PİRHA- 2015 yılından bu yana faaliyet yürüten Uluslararası Anadolu Kütüphaneciler Derneği, ‘Kumarhaneciler kralı’ olarak bilinen mafya lideri Ömer Lütfü Topal’ın ailesiyle davalık oldu. Dernek Başkanı Hüseyin Karababa, Topal ailesinin kendilerini yıldırmak ve buradan uzaklaştırmak için bu tür yöntemlere başvurduklarını dile getirerek, söz konusu mekanın çocuk kütüphanesi olması konusunda mücadele vereceklerini söyledi.
Ankara’nın Mithatpaşa Caddesi’nde 2015 yılından bu yana faaliyet yürüten Uluslararası Anadolu Kütüphaneciler Derneği, ‘Kumarhaneciler kralı’ olarak bilinen mafya lideri Ömer Lütfü Topal’ın ailesiyle davalık oldu.
Ömer Lütfü Topal’ın çocukları; derneğin, mülklerini gasp ettiğini öne sürerek savcılığa ve kaymakamlığa şikayette bulundu.
Savcılık ve kaymakamlığın yasal olarak haklı bulduğu Uluslararası Anadolu Kütüphaneciler Derneği ise, kanunen buranın kiracısı olduklarını, kullanım haklarının kendilerinde olduğunu belirterek burada Ankara’nın en büyük çocuk kütüphanesini kurmak istediklerini söyledi.
Uluslararası Anadolu Kütüphaneciler Derneği Başkanı Hüseyin Karababa, yaşadıkları süreci PİRHA’ya anlattı.
Topal ailesinin, derneğin çocuk kütüphanesi olmasını istemediğini ve bu yüzden çeşitli yıldırma politikalarıyla mülkü boşalttırmaya çalıştıklarını ifade eden Karababa, sonuna kadar hukuk mücadelesi vereceklerini ve istedikleri kütüphaneyi kuracaklarını vurguladı.
“TADİLAT YAPACAĞIZ DİYEREK DERNEĞİ KULLANILAMAZ HALE GETİRDİLER”
2015 yılından bugüne Uluslararası Anadolu Kütüphaneciler Derneği olarak Mithatpaşa Caddesi’nde faaliyet yürüttüklerini aktaran Karababa, “Bu dernek Ömer Lütfi Topal’ın mülkü. Topal’ın oğlu Ömer Topal ile 5 yıllık bir kira sözleşmesi imzaladık. Ömer Lütfü Topal’ın çocukları onun mallarını bölüşemiyorlar. Bu yüzden kavgalılar. Biz şu anda bu anlaşmazlığın ceremesini çekiyoruz. 2021 yılının Ekim ayında bize tadilat yapacaklarına dair bir bildirimde bulundular ve bu tadilatın 3 ay süreceğini söylediler. Bunun üzerine biz, biraz ileride bulunan yayıncı bir arkadaşın yanına taşındık. O zamana kadar yıllardır buradaydık ve hiçbir sorun yaşamadık. Biz tadilat süresi bittiğinde buraya tekrar dönmek istedik. Ancak burayı tahrip etmiş olduklarını gördük. Elektrikleri, suları kesmişler, duvarları yıkmışlar. Mekanı kullanılamaz hale getirmişler. Ayrıca bizim içerisinde bulunan eşyalarımızı da alıp götürmüşler” diye konuştu.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇETECİLERİ, ‘ÇETE LİDERİ’ DİYEREK BENİ MAHKEMEYE VERDİ”
Topal ailesinin daha sonra kendilerinden mülkü boşaltmalarını istediklerini söyleyen Karababa, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizi bu yöntemle yıldırmaya, buradan çıkartmaya çalıştılar. Biz buranın çocuk kütüphanesi yapmak için hibe edilmesini istemiştik kendilerinden. Topal ailesinin tüm çocuklarına dilekçeler, mektuplar yazdık defalarca. Onlar da burada bir kütüphane istemedikleri için böyle bir yola başvurdular. Bizi şikayet etmişler, yerimizi gasp ediyorlar diye. Bugün kaymakamlıktan gelip incelemelerde bulundular ve yasa dışı hiçbir şey göremediler. Çünkü bizim derneğimiz ve yapmak istediklerimiz belgeli, kanuna uygun. En son Çankaya Belediyesi’yle birlikte kitap fuarı düzenledik. Ayrıca Ömer Lütfü Topal’ın kızı Elif Lütfiye Topal, benim yerlerini işgal ettiğim, sahte evrak düzenlediğim ve çete lideri olduğumu öne sürerek savcılığa şikayette bulunmuştu. Savcılık soruşturdu ancak ‘Kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verdi. Dünyanın en büyük çetecileri beni, kütüphaneciler dernek başkanını ‘Çete reisi’ diyerek mahkemeye verdi. Bu da ayrı bir ironi. Ayrıca beni kaymakamlığa da şikayet etmişler. Oradan da bir inceleme yapılmıştı daha önce. Ancak yasa dışı hiçbir şey olmadığı görüldü ve hepsinde ben kazandım, haklı olarak çıktım.”
“TEMİZ TOPLUM HAREKETİ YÜRÜTÜYORUZ, TOPLUMUN ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ”
Topal ailesinin kendilerini yıldırmak ve buradan uzaklaştırmak için bu tür yöntemlere başvurduklarını dile getiren Karababa, söz konusu mekanın çocuk kütüphanesi olması konusunda sonuna kadar mücadele vereceklerini söyledi.
Temiz toplum hareketi yürüttüklerini kaydeden Karababa, şunları aktardı:
“Eğer karanlık bir mafya liderinin mülkünü çocuk kütüphanesi gibi güzel bir şeye dönüştürebilirsek toplumun önünü açmış olacağız. Temiz toplum hareketi böyle bir şey. Bugün Ankara’da Ömer Lütfü Topal’ın bu mekanında bu mücadeleyi başlatmış bulunuyoruz. Bizim yaptığımız, yürüttüğümüz tüm faaliyetler yasaldır. Daha önce bir diş hekimininmiş burası. 90’lı yılların başında Ömer Lütfü Topal bu diş hekiminin kumar oynadığını ve kaybettiğini söyleyip burayı onun elinden almış. Adam da daha sonra intihar etmiş. Burayı adamın elinden zorla aldıkları söyleniyor.
“BU TÜR NASIL KAZANILDIĞI BELLİ OLMAYAN YERLER, TOPLUMUN YARARINA AMAÇLAR İÇİN KULLANILMALI”
Topal ailesinin Ankara’da tek bir mülkü var o da burası. Biz kira sözleşmesi yaptığımız Ömer Topal’a ve Topal’ın diğer çocuklarına dilekçeler yazdık. Burası 3 katlı 1000 metrekare bir alan. Burada bir çocuk kütüphanesi yapmak istediğimizi ve burayı derneğimize hibe etmelerini talep ettik. Devlet nereden geldiği belli olmayan bu mal mülklerin, paraların hesabını sormalı, bunları TMSF’ye devretmeli. Ayrıca bu gibi mülklerin çocuk kütüphanesi gibi çocuklara, gençlere, topluma yararlı yerler haline getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
“KAYMAKAMLIK YİNE BİZİM LEHİMİZE KARAR VERİRSE KÜTÜPHANE ÇALIŞMALARIMIZA BAŞLAYACAĞIZ”
Ömer Topal’ın 450 adet üzerine kayıtlı mal varlığı olduğunu ifade eden Hüseyin Karababa, bu mülk listesinin milyarlarca dolar ettiğini belirterek, “Bu adamlar çok zengin. Öyle basit birkaç yer ve araziden ibaret değil mülkleri. Ama nedense böyle küçük bir mekanın peşine düştüler. Kaymakamlıktan gelen cevabı bekleyeceğiz. Kaymakamlık daha önce bizim lehimize karar vermişti. Yine öyle olacaktır diye düşünüyorum. Karar geldikten sonra biz burada çocuk kütüphanesi inşaatımıza başlayacağız. Şehrin göbeğinde Mithat Paşa’nın da adına yakışır bir şekilde bir çocuk kütüphanesi oluşturacağız” dedi.
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.