PİRHA- Halk Ozanları Kültür Derneği (Ozan Der), Aşık Daimi’yi, Hakk’a yürüyüşünün 41. yılında andı. Daimi’nin eserlerinin seslendirildiği programda, edebi kişiliği ve yaşamına dair de anlatımlar sergilendi.
Halk Ozanları Kültür Derneği, 1983 yılında Hakk’a yürüyen Aşık Daimi için anma programı düzenledi.
Petrol İş Sendikası toplantı salonunda yapılan anma programının sunumunu Ozan Der Genel Başkanı Kenan Şahbudak yaptı. Ozan Der’in kuruluşunun 50. yılını kutladıklarını belirten Şahbudak, bağlama ve koro çalışmalarının yanısıra şiir atölyelerinin de sürdüğünü söyledi. Şahbudak, her pazartesi Dertli Divani ile aşıklık ve zakirlik geleneğine dair atölye çalışmalarının da sürdüğü bilgisini paylaştı.
Sanatçı Kenan Şahbudak, konuşmasında “Aleviliğin özünde aşk ve sevgi var olmuştur, bunu lütfen bırakmayalım. Dün Daimi’nin birçok eserini seslendiren Ali Ekber Çiçek’in de ölüm yıldönümüydü. Onu da buradan anıyoruz” diye ekledi.
“BİN SAYFALIK KİTABI İKİ SÖZCÜKTE VERMİŞTİR”
Anma programında Yazar Süleyman Zaman, Aşık Daimi’nin edebi kişiliğine dair sunum yaptı. Daimi’nin eserlerindeki derinliğe vurgu yapan Zaman, şunları söyledi:
“Ozanlar, korkusuzca sorunları dile getiren ve bedel ödemeye göze alandır. Alevilik, Bektaşilik yasaklı bir inançtır. Dolayısıyla Aleviliğin bugüne kadar aktarılmasına ozanlar sebrp olmuşlardır. Dolayısıyla ozanlar geçmişi geleceğe aktaran önemli bir işlevsellik taşımıştır. Bu anlamda ozanları. Derileri yüzülmüş, asılmış, işkence görmüştür. Her ödenen bedel bir güce dönüşmüştür. Alevi inancını geleceğe en iyi yansıtanlardan birisi de İsmail Aydın (Aşık Daimi) olmuştur.
‘Kainatın aynasıyım’ deyişi ile bin sayfalık kitabı iki sözcükte vermiştir. Zihin gözü açık bir insandı Daimi. Aleviliğin, Bektaşiliğin ne demek olduğunu anlamak istiyorsak ozanların diline bakmamız gerekir. Ozanların ütopyaları, gelecek düşü vardır. Alevilikte de Rıza Şehri ütopyası vardır.
Aşık Daimi yaşamı boyunca en güzel tezeneyi vurmuş, en güzel sözleri söylemiştir. İnsan sever, kamil bir yapısı vardı. Çok önemli dizeler yaratmıştır, onlar bize ışık oldu ve enerji verdi.”
“YAŞAMIN SIRRINA ERMİŞ BİR İNSAN”
Aşık Daiminin kızı Yadigar Orhan da program dahilinde konuşma yaptı. Ailesinin inanç kimliği nedeniyle birçok sürgüne maruz kaldığını belirten Orhan “Aşık Daimi Tercan’ın geliştirdiği bir ozan. ilk eserini 16 yaşında yazmıştır. Ozan olduktan sonra Anadoluyu köy köy gezmiş, halkın gözü, kulağı olmuş. Aşık Daimi eğitime çok önem verirdi. O nedenle İstanbul’a göç etti. Bıraktığı eserler umarım bize ışık olur. Daimi, yaşamın sırrına ermiş bir insandı” dedi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.