PİRHA – Avrupa Alevi Kadınlar Birliği (AAKB) Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bir yıl önce tutuklanan Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım ve geçen hafta tutuklanan eski Kartal Şube Başkanı Songül Tunçdemir’in sesi olacaklarını kaydetti.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne sayılı günler kalırken, kadın örgütlerinden birbiri ardına açıklamalar gelmeye başladı.
Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bir yıl önce tutuklanan PSAKD İstanbul Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım ve geçen hafta tutuklanan eski PSAKD Kartal Şube Başkanı Songül Tunçdemir’i hatırlattı. Kamilağaoğlu, ‘‘Zeynep Yıldırım, Songül Tunçdemir ve daha nice kadınlarımız kendi halkının hak mücadelesini verdikleri için içerideler. Songül, Zeynep ve diğer tüm kadınları yok sayan bu politikaları şiddetle kınıyoruz” dedi.
“EN ÇOK KADINLAR ETKİLENİYOR”
‘‘Emperyalist, kapitalist tüm gerici sistemlerde olağanüstü baskı ve sömürü düzeni politikaları, savaşlar, işsizlik, evsizlik milyonların çaresizliğinin ve açlığının en fazla kadınların yaşamını etkilediğini dile getiren Kamilağaoğlu, “Savaşlarda en çok tacize uğrayan, en çok satılan, en çok emeği sömürülen en çok acılar çeken yine onlar. Kadınlar hangi ülkede yaşarsa yaşasın hangi renkte, hangi sosyal sınıfa dahil olursa olsunlar erkekler karşısında hep ikinci sınıfı temsil etmektedir” şeklinde konuştu.
Yaşam ve çalışma koşullarının güvensizliği karşılaştıkları şiddet, ayrımcılık ve ekonomik krizlerin yükü emekçi kadınları daha ağır bir biçimde etkilediğini kaydeden Kamilağaoğlu, “Aynı işi yaptıkları halde tüm çalışma süresi boyunca ve emekliliklerinde erkeklerden daha az aldıkları ücretler kadınların bir ömür boyu fakir yaşamalarına neden olmaktadır. Bu haksızlıklar kadınlar için önlerine koydukları en ciddi sınıfsal mücadele alanıdır” diye konuştu.
“KADINLAR 8 MART’TA ALANLARDA OLACAKLAR”
Kadınların yine 8 Mart‘ta daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, ırkçılığa ve her türlü gericiliğe karşı alanlarda olacağına değinen Kamilağaoğlu, “Almanya Berlin‘de tatil olan 8 Mart kırmızı gün dünyanın her yerinde olmalı. Avrupa metropollerinde kadın örgütlerinin talepleri arasında olan 6 saatlik iş günü, kürtaj ve cinsel istismar yasaları zaman kaybetmeden tüm ülkelerde yasallaşmalı, gerici sistemlerin içinde kadının içine düşürüldüğü konum üzerinde durulmalı” dedi.
‘”GERİCİ SİSTEM KADINLARIN YAŞAMINA MÜDAHALE EDİYOR”
Kadınlar, kadın cinayetlerinden, özgürlüklerinin kısıtlanmasından tacizden, tecavüzden ve tecavüzcülerin korunmasından bıkmış durumda ülkemizde” diyen Kamilağaoğlu şöyle devam etti:
“Gerici sistem sürekli olarak kadınların yaşamına müdahale ediyor, kadınlara nerede ne yapacaklarını anlatıyor, kahkaha atmalarından tutun, kaç çocuk doğuracaklarına karar veriyor. Kadın haklarını koruyacak kanunlar çıkarma yerine bir de tecavüzcüleri iyi hal indirimleri ile ödüllendiriyor. Bugün insan hakları ve demokrasi mücadelesi veren binlerce kadınımız içeride. Bu kadınlarımızın yüzlercesi Çocuk Hakları Evrensel Beyanemesi anlaşmasına aykırı olsa bile çocukları ile birlikte hapishanelerin soğuk duvarları arkasında yaşamaktalar.”
Bugün içeride olan kadınlarımız bu gerici sisteme ve erkek egemen anlayışlara karşı hak ve hakikat mücadelesi veren her kesimin barış içinde özgürce yaşayacakları bir ülke istediklerine dikkat çeken Kamilağaoğlu, “Devlet cinsiyetçi politikalarla demokrasi emek ve özgürlük mücadelesinde boyun eğdiremediği kadınları iş alanlarından tasfiye ederek ya onları eve kapatıyor ya da hapse atıyor. Suçları sadece dik durmaları ve onurlu bir mücadele vermeleriydi” ifadelerini kullandı.
“ONLARIN SESLERİ OLACAĞIZ”
Zeynep Yıldırım’ın, Songül Tunçdemir‘in ve daha nice kadının hak, hukuk, adalet ve özgürlük için mücadele ettiklerinden dolayı içeride olduklarını vurgulayan AABK Genel Başkanı Nevin Kamilağaoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
‘‘Zeynep Yıldırım , Songül Tunçdemir ve daha nice kadınlarımız kendi halkının hak mücadelesini verdikleri için içerideler. Songül , Zeynep ve diğer tüm kadınları yok sayan bu politikaları şiddetle kınıyoruz. Onların her türlü platformlarda sesiz çığlıklarının sesi olacağız. Yaşasın Kadın Dayanışması, yaşasın örgütlü kadın mücadelesi.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.