atanmış İçişleri Bakanının kararıyla görevden alınarak yerlerine yine Cumhurbaşkanı tarafından atanmış Valilerin getirilmesi, AKP’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özetidir. Cumhurbaşkanının kararının, halkın iradesinden üstün görüldüğü bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür.
Belediyelerin seçilmişler tarafından değil, kayyumlar tarafından yönetilmek istenmesine karşı en büyük tepki, 31 Mart 2019 seçimlerinde bizzat halk tarafından verilmiştir. Yerel seçimlerde yaşadığı büyük yenilgiye rağmen AKP’nin, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak kayyum rejiminde ısrar etmesi sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır. Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir.
Geçtiğimiz dönemde yine antidemokratik biçimde atanan kayyumların yerel yönetimleri uğrattıkları zararın bilançosu ortadadır. Halkla hiçbir bağı olmayan, halka karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan kayyumlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir.
Yaşanan bu demokrasi ayıbından, halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir.”
“ALIŞMADIK, ALIŞMAYACAĞIZ, ALIŞTIRAMAYACAKLAR”
Kayyum atamalarına bir tepki de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) geldi. “Demokrasinin son kırıntılarına bir darbe daha indirildi” başlığı ile paylaşılan yazıda şunlar kaleme alındı:
“Geldiğimiz aşamada uygulanan tekçi ve faşizan politikaların sonucu olarak halkın ezici çoğunluğunun Meclise, yargıya, adalete, basına inancı ve güveni oldukça zayıflamıştır. Buna paralel olarak güdüme girmeyen, yandaş olmayan, muhalif kurumlar ise demokrasinin asgari kuralları dahi rafa kaldırılarak etkisizleştirilmeye, bastırılmaya ve kriminalize edilmeye çalışılıyor.
Şimdi de seçimleri anlamsızlaştırmak, ortadan kaldırmak ve böylece umutsuzluğu hakim hale getirerek tek adam rejimine teslim olmamızı hedefliyorlar.
19 Ağustos’ta, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarının görevden alınarak yerlerine valilerin kayyum olarak atanması, meclis üyelerinin tümünün gözaltına alınması tam da bu amaçla yapılmaktadır. Seçilmelerinin üzerinden henüz dört ay geçmemiş iken, daha geçmiş dönemin bilançosunu çıkartmakla uğraşırlar iken, büyük bir gürültü ve binlerce polisin operasyonuyla görevden alınmalarının hukuki bir dayanağının olmadığı görülüyor. Öne sürülen gerekçelerin hiçbiri inandırıcı olmadığı gibi seçimlerden önce ‘gerekirse yine kayyum atayacağız’ denildiğini de unutmuş değiliz. Benzer bir tehdidin İstanbul seçimleri sürecinde de yapıldığını göz önüne aldığımızda kayyum politikasının genişleyerek devam edeceğini düşünmekteyiz.
Halkın seçtiği temsilcilerin mahkeme kararı olmaksızın görevden uzaklaştırılıp yerlerine atanmış kişilerin konulması halk iradesinin açıkça hiçe sayılmasıdır. Üç büyükşehir belediye başkanının da yüzde 50’lerin çok üzerinde oy aldığı düşünüldüğünde vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir.
Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Alışmadık, alışmayacağız, alıştıramayacaklar!
Bu hukuksuz, bu antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.