Alevi Haber Ajansi

Dersimli sanatçılar: Bu talancılara izin vermeyeceğiz-VİDEO

PİRHA – Munzur Dağları’nın maden sahası ilan edilmesi ve şirketlere verilmesine ilişkin PİRHA’ya konuşan Dersimli sanatçılar Erdoğan Emir ile Metin Kahraman, “Baraj projeleriyle, maden sahalarıyla bize ‘Burada yaşamayın’ denilmek isteniyor. Fakat Kaz Dağları’nda yakılan ateş bütün ülkeyi sardı. Hiç dönüşü yok, biz bu iktidara, bu talancılığına fırsat vermeyeceğiz” ifadelerini kullandılar. 

Haberin videosu

Son dönemde ekolojik tahribat hat safhaya ulaşmış durumda. Dersim’de bulunan Munzur Dağları’ndan Çanakkale’deki Kaz Dağları’na, binlerce yıllık tarih olan Hasankeyf’in su altında bırakılma projesinden Artvin’deki baraj projelerine kadar birçok yerde doğa talanı sözkonusu.

Doğaya karşı açılmış bu yıkıcı politikalara her gün bir yenisi eklenirken sanatçılar da bu duruma sessiz kalmıyor.

PİRHA‘ya konuşan Dersimli sanatçılar Erdoğan Emir ve Metin Kahraman da, bu doğa talanına karşı durarak duyarlılık çağrısında bulundular.

“PROJELER; DEĞERLERE GÖRE PLANLANMIYOR”

Madenlerin  tarihin hiçbir anında orada yaşayan toplulukların ihtiyaç ve hassasiyetlerine dair bir vaziyetle planlanmadığını belirten Erdoğan Emir, “Orada yaşanmış binlerce yıllık hayatın bir önemi yoktur. Amaçlanan oradaki madenin çıkarılmasıdır. Bizim dağlarımız istila edilebilir; birçok coğrafya buna benzer meselelere maruz kalabilir. Ama bir birey kendi hatıralarına, geçmiş hikayelerine duyarsızlaştığı dönemde yanı başımızda birçok şey oluyorken basit bir şekilde meseleyi tasarruflandırıyoruz. Ancak karşısında durma noktasında öğrenmemiz gereken şeyler var. Yeni bir aksiyon ve benzer çalışmalar çıkacak karşımıza. İnandığımız bütün değerler burada. Bu meselelere karşı beraber durmanın değerli olduğu düşünüyorum. Burada yaşayan insanların çıkardığı bu duyarlılığa diğer insanların da karşılık vermesiyle büyük bir duyarlılık yaratılır” ifadelerini kullandı.

“KOCA BİR TARİH, YAĞMALANIYOR, MEZAR EDİLİYOR”

Munzur Dağları’nda, Hasankeyf’te ve Kaz Dağları’nda yaşanan ekolojik tahribata değinen Emir, şunları aktardı:

“Kaz Dağları koca bir tarih, belki kültür turizmine açıldığı anda bütünlüğü doğru bir planlamayla arşınlandığı anda veya kazıldığı anda, koca bir medeniyet tarih çıkarabilir ve bir şekilde kısa vadede çıkaracağınız basit karı on yıllara yaydığınızda insani duruşu, insanı memnun eden aynı zamanda doğal yaşamı koruyacak şekilde rehabilite edebilirsiniz ama istilayı esaslandırmış bir meselenin sonucu; tabi ki buna karşıyız ve karşı duracağız. Buna karşı durmak erdemin bir gereğidir. Aksi takdirde bizim kendi mezarlarımızı kazamayacağımız koca bir boşlukla yüz yüze kalacağız. Benim için bu coğrafya çok değerli ve önemli. Bir sürü doğruyu açığa çıkarmış, birçok inancın yan yana yaşadığı derin bir felsefe oluşturan bir yer.

Batman gözümüzün önünde, kazmaya gerek kalmadan, insanların bugüne bıraktığı çok güzel bir miras iken bugün yağmalandı, talan edildi. Basit bir baraj göletine koca bir tarih mezar edildi.”

“SAVAŞIN UZAMASI; TALANCILARIN HESAPLARINDAN KAYNAKLANIYOR”

Metin Kahraman ise Dersim’de yaşanan ekolojik tahribata şöyle değindi:

“Esasen yıllar öncesinde Dersim kamuoyu bunları tartışıyordu. Dersim’de 150’ye yakın mekan, madencilere peşkeş çekildi. Bugün Türkiye genelinde yeni bir uygulamayla hayata geçiriliyor Çanakkale’den Dersim’e kadar. Yıllardır bütün vadilerde kalekollar yapıldı. Biz bu kalekolların çözüm sürecinde yapılmasına anlam verememiştik. Ama devamında kuleler yapıldı. Buradan Erzincan’a, Elazığ’a kadar düşünülen yeni yol projelerinden haberdar olduk. Dersim merkezden Pülümür’e doğru düşünülen yol vadiden geçmeyecek dağlardan gidecek. Bunların sebebi, savaşın uzamasının da sebebi işte bu emperyalistlerin, talancıların, fırsatçıların planlarından, hesaplarından kaynaklanıyor.”

“PROJELER; ŞİRKETLERE HİZMET OLSUN ANLAYIŞI İLE YAPILIYOR”

Dersim’deki yol projelerine değinen Kahraman, yapılanların halka hizmet anlayışı ile değil şirketler için olduğunu belirterek “Yollar aslında bize hizmet olsun diye değil; yarın öbür gün çıkarılacak olan madenlerin taşınması için. Yapılan kalekollar, kuleler bu maden firmalarını korumak için. Yakın zamanda bir haber daha okudum; üniversitede golf sahası kurulacakmış. Dersim halkının gidip golf oynayacak hali yok. Bu da buraya gelmek isteyen maden mühendislerine hizmet olsun diye düşünülüyor” dedi.

“YAYLALARIMIZDAN, ÇİÇEKLERİMİZDEN, SAĞLIĞIMIZDAN OLACAĞIZ”

Munzur havzasındaki altın madeni projelerine değinen Kahraman, şunları kaydetti:

“Dersim’de altın madeni, diğer madenlerin bu kadar çok alanda olması konuşuluyordu yıllardır. Bunların çıkarılması demek; Dersim’in ölümü demek. Artık tulum peynirinden vazgeçeceğiz, çiçeklerimizden, yaylalarımızdan, balımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Sağlığımızdan olacağız hepimiz.”

“PROJELERLE BİZE ‘BURADA YAŞAMAYIN’ DENİLMEK İSTENİYOR”

“Munzur suyu, Türkiye’deki en sağlıklı içme suyudur açıklaması yapıldı; bir ay sonrasında da bütün Dersim’in maden sahası olduğu ilan edildi. Bu, Dersim’e vurulacak son darbe olacak, gerçekten çok büyük bir yıkım. Su her şeyden kıymetli, o nedenle bütün Anadolu’nun, bütün Mezopotamya’nın içme suyu kaynağı olan, Fırat’ın, Dicle’nin kaynadığı Mezopotamya’da bu projeler bütün insanlık için yıkım getirecektir”diye konuşan Kahraman, şöyle çağrı yaptı:

“Baraj projeleriyle, maden sahalarıyla bize ‘Burada yaşamayın’ denilmek isteniyor. Fakat Çanakkale’de Kaz Dağları’nda yakılan ateş bütün ülkeyi sardı. Hiç dönüşü yok, biz bu iktidara, bu talancılığına fırsat vermeyeceğiz sanatçılar olarak.”

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak