Alevi Haber Ajansi

Kanat: Hasta mahpusların biran önce tahliyeleri sağlanmalıdır-VİDEO

PİRHA- Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 331’inci haftada Düzce T Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan Pınar Birkoç’un durumuna dikkat çekerek, “Hasta mahpusların mevcut olan kronik hastalıkları nedeniyle cezaevinde kalamayacak kadar güç durumda olmaları nedeniyle yaşamları risk altındadır. Bu nedenle hapishanelerde yaşamını devam ettiremeyecek durumda olanların tahliyeleri sağlanmalıdır” dedi.

Cezaevlerinde tutulan hasta tutukluların sağlık durumuna dikkat çeken Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

İnisiyatif adına İHD Ankara Şube Eş Başkanı Fatin Kanat tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye’nin imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre “yaşama hakkı” dokunulmaz haklar ya da hakların sert çekirdeği olarak kabul edilmektedir. Ancak AİHS’in yaşam hakkının korunması konusunda devlete yüklemiş olduğu pozitif yükümlülükler yerine getirilmemekte, oysa yaşam hakkının korunmaması suç teşkil etmektedir” dedi.

“TÜRKİYE AİHS’İN YAŞAM HAKKININ KORUNMASI NOKTASINDA YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEMEKTEDİR”

Kanat, açıklamanın devamında şunları ifade etti:

“Hapishanelerde pek çok hak ihlali yaşanmakta ve bunların başında sağlığa erişim hakkının engellenmesi ve yaşama hakkının korunamaması gelmektedir. Binlerce hasta mahpus pandeminin daha da ağırlaştırdığı koşullarda yaşamlarını devam ettirmeye çalışmakta, ağır hasta olan mahpuslar yaşamlarını kaybetmeye devam etmektedirler. Türkiye’nin imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre “yaşama hakkı” dokunulmaz haklar ya da hakların sert çekirdeği olarak kabul edilmektedir. Ancak AİHS’in yaşam hakkının korunması konusunda devlete yüklemiş olduğu pozitif yükümlülükler yerine getirilmemekte, oysa yaşam hakkının korunmaması suç teşkil etmektedir.”

Eylemin 331. haftasında Düzce T Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan Pınar Birkoç’un durumuna dikkat çekeceklerini belirten Kanat, Pınar Birkoç’un  9 Kasım tarihinde yazdığı mektupta yaşadığı sağlık sorunlarının arttığına dikkat çektiğini ifade ederek, “normal koşullarda hapishanede sağlık sorunları ile ilgili gelişmeleri öğrenemediklerini ve takip edemediklerini, kafalarına takılan noktaları soramadıklarını, 14 Ekim’de çekilen ultrason sonucu ile ilgili hapishane doktorunun görüşüne başvurduğunu ve ‘kitlenin biraz daha büyümesi halinde biyopsi yapılacağını, büyüme devam ederse kitlenin alınıp incelenebileceğini ve göğsündeki kitlenin içi boş bir kitle olduğu için ilerde tehlikeli olabileceğini ve en son aşamada göğsünün alınacağını’ söylediklerini ifade etmiştir” diye konuştu.

“PINAR BİRKOÇ, İKİ KEZ KORONAVİRÜSE YAKALANDI”

Kanat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“14 Ekim 2020 tarihinde hastaneden Covid-19 virüsü kapmış bunu 14 günü sonra öğrenebilmiştir. Hastaneye gittiklerinde 15 gün karantinaya alınmış ve 14. gün korona testi yapılmış, aynı gece 29 Ekim’de hastaneye götürülmüş, hastanede 11 gün ilaç tedavisi görmüştür. Hastanedeyken telefon görüş hakkımı kullanamamıştır. 11 gün sonra iki gün peş peşe korona testi yapılmış ve iki test sonucu da negatif çıkınca 17. gün hapishaneye getirilmiş ve karantinaya alınmış, karantina devam ederken 20 Kasım’da yeniden hastaneye göz sevki ve ultrason çekimi için gitmiştir. Karantina süreci yeniden başlamış, 4 Aralık’ta yapılan korona testi bir kez daha pozitif çıkmış, 10 gün arayla ikinci kez korona olmuştur. Bu kez hastanede yer olmadığı için hastaneye götürülmemiş, “daha önce ilaç tedavisi gördüğü ve ikinci tedavinin ağır geleceği için ilaç tedavisi yapılamayacağı” söylenmiş ve sadece günlük ateşi ölçülmüştür. Virüsü ultrason odasında kaptığını düşündüğünü, ultrason odalarının çok küçük ve hastaların birinin girip birinin çıktığını, odanın havalandırılmadığını, hasta çıktıktan sonra dezenfekte işlemi yapılmadığını, ultrasonda hastaların kıyafetlerini çıkardıklarında aynı yere koyduklarını, sedyedeki örtülerin değiştirilmediğini, sağlık personeliyle yakın temas kurulmasına rağmen sağlık personelinin sadece maske ve eldiven taktığını, koruyucu önlük, siperlik takmadığını, hastaneye giderken kendilerine sadece maske ve eldiven verildiğini, siperlik vb. verilmediğini, kendi tedbirlerini kendilerinin alma imkanı bulunmadığını, göğsündeki kitle için yakın zamanda bir kez daha MR çekimine gideceğini, üç ay sonra ultrason çekimine gideceğini ve üçüncü kez korona olma ihtimali olduğunu ve üçüncü kez olursam vücudunun nasıl bir tepki vereceğini bilmediğini ve her defasında vücudunda hasara neden olduğunu, hapishanede hastalık ve korona arasında bir tercih yapmak zorunda kaldıklarını aktarmıştır.”

“HASTA MAHPUSLARIN DURUMLARI ACİL OLARAK ELE ALINMALIDIR”

Hasta mahpusların mevcut olan kronik hastalıkları, cezaevinde kalamayacak kadar güç durumda olmaları nedeniyle yaşamları risk altında olduğunun vurgulayan Kanat, “Bu nedenle hasta mahpusların durumları acil olarak gündeme alınmalı, hapishanelerde yaşamını devam ettiremeyecek durumda olanların tahliyeleri sağlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

PİRHA/ANKARA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak