PİRHA-Antalya’nın Finike ilçesinde bulunan Kâfi Baba Türbesi’ne ziyaret gerçekleştiren Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği üyeleri, nefesler seslendirerek, semah döndüler. Türbede yapılan konuşmalarda Diyanet’in Alevi türbelerinden elini çekmesi istendi.
Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği yöneticileri ve üyeleri, Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Turunçova, Yuvalılar Köyü’nde bulunan Kâfi Baba Türbesi‘ne ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette Kızıldeli Ocağı evlatlarından yol yürütücüsü Mustafa Sazcı, türbe içerisinde nefesler, deyişler dillendirdi. Verilen gülbengin ardından türbe önünde semah dönüldü.
“KADINCIK ANA İKİ KİŞİYE HACI BEKTAŞ’IN EMANETLERİNİ VERİYOR”
Kâfi Baba Türbesi ile ilgili olarak bilgiler veren Araştırmacı-Yazar Ali Aksüt, Alevi-Bektaşi kültürü için önemli bir mekanda olduklarını kaydetti.
Aksüt, “Burası 1326 yılında Bursa fethedildiği zaman; Kadıncık Ana Hacı Bektaş Veli’nin dergahında iken iki kişiye Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin emanetlerini veriyor. O iki kişiden biri Abdal Musa, biri de Seyitali Sultan Kızıl Deli. Abdal Musa 1326 yılında Bursa’nın fethinden sonra dervişler ile hükümetin arası bozulunca, “Senin başkentin, sarayın sana kalsın” dercesine Ege üzerinden Aydınoğulları’nın içerisine geliyor. Aydınoğulları’nın içerisinde kaldıktan sonra Denizli yatağında Yatağan Baba’dan tekrar el alıyor oradan da ‘Dağbağ’ dediğimiz dağlardan, denizlerden aşarak bu bölgeye geliyor. Bu bölgeye gelişinde tarihi bir önem olsa gerek. Abdal Musa rastgele bir şahsiyet değil. O insan bu bölgeye geliyor. Bu bölgede ifşaata başlıyor ve Abdal Musa bizim tarihimizde ‘Piri Sani’ diye adlandırılıyor. Birinci Pir Hacı Bektaş Veli’dir. Piri Sani 2. pir demektir. Yani “Hünkâr Hacı Bektaş Veli Hakk’a yürüdü. Bundan sonra bu yolu yürütecek ikinci insan sensin” demektir. Kadıncık Ana eliyle ona bu görev veriliyor. İşte o güzel insan geliyor, burada dergahını kuruyor. Belli bir süre sonra da Elmalı Tekke köyüne gidiyor ve orada tekrar dergahını kuruyor. Orada da Hakk’a yürüyor” ifadelerini kullandı.
“KUTSAL OLAN BİR MEKAN ALEVİ DERGAHINA ÇEVRİLİYOR”
Aksüt, dergaha ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peki Abdal Musa’nın yanında kimler var? Alevi Bektaşi edebiyatının piri saydığımız Kaygusuz Abdal, Alanya beyi Hüsamettin Mahmut’un oğlu ve Karamanoğullarından. Hüsamettin Mahmut orada bir bey olacakken beyliği terk edip efsaneye göre “bir geyiğin ardına düştü de geliyor” deniyor ya bir geyiğin aslında ardına düştüğü falan yok. O bir sembolik sevgi anlatımı. Yani atalarının inancı olan bir tekkeye geliyor. İşte o sırada Kaygusuz Abdal ile birlikte buraya bir derviş daha geliyor. Buranın adı Saklı Su (Zengerder) ve sanırım eskiden Hristiyan dünyasından kalma bir mabet, sunak yeri olsa gerek. Yani burası yine bir kutsal mekân. O kutsal mekânı bir Alevi Bektaşi dergahına çeviriyorlar ve burada dergahını açıyor.”
“TÜRBELERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Konyaaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği Başkan Yardımcısı Emire Ulutaş ise Alevilere ait dergah ve türbelere sahip çıkılması gerektiğini söyledi. “Burası Alevi kurumlarına ait yerlerdir” diyen Ulutaş, şöyle konuştu:
“Bizim isteğimiz Diyanet’in derhal elini türbelerimizden, ziyaretgahlarımızdan çekmeleridir. Ayrıca bu türbelere sahip çıkılmalı. Bunun gibi bir çok türbe var. Hala bakımsız halde olan örneğin Bali Baba Türbesi. Bizim değerlerimiz olan inançlarımızı besleyen büyük ulularımızın türbelerine sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.”
“DİYANET’İN İKİ GÖREVLİSİ HİZMETLERİMİZİ ENGELLİYORDU”
Kızıldeli Ocağı evladı yol yürütücüsü, Mustafa Sazcı da gerçekleştirilen ziyarete ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Diyanet tarafından asılan tabela ile birlikte Alevilerin burada inanç esaslarına uygun bir şekilde yolunu erkanını sürmeleri yasaklanıyordu. Lokma dağıtmak, delili uyarmak telli Kur’an dediğimiz bağlamayla nefesleri dinlendirmek burada yasaklanmış ve iki Diyanet görevlisi tarafından engelleniyordu. Geçen yıl buraya geldiğimizde ciddi şekilde mücadele sonucu burada yolumuzu, erkanımızı yaşatabileceğimiz bir ortam yarattık.
Bugün görüyoruz ki mücadelemiz sonuçlarını vermiş durumda. Kâfi Baba Türbe kapısına Diyanet tarafından asılmış olan İslamcı bir hurafe sayılan ancak Alevi Bektaşilerin inanç esaslarını yok sayan tabela bugün buradan kaldırılmış oldu. Onun dışında dergâh içerisinde bizler canlarla birlikte nefeslerimizi dillendirdik, semahlarımızı döndük, gülbengimizi verdik ve dergâh önünde tekrar semahlarımızı döndük. Bugün burada verilmesi gereken mücadelemizin başarıya ulaşması diğer dergahlarda da bunu yapabileceğimizin bir göstergesi haline geldi.
“DİYANET’İN EL KOYDUĞU DERGAHLAR ALEVİLERE İADE EDİLMELİ”
Antalya’da bulunan 46 dergahın korunması için mücadele edilmesi gerektiğini belirten Sazcı, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bugün Antalya’da bulunan 46 dergâhın korunması, Diyanet tarafından el konulan dergahların tekrar Alevi kurumlarınca sahiplenilerek, Alevilere iade edilmesi konusunda büyük bir mücadele vermesi gerektiğini bizler düşünüyoruz. Bugün buraya gelen canların ayaklarına sağlık. Hakk erenler her ne dilekle her ne muratla geldilerse dileklerini, gönülden muratlarını versin aşk ile.”
Cebrail ARSLAN/Finike-ANTALYA
Yoruma kapalı.