Alevi Haber Ajansi

Karabudak: Cemevleri saldırganının rahat tavrı, avukatının inancımızı tarif etmesi kabul edilemez!

PİRHA- Ankara’da cemevlerine 30 Temmuz 2022’de saldırıda bulunan Ahmet Ozan Karaca’nın yargılandığı davanın ikinci duruşmasına bugün devam edildi. Sanığın duruşmaya getirilmemesine ve rahat davranmasına, avukatlarının cemevini tarif etmesine tepki gösteren DAD Ankara Şube/Ana Fatma Cemevi Eş Başkanı Mustafa Karabudak, saldırganın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Karabudak, “Saldırının üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz” dedi. 

Dört Alevi kurumuna/cemevine 30 Temmuz 2022’de Ahmet Ozan Karaca tarafından yapılan saldırıların ardından açılan dava dosyasının ikinci duruşması bugün görüldü. Saldırgan Ahmet Ozan Karaca, kendisinin mehdi olduğunu, Allah tarafından görevlendirildiğini savundu.

Saldırganın avukatları ise “Cemevleri ibadethane değil. Dernek adı altında faaliyet gösteriyorlar. O yüzden kanunilik ilkesine göre inançlara saldırı söz konusu değil” iddiasında bulundular.

Saldırıya uğrayan cemevleri avukatları da sanığın ilişkide olduğu herkesin ve ailesinin dinlenmesi gerektiğini belirttiler. Duruşma 22 Mart saat 10.00’a ertelendi.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şube/Ana Fatma Cemevi Eş Başkanı Mustafa Karabudak, bugünkü duruşmada, cemevlerine saldıran Ahmet Ozan Karaca’nın rahat tavırlarına, duruşmaya getirilmemesine ve avukatlarının cemevi ve Alevi inancını tarif etmeye kalkışmasına tepki gösterdi.

Karabudak yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün cemevimize yapılmış saldırının davasının ikinci duruşması görüldü. Sanığın duruşmaya getirilmemesi, mahkemenin tavrı, ayrıca sanık avukatının Aleviliğe bakışı haddi olmayarak inancımızı, inanç yerlerimizi tarif etmeye çalışması, bu aklın tek elden örgütlendiğinin bir yansımasıdır” dedi.

CEMEVLERİMİZE SALDIRAN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI”

Açıklamada şunlar ifade edildi:

“Sanığın avukatı, sanığın sadece eşyaya zarar verdiğini, cemevi diye “tarif edilen yerlerin” yasal statüsü olmadığı için ibadethane sayılmayacağı, yaptığı eylemin toplumda infaal yaratmadığını, toplu katliam olmadığını ve tutukluluğu boyunca bu suçun cezasını çektiğini söyleyerek tahliyesini talep etti. Biz Aleviler, Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da evlerimizin, işyerlerimizin duvarlarının birkaç gün önceden işaretlenip daha sonra katliam yaptıklarını biliyoruz. Bizim için en ufak bir işaret katliam çağrısıdır. Ve Aleviler devletin yasal statüsünü beklemeden derneklerini vakıflarını cemevi olarak kabul etmişlerdir. Bizim inancımızda üç can bir cem deriz, ibadetimizi evimizde istediğimiz yerde yaparız. Bunu tarif etmek, sorgulamak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Ve devlet tarafından tanınmadı diye cemevlerimizin adeta bir hedef tahtasına dönüştürülmesini, yapılan saldırıların masumane, sıradan bir taş atma olayına çevrilmesini kabul etmiyoruz. Avukatın savunduğu sanık, saatlerce mahkemeyi ve bizleri oyalayarak adeta dalga geçmiştir. Kendinin gaipten sesler duyan, görev verilmiş bir mehdi olduğunu iddia etmiştir. İnancımıza kimliğimize inanç yerlerimize saldıran akıllı, deli, mehdi kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

“SALDIRININ ÜZERİNİN KAPATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Diğer davalara baktığımızda zamana yayılmış, deliller karartılmış dosyalar kapatılmış gerçek suçlular yakalanmamış cezalandırılmamıştır. Bu saldırının da bu şekilde üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Davanın sahibi ve takipçisiyiz.”

PİRHA/ANKARA

İLGİLİ HABERLER

> Cemevlerine saldırı davasında saldırganın avukatları: Cemevleri ibadethane değil

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak