PİRHA – Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 904. haftasında 1994 yılında Mardin Kızıltepe’de gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 18 yaşındaki Abdülgani Dağ’ın akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 904. haftasında 1994 yılında Mardin Kızıltepe’de gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan 18 yaşındaki Abdülgani Dağ’ın akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri’nin 904’üncü haftaki basın açıklamasını, 21 Mart 1995 yılında gözaltına alındıktan 5 gün sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
“İDARİ VE YARGI MEKANİZMALARI ETKİN BİÇİMDE ÇALIŞMIYOR”
Abdulgani Dağ dosyasında 28 yıldır süren inkar ve cezasızlık politikasının son bulmasını istediklerini ifade eden Ocak, “Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dayanan bir devlet geleneğinin olmaması, soruşturma ve davaların siyasetin etkisine açık olması, kayıp ailelerinin yaptığı tüm başvuruları sonuçsuz bırakıyor. Kolluk güçlerinin vatandaşa yönelik işkence, öldürme, gözaltında kaybetme gibi uygulamaları söz konusu olduğunda idari ve yargı mekanizmaları etkin biçimde çalışmıyor. Bu durum kamu görevlileri tarafından işlenen ağır insan hakları ihlallerini hesap sorulamaz, yargılanamaz ve cezalandırılamaz kılıyor” diye konuştu.
“ABDULGANİ 3 YOLCUYLA BİRLİKTE GÖZALTINA ALINDI”
904’üncü haftalarında bu söylediklerini teyit eden Abdülgani Dağ dosyası ile kamuoyu karşısında olduklarını belirten Ocak sözlerine şöyle devam etti:
“18 yaşındaki Abdülgani Dağ Mardin Kızıltepe’de yaşıyordu. 14 Temmuz 1994 tarihinde Nusaybin’in Akarsu bölgesinde akrabasını ziyaret etmek için yola çıktı. Bindiği minibüs Kızıltepe Nusaybin yolunda kimlik kontrolü yapan askerler tarafından durduruldu. Abdulgani ve 3 yolcu gözaltına alındı. Durumu öğrenen ailesi Mardin Cumhuriyet Savcılığına, bölgedeki asker ve polis karakollarına başvurdu ancak Abdulgani’nin gözaltına alındığı reddedildi. Başvurularını sürdüren aile Mardin Jandarma Karakolu’nda Abdulgani’nin akıbetine uğratılmakla tehdit edildi. Abdulgani ile birlikte gözaltına alınan diğer 3 yolcu bir süre tutuklu kaldı. Bu kişiler serbest bırakıldıklarında Dağ ailesine, Mardin Tugay Komutanlığı’nda Abdülgani ile birlikte günlerce tutulduklarını ve ağır işkence gördüklerini anlattı. Bunun üzerine tekrar başvurularda bulunan aile hiçbir sonuç alamadı.
“DAĞ AİLESİNİN TÜM BAŞVURULARI SONUÇSUZ KALDI”
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, 24 Ağustos 1998 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vererek dosyayı kapattı. Dağ ailesi, 2004 yılında Abdulgani’nin akıbetinin araştırılması talebiyle tekrar savcılığa başvurdu. Savcılık soruşturmanın sonucunda, aileye oğullarının 14 Temmuz 1994 tarihinde Kızıltepe yakınlarındaki bir çatışmada 3 PKK’li ile birlikte öldürüldüğü bilgisini verdi. Aile, ‘Oğlumuz askerler tarafından gözaltına alındı günlerce Mardin Tugay Komutanlığı’nda tutuldu’ diye itiraz etti. Ancak bu itiraz boşlukta kaldı. Öldürüldüyse cenazesini verin talebine ise savcı, ‘Asker bilir beni bu işlere karıştırmayın’ cevabını verdi. 2013 yılı içinde aile yeni tanıklar ile birlikte bir kez daha savcılığa başvurdu. Abdulgani Dağ’ın çatışmada öldürülmediğini, gözaltında öldürülmesine çatışma süsü verildiğini beyan ederek yeni bir soruşturma açılması talebinde bulundu. Bu talep reddedildi. Aile son çare olarak 2 Nisan 2015 tarihinde Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaparak tüm taleplerinin reddedildiğini, etkin bir soruşturmadan umutlarını kestiklerini, evlatlarının bedeninin kendilerine teslim edilmesi ya da mezar yerinin gösterilmesini istedi. Ancak savcılık anlaşılmaz bir biçimde cenaze tesliminin adli değil idari bir konu olduğunu iddia ederek bu talebi de reddetti.
“ABDULGANİ DAĞ’IN AKIBETİNİ SORMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Gözaltında kaybedilişinin 28. yılında bir kez daha talep ediyoruz. Gözaltına alındıktan sonra çatışmada öldü denilerek infaz edilen Abdulgani Dağ’ın akıbeti açıklansın. Bedeninin nereye gömüldüğü tespit edilsin. Bu suçun sorumluları hakkında etkin bir soruşturma faaliyeti yürütülsün. 28 yıldır süren inkar ve cezasızlık son bulsun. Abdulgani Dağ için adalet sağlansın. Kaç yıl geçerse geçsin, Abdulgani Dağ için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içerisinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan, 205 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.