PİRHA-Eğitim-Sen İstanbul 1 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Pınar Kayışoğlu, Bursa’da Alevilere yönelik yapılan nefret söylemi ile Hiranur Vakfı’nda kız çocuğunun 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin PİRHA’ya konuştu. Kayışoğlu, “Cemaat ve tarikatların nasıl milli eğitimle iş birliği yaptığını biliyoruz. Varlıklarının nasıl meşrulaştığı, çocukların nasıl psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakıldıklarını görüyoruz. Bu karanlığa teslim olmayacağız” dedi.
Bursa’da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehtap Cengiz sınıfta “Ben Alevilerin gittikleri yolun yanlış olduğunu düşünüyorum. Çoğu Alevi ailede çocuğun kimden olduğu belli değil” ifadelerini kullandı.
Alevilere yönelik nefret söyleminin ardından Mehtap Cengiz hakkında suç duyurusunda bulunulurken, sadece okul yeri değiştirildi.
Eğitim-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Pınar Kayışoğlu, yaşanan nefret söylemi ile İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirmesi ve kadının çocukluğu boyunca cinsel istismara uğramasına ilişkin PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.
“ZORUNLU DİN DERSLERİ VİCDAN HÜRRİYETİNE AYKIRI”
Zorunlu din dersi uygulamasının din ve vicdan hürriyetine aykırı olduğunu söyleyen Kayışoğlu şunları söyledi:
“Zorunlu din dersi uygulaması çocukların birey olmada din ve vicdan hürriyetine aykırıdır. Sonuçları, dezavantajlı kimliklerin varoluşunu yok saymak üzerinedir. Zorunlu din dersi laik, demokratik ve bilimsel bir eğitimde olmamalı. Seçmeli din dersleri ile birlikte eğitimde dinci ve gerici, tek din, tek mezhep politikasının uygulanmaya çalışıldığını biliyoruz. Her ne kadar Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi laik çerçevede oluşturuluyor dese de hükümet; müfredata baktığımızda Sünni/Hanefi İslam’ın bu dersin konularını oluşturduğunu görebiliyoruz.
“EĞİTİM ALANI HÜKÜMETİN ARKA MUTFAĞINA DÖNÜŞTÜ”
Devletin parti, partinin de devletleşmesi ile beraber insanlar üzerinde kurduğu baskının eğitime de yansımasıyla canımızı yakılmaya başladı. AKP yalnız tek din ve tek mezhep ile değil toplumun birçok kimliğini yok sayıyor. Erkek devlet politikalarını eleştiriyoruz. Sorunların temelinde de aslında biraz erkek bakış açısı yatıyor. Devlet politikalarının erkekleşmesi, otoriterleşmesi. Bunu eğitimde de görüyoruz. Öğretmenler odasında da görüyoruz. Açığa almalar, işten çıkarmalar gibi uygulamalar ile aslında öğretmenler büyük bir psikolojik şiddet ile karşı karşıya. İnsanlar aslında ekmeğiyle terbiye edilmeye çalışılıyor. Baktığımız zaman ise ilahiyat ve din kültürü öğretmenlerinin ne kadar atandığını görüyoruz. Diğer branşlardaki ihtiyaca rağmen öğretmenlerin atanmadığını da görüyoruz. Eğitim alanının aslında hükümet politikalarının uygulandığı arka mutfağa dönüştüğü ortada.”
“BU KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ”
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken evlendirme adı altında cinsel istismara maruz bırakmasının ortaya çıkmasının ardından yaşananlara da değinen Pınar Kayışoğlu, “Cemaat ve tarikatların nasıl milli eğitimle iş birliği yaptığını biliyoruz. Varlıklarının nasıl meşrulaştığı, çocukların nasıl psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakıldıklarını görüyoruz. Fakat buna rağmen milli eğitim koruyucu tedbir almak yerine birçok dini vakıf ve cemaat ile iş birliği içerisinde oldu” dedi.
“1,5 MİLYON KIZ ÇOCUĞU EĞİTİMDEN UZAK TUTULUYOR”
“6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesi ve uzun yıllar istismara maruz bırakıldığını duyduktan sonra bizim de tüylerimiz diken diken oldu” diyen Kayışoğlu, “Bu karanlığa teslim olmayacağız. En az 1,5 milyon kız çocuğu eğitimden uzak tutuluyor. Erkeklere oranla yüzde 60 daha fazla. Neden bunun önüne geçilmiyor? Hükümet önüne geçmek yerine bunu meşrulaştıran yerler ile iş birliği yapıyor.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.