PİRHA- Elazığ depremi sonrası Malatya’daki Alevi köylerine yardım yapılmadığını açıkladığı gerekçesiyle Malatya Valiliği tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan PİRHA’ya konuştu. “Alevi köylerine açıklamalarımızdan sonra yardım gitti” diyen Kaplan, hiç bir zaman ayrıştırıcı bir dil kullanmadıklarını söyledi.
Haberin videosu
Elazığ Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından Elazığ’a ve Malatya’ya giden Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı İsmet Kurt ve beraberindeki Alevi temsilciler, deprem bölgesinde incelemelerde bulunmuştu.
Genel başkanlar, deprem bölgesine can olmaya gittiklerini belirterek, Alevilerin ayrıma tabi tutulduğunu gözlemlediklerini kaydetmişlerdi.
Malatya Valiliği, bir internet gazetesinde yer alan haberde, Malatya’daki deprem bölgesinde Alevi köylerine yardım yapılmadığı iddiası nedeniyle Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıklamıştı.
Valiliğin suç duyurusuna ilişkin PİRHA’ya konuşan Gani Kaplan, “Biz toplumun diğer kesimlerini dışlayıcı, hor gören bir noktada hiçbir zaman olmadık, Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi 72 millete bir nazardan, bir gözle bakan bizden değildir, biz bu noktadayız” dedi.
“ALEVİ KÖYLERİNE AÇIKLAMALARIMIZDAN, FERYATLARDAN SONRA YARDIM GİTTİ”
Deprem olur olmaz Elazığ ve Malatya’ya gittiklerini hatırlatan Kaplan, Hüsükuşağı köyü başta olmak üzere Alevi köylerindeki durumu şöyle anlattı:
“Alevi örgütleri temsilcileriyle birlikte depremin ana üssü olan Elazığ’a gidecektik. Fakat yereldeki arkadaşlarla görüşmemizde ve sosyal medyada paylaşılanları görünce rotamızı Malatya’nın Pütürge köylerine çevirdik. Hüsükuşağı köyüne gittik. Eski ve kerpiç evler var. Dışarıdan tellerle binayı sarmış betonla sıvamışlar, dışarıdan baktığın zaman hiçbir şey yok, evlerin içerisine girdiğimizde ise %80- 85’inin kullanılamaz durumda olduğunu gördük. Burada 7 tane yazlık çadırı vardı, fakat vatandaşların yatacakları yataklar enkaz altında kaldığı için çadırların içerisinde yatakları yoktu. İnsanlar binaya girmekten korkuyordu. Köylülerle konuştuk. Deprem olduğu gece sosyal medya paylaşımlarından sonra Vali bey oraya gece saat 2.30 gibi gitmiş. Biz gündüz gittiğimizde köyün yıkım halinde olduğunu zor tespit ettik. Muhtar, ‘çok önemli bir şey yok, Allah devletimize zeval vermesin’ diye vali beye teşekkür etmiş. Sonra Cumhuriyet Halk Partisi bölge milletvekili Veli Ağbaba köye gitmiş ve cemevinin önünde açıklamalarda bulunmuş. Zaten cemevinin etrafında fazla bir hasar yok. Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat da bizimle o köye gitti. Onun köyü. Köydeki evleri tek tek gezdik, birçok aileyle görüştük, ayrıca bir anneyle görüştük. Evi yıkılmış, orada bir dakika bile durmayacağını, çocuklarının İstanbul’da olduğunu, ablasını beklemek zorunda olduğunu söyledi. Köyü gezdiğimizde tespitlerimizi yaptık. Acil olarak konteyner, odun sobası, yatak, battaniye ve giysi ihtiyacının olduğunu söyledik ve örgütümüze bildirdik. Buralara henüz yardımın gelmediğini gördük. Köyü gezdikten sonra, Doğanyol’un köylerine, Pütürge’nin köylerine gittikten sonra bu açıklamayı yaptık. Hatta bir haber ajansına ‘yukarı köyler yıkılmış gittiniz mi?’ diye sordum. ‘Evet minaresi yıkılan köye gittik’ dedi. Basının bile incelemelerde bulunurken o üstteki köyleri es geçerek incelemelerde bulunduğunu gördük. Yine diğer Doğanyol ilçesine gittiğimizde dünya kadar araçların, tırların orada bekletildiğini, yardım kampanyasının dağıtıldığını, ihtiyacı olan vatandaşa çadırlar verildiğini, barınma için gerekli olan malzemelerin sobaların verildiğini, evlerine götürdüklerini gördük. Burada bir sıkıntı yok. Ama Alevi köylerine yardımın, hem oradaki vatandaşlar üzerinden, hem sosyal medyadaki feryatlar, hem de Alevi örgütlerinin açıklamasından sonra gittiğini biz hala iddia ediyoruz.”
“Aleviler eşitlik istiyor noktasındaki feryadımız tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Devletin doğal felaket karşısında tüm vatandaşlarına eşit davranmak gibi bir yükümlülüğü vardır” diyen Kaplan, Devletin ayrımcı bir politikası olduğuna ben inanmıyorum, bunun sadece oradaki yerel yönetimlerin yerel yöneticilerden kaynaklandığını da düşünüyorum. Devletin böylesi bir ayrımcı politika yaptığına daha doğrusu inanmak istemiyorum” ifadelerini kullandı.
“MALATYA VALİLİĞİ’NE DİLEKÇE VERİLDİ”
Malatya Valiliği’ne dilekçe verildiğini doğrulayan Gani Kaplan, “Bizim oradaki acil talebimiz şuydu. Orada Suriyeliler kampı var, doğru veya yanlış. Duyduğumuz üzerine yorum yaptık, kampın boşaltılarak buradaki hazır konteynerlerin bir an önce bu köye ulaştırılması gerekiyor dedik. Çünkü orada köyünü terk edip başka bir yerde yaşama şansları yok özellikle hayvanı olan köylüler. Diğerleri yaza kadar hemen hemen hepsi cemevlerinde” diye konuştu.
Gani Kaplan hakkında açılan Malatya Valiliği soruşturmasına ilişkin de şunları söyledi:
“Valilik bu açıklamalardan kaynaklı kin nefret suçu işlediğimizi ileri sürerek hakkımızda dava açmış. Benden önceki tüm genel başkanlar, Alevi kurumlarının tüm örgüt başkanları, hem de yöneticileri Avrupası, Türkiye’si hiç fark etmez, hiçbirimiz halkı kin ve nefrete yöneltecek bir konuşma yapmayız. Bizim örgütsel geleneğimiz, inancımız, dinimiz bunu emretmez. Biz 72 millete aynı gözle, aynı nazarda bakan bir halkız. Hal böyleyken toplumun diğer kesimlerini dışlayıcı, hor gören bir noktada hiçbir zaman olmadık. Depremde birçok insan hayatını kaybetti bunun inancına, milliyetine, nereden geldiğine bakmayız.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
İlgili haberler:
Yoruma kapalı.