PİRHA – Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu bileşenleri adına kurucu Genel Başkan Muharrem Erkan, Ordu’da evine girerken katledilen Ceren Özdemir ile ilgili açıklama yaptı. Erkan, “Yarınlarda, başka Cerenlerin öldürülmemesi için bugünden gerekli, yasal, çağdaş, bilimsel, parasız eğitimi hükümet ön plana çıkarmalı” dedi.
Ordu’da evinin önünde Özgür Arduç tarafından katledilen Ceren Özdemir’e ilişkin Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu kurucu Genel Başkanı Muharrem Erkan bir basın açıklaması yaptı. İktidara, ‘Ceren Özdemir ve öncesinde yaşanan cinayetlerde önlenebilir miydi?’ sorusunu yönelten Erkan, Özdemir’in katledilmesinin göz göre işlendiğini belirtti.
Ceren Özdemir’i katleden Özgür Arduç’un daha önce de bir çocuğu taciz ettiğini hatırlatan Erkan, “Ordu sokaklarında çok rahat bir şekilde 3 gün gezen, 1 gece otelde kalan, alışveriş merkezine gidip dolaşan katili cezaevinden tanıyan gardiyanların dahi çarşıda gezerken görmüş olmalarına rağmen devletin, güvenlik güçleri, istihbaratı bulamıyor ve bir esnafın dikkati ve takibi ile vatandaşlar tarafından yakalanıyor. İlk akla gelen bizim ceza ve tutuk evlerimizde yeteri kadar suçluları rehabilite edip, topluma kazandırabiliyor muyuz?” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan eğitim kalitesi 2018 raporuna göre Türkiye’nin 137 ülke arasında 99’uncu sırada yer aldığına dikkat çeken Erkan, eğitim, öğretim sorunu bulunan toplumların caniler ürettiğine değinilerek, “Böyle bir katil gerekli tedaviyi olmadan, nasıl oluyor da yarı açık ceza evine alınıyor?” diye sordu.
“İYİ HAL İNDİRİMLERİYLE ADALET YERİNİ BULMUYOR”
Adalete olan güvenin her geçen gün azaldığına dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Cezaevinden kaçıyor, ordu sokaklarında elini kolunu sallaya, sallaya dolaşarak, masum, güçsüz insanları arıyor? Düşüncesini ifade eden yazar, çizer, onlarca insan, elektronik ortamda düşüncesini ifade etti diye gözaltına alınıp sorguya çekilirken, görüş-düşünce inançlarından dolayı çoğu insan kamu hizmetlerinden uzaklaştırılırken, adalete güven gün geçtikçe azalmaktadır. Bu gözü dönmüş katile pişman mısın? diye sorulduğunda, “hayır değilim, silah alacaktım param yoktu, bıçağı da bir dükkandan çaldım” demesi bu caninin Ordulu masum insanları öldüreceğini söylemesi ne kadar güvencesiz bir yaşam sürdüğümüzü açıkça ortaya koymaktadır. Gün geçmiyor ki ülkemizin herhangi bir köşesinde canlara yönelik bir saldırı olmasın? Devletin asıl görevi elindeki kolluk kuvvetleri ile halkın can, mal, güvenliğini sağlamaktır. Siyasi iktidarlar halka daha güzel yaşam vadiyle iktidara gelirken, insanların saldırıya uğraması birilerinin bir yerlerde açıkça görevini yeteri kadar yerine getiriyor mu? sorusunu bize sordurmaktadır. Yirmi yıldır cinsiyetçi, ayrımcı, ötekileştirici söylem üzerinden yürüyen, kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören iktidar döneminde kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. 2019’un ilk 11 ayında en az 430 kadının hayatını kaybetti. Arka arkaya gelen kadın cinayetleri devam ederken, toplum her yeni cinayette yeniden sarsılıyor ve iyi hal indirimleri ile adalet yerini bir türlü bulmuyor. Kadın erkek eşitliğinin “fıtrata aykırı” olduğunu savunan, kadının iş hayatına atılmasına karşı çıkıp “kadının yeri evidir” diyen, sosyal hayatın birçok alanında kadını sınırlayıp geri plana iten zihniyet kadın cinayetlerinde madalyonun ikinci yüzüdür. Problem kadını hor gören, aşağı, ayrımcı, ikinci sınıf gören zihniyettir AKP hükümeti bir daha sınıfta kaldı.”
Kurucu Genel Başkan Muharrem Erkan, Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu bileşenleri olarak başka Cerenlerin ölmemesi için gerekli yasaların işletilmesi çağrısında bulunduklarını kaydetti.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.