Alevi Haber Ajansi

Katliam Yasası’na karşı Ankara’da yürüyüş: Yasa derhal iptal edilmelidir-VİDEO

PİRHA-Hayvanseverler, Katliam Yasası’nın iptali için Ankara’da yürüyüş düzenledi. Yapılan açıklamada, “Şimdi dosya Anayasa Mahkemesi’nin önünde, mahkeme bu yasayı derhal iptal etmelidir. Akmakta olan ve akıtılacak kanın sorumluluğuna hükümet ve meclisle beraber ortak olunmamalıdır. Tarihe utançla geçecek bu yasa derhal durdurulmalıdır” denildi.

Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi, Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi, KESK ve bir çok kurum tarafından ‘Katliam Yasasını Tanımıyoruz’ şiarı ile Ankara Kolej Metro’da buluşma gerçekleştirilip Sakarya Caddesine yürüdü. Basın açıklamasını Burcu Erbil okudu.

“KATLİAMI DURDURACAĞIZ, YASAYI SOKAKTA BİZ YAZACAĞIZ”

Bir katliamın meclisin önüne getirileceğinin zikredilmesinden bu yana 129 gün geçtiğini belirten Erbil, “Söylemesi kolay ama sindirmesi kolay değil. Türkiye’yi yöneten AKP-MHP bloğu, 129 gün önce sokakta yaşayan hayvanları katletmeye dönük yasa tasarısını meclisin gündemine getireceğini söyledi. O günden beri sokaktayız, dostlarımızın yanındayız.

Yasayı hızla komisyona taşıdılar, yaşam hakkı savunucularından kaçırarak, yasa aleyhine konuşma yapan vekil ve uzmanların sözlerini keserek komisyondan geçirdikleri yasayı, yine yangından mal kaçırır gibi meclise taşıdılar ve yasalaştırdılar” dedi.

“KİMİN YAŞAYIP KİMİN YAŞAMAYACAĞINA KARAR VERME HAKKINI KENDİNİZDE NASIL BULUYORSUNUZ?”

Türkiye’de hayvan katliamları bu yasayla başlamadığını vurgulayan Burcu Erbil şunları söyledi:

20 yıldır yürürlükte olan 5199 sayılı yasa çoğu belediye tarafından uygulanmadı! Yasanın 6. maddesinde yerel yönetimlere kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma sorumluluğu veren, öldürmeyi değil yaşatmayı amaçlayan bu yasa 20 yıldır uygulanmadı! Görevini yerine getirmeyen belediyelere ses çıkartılmadığı gibi, toplanan, öldürülen, hapsedilen hayvanlar da görmezden gelindi. Yetmedi, hayvanlara dönük nefret cinayetleri işleyen failleri cezasızlıkla ödüllendirdiler. Tıpkı kadınları, LGBTİ+’ları öldüren erkekleri, işçileri ‘iş kazası’ adı altında katleden patronları, çocukları öldüren kurumları, yetkilileri, bütün bir ilişkiler ağını cezasızlıkla ödüllendirdikleri gibi.

Önce İstanbul Sözleşmesi’ni bir gece kararnamesi ile iptal ettiler, şimdiyse hayvanları öldürmeyi yasalaştırdılar. Sürmekte olan katliamları önce sümenaltı edip sonra da yasal zemine kavuşturmak otoriter rejimlerin 100 yılı aşkındır başvurdukları bir yöntem. Kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar verme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? Siz öldürmeyi isterken bizler tüm canlılar için en temel hak olan yaşam hakkı için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz!”

“TARİHE UTANÇLA GEÇECEK BU YASA DERHAL DURDURULMALIDIR”

“Sokakta yaşayan hayvanları katletmek istemelerinin sebebi bu toplumu her alanda disiplin altına almak istemeleridir” diyen Erbil şunları ekledi:

“Türkiye toplumu şu anda tarihinin en büyük yoksullaşmasını yaşıyor. Maaşlar henüz hesaba yatmadan erimiş oluyor, barınamıyoruz, geçinemiyoruz. Biz yoksullaşıyoruz, patronlar ise zenginleşiyor. Biz barınamıyoruz ama müteahhitler kalkınıyor. Tam da bu yüzden AKP-MHP bloku artık bu ülkeyi yönetemiyor!

Şimdi dosya Anayasa Mahkemesi’nin önünde, mahkeme bu yasayı derhal iptal etmelidir. Akmakta olan ve akıtılacak kanın sorumluluğuna hükümet ve meclisle beraber ortak olunmamalıdır. Tarihe utançla geçecek bu yasa derhal durdurulmalıdır.

Hükümet, bugün pek çok şehirde yükselen bu sesi duymazdan gelemez! Bugün yaşamı savunmak için, köpeklerin toplama kamplarında yaşamaya ve ölmeye zorlanmasına karşı sesimizi yükseltmek için, köpeklere karşı yükseltilmeye çalışılan nefret politikalarına dur demek için bu meydanda buluştuk. 129 gündür direnişteyiz! Katliam yasası geri çekilinceye kadar burada ve birçok meydanda, sokakta, kamusal alanda sokaktayım yanındayım demeye devam edeceğiz.”

“YAŞAM İTTİFAKI KURMAK ZORUNDAYIZ”

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Türkiye’nin diğer şehirlerindeki eylemlere selam yollayarak, “Bugün buraya bir milletvekili olarak gelmedim. Komisyonda mücadele ettik ama vekillerin yer halkın yanıdır. Burada bir mücadele çağrısında bulunmak istiyorum. Karşınızda bir ölüm ittifakı var ve biz bu ölüm ittifakı karşısında bir yaşam ittifakı kurmak zorundayız. Başta yerel yönetimler olmak üzere ben buradaki herkese yaşam ittifakını kurma çağrısında bulunuyorum” dedi.

“YALANLARLA HALKI KANDIRIP KUDUZ İLE KORKUTMAYA ÇALIŞTILAR”

Veteriner Hekim Elif Türker, yasa süreci boyunca yetkililere bilimsel gerçekleri anlatmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Dünyanın neresine giderseniz gidin kuduzun aşılarla önlenebilecek bir hastalık olduğunu bilirsiniz. Görevlerini yerine getirmeyenler yalanlarla halkı kandırıp kuduz ile korkutmaya çalıştılar. Dünyanın neresine giderseniz gidin sokaktaki hayvanların popülasyonun kontrol altına alınmasının tek bir yolu vardır; Yakalayıp kısırlaştırıp yerinde yaşatmak” diyerek dünyadan örnekler verdi. Türker, hayvan hakkı savunucularına çağrı yaparak ortak mücadele çağrısında bulundu.

“BU DOSYALARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına konuşan Tuğba Gürsoy, kolluk güçlerinin ve yandaş medyanın eylem etkinlikler yapmalarını engellediğini söyledi. Gürsoy, yasanın 60’ıncı gününde 600’den fazla hayvan öldüğünü belirterek kolluk güçlerine yasaların uygulanması çağrısında bulunarak protestonun anayasal hakları olduğunu ifade etti. Gürsoy, “AKP-MHP’li vekillerin imzalarıyla bütün Türkiye’de hayvanlar ölüyor öldürülüyor” diyerek Niğde’de yaşanan hayvan katliamına karşı Niğde Valiliğinin soruşturma izni vermediğini söyledi. Gürsoy, “Bu dosyaların peşini bırakmayacağız. Ne sokakları bırakacağız ne Meclis açıldıktan sonra Meclis’i bırakacağız” diye ekledi.

“SOKAK HAYVANLARININ YAŞAM HAKLARI VAR”

Hukukçu Dayanışması Avukat Doğan Erkan ise kurumlar adına tutum belgesini okudu. Erkan, konuşmasında şu maddeleri sıraladı:

-Sokak hayvanlarının yaşam hakları olduğunu, kendi haklarının öznesi olduklarını,

-Anayasanın koruma altına aldığı çevre hakkının sokak hayvanlarını da kapsadığının tartışmasız olduğunu, çevre hakkını korumanın devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu,

-Devletin bu ödevinden vazgeçemeyeceğini, ancak vazgeçmesi halinde vatandaşların ödevinin sürmeye devam edeceğini,

-Hiçbir sosyal devletin yaşam hakkı ve yaşatma göreviyle çelişen düzenleme ihdas edemeyeceğini, ederse bu düzenlemenin hukuksal olmayacağını,

-Yaşam hakkına, uluslararası normlara ve anayasaya aykırı düzenleme ve uygulamalara karşı tüm yurttaşların direnme hakkı olduğunu,

-Yerel yönetimlerin, merkezi iktidardan gelecek bu dizgeye aykırı emir ve talimatları reddetme hak ve görevleri olduğunu, en üst norm ve görevlerinin yaşatmak olduğunu,

-Hayvanların yaşam ve sağlık hakkını gözeten hiçbir yerel görevli, hekim ya da yurttaşın adli-idari-cezai soruşturmaya tabi tutulamayacağını,

-5996 sayılı Yasa uyarınca hayvanlar için sağlık önlemleri ve tedavileri noktasında alınacak tedbir ve uygulamalara karar verme kamusal yetkisinin münhasıran Veteriner Hekimlere ait olduğunu,

-Veteriner Hekimlerin bağımsız deontolojik yetkisinin üstünde hiçbir otorite olmadığını, veteriner hekimlere yaşam hakkına ve yaşatma görevine aykırı hiçbir emir ve talimat verilemeyeceğini, hukuka aykırı bir emir ve talimata karşı direnmenin hak olduğunu,

-Tüm otoritelerin ve yurttaşların yaşatma ödevinin sokak hayvanlarına dönük bilimsel sonucunun kısırlaştırmak, aşılatmak ve yerinde yaşatmak olduğunu vurgularız.

Eyleme, Can Irmak Özinanır ve Murat Cangökçe şarkıları ile eşlik etti. Eylem, şarkılar ve sloganlar ile sona erdi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak