PİRHA- Sivas’ın Divriği ilçesi Karşıkonak köyünde nesilden nesile süren doğal arıcılık geleneği sürüyor. Köylüler, şeker kullanmadan, kara kovan yöntemiyle ürettikleri organik balın hem şifalı hem de değerli olduğunu vurguluyor. Ancak savaşlar, çevre kirliliği ve madenlerdeki siyanürlü üretim süreçlerinin arıcılığı tehdit ettiğine de dikkat çekiyorlar.
Karşıkonak köyünde, arıcılık nesilden nesile aktarılan bir gelenek. 1975’ten beri arıcılık yapan Ali Karakoç, Kani Sağlam ve Kamber Kaya gibi köylüler, gezginci olmayan yerel üretimle organik bal elde ediyor. Şeker vermeden, hilesiz bal üreten arıcılar, ayıların petekleri dağıtmasından elektrikli tellere, doğanın eski bereketinden bugünkü kirliliğe uzanan hikâyelerini PİRHA’ya anlattı.
“ELLİ YILDIR ARICILIK YAPIYORUM”
Elli yıldır arıcılık ile uğraştığını söyleyen Ali Karakoç, “75′ yılından bu yana arıcılık yapıyorum, hayvancılığı bıraktım. Şekerle, kekle uğraşmayız. Baharda birkaç gün, sonbaharda verirsek de veriyoruz. Hilesi yok, hurdası yok. Kışın köydeyiz, yazın köydeyiz. Kara kovan kullanıyorum, 70-80 kovanım var. Gezginci değiliz, yaz kış köydeyiz. Elimizde bal kalmaz, alan bir daha almak istiyor” dedi. Ayılara karşı verdikleri mücadeleyi de anlatan Karakoç, elektrikli tel sisteminin kovanları koruduğunu belirtiyor.
“AİLEM VE EVİM İÇİN BAL ÜRETİYORUM”
Uzun zamandır arıcılık ile uğraştığını söyleyen Kani Sağlam da, “Bahçem var. Aslında hayvancılık yapıyorum. Kendi ev ihtiyaçlarım ve ailem için bal üretiyorum. Evin yiyeceği çıkıyor. Ben bahçede durduğum için arılar da yanımda” diyor. Sağlam, arıcılığın köydeki zaman döngüsünü ise şöyle anlatıyor:
“Mart’ta arıları dışarı salıyoruz, Eylül ayında içeri alıyoruz. Arılar Haziran’da bal yapmaya başlar, Eylül’de balı alırız. Ne olursa, ne kadar olursa onu alıyoruz, olmazsa kapatıyoruz” .
“BİR ARIDAN 70 KİLO BAL ALDIĞIM GÜNLER GERİDE KALDI”
Bir diğer isim Kamber Kaya ise arıcılığa başladığı ilk yıllarda doğanın bereketini anlatırken, “O dönemler doğa çok güzeldi, doğa ölmemişti… İnanır mısınız, bir kovan arıdan 70 kilo bal aldım” derken ancak şimdi aynı verimi alamadıklarını üzüntüyle belirtiyor. Bunun nedenini ise şöyle açıklıyor; “Savaşlarla, sanayiyle, madenlerle doğayı öldürdüler, doğada artık o ballar olmuyor”
“GENÇLERE ÇAĞRI”
Arıcılığın hem geçim kaynağı hem de sağlıklı bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayan köylüler, gençlere sesleniyor: “Arıcılık çok güzel bir iş. Gençler yapsınlar, doğaya sahip çıksınlar.”
PİRHA/SİVAS
Yoruma kapalı.