Ekim’de erkek şiddetiyle mücadelede elde edilen kazanımlar, saldırganların aldığı cezalar ve örnek yargı kararları…
bianet, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet konusunda sürdürülen mücadeledeki gelişmeler, saldırganlara verilen cezalar ve “olumlu” ve “olumsuz” yargı kararların çetelesini tutuyor.
Cinayet
* Kocaeli’nde boşanmak istediği için karısı Hümeyra Korkmaz’ı hakkında uzaklaştırma kararı varken öldürdüğü iddia edilen S.K. (22) Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kasten öldürmek suçundan tutuklu yargılandığı davada ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
* Antalya’da karısı Fatma Kızılçelik’i öldürdüğü iddia edilen ve Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan O.K. hakkında ömür boyu hapis istemiyle hazırlanan iddianame Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Görülen duruşmada O.K. kadının arkadaşı C.C. ile ilişkisi olduğunu iddia ederken tanık C.C. iddiaları reddetti. .Mahkeme Heyeti emanette kayıtlı Fatma Kızılçelik’e ait cep telefonunun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne tevdi edilerek, C.C. ile arasında geçen ve silinmiş mesajların araştırılmasını istedi.
* Antalya’da 2004 ile 2009 yıllarında iki kadını öldürmekle suçlanıp, tutuksuz yargılanan M.G., ilk cinayetten 12 yıl sonra tutuklandı. M.G. hakkında 9 Aralık 2004’te Meryem Altun (55) ve 11 Şubat 2009’da Hanım Kılınç’ı (26) öldürdüğü iddiasıyla Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı dava açıldı. M.G. duruşmada suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme Heyeti Meryem Altun ve Hanım Kılınç’ın öldürülmesiyle ilgili M.G.’nin tutuklanmasına, Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılıp avukat Ethem Sel’in ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının incelenmek üzere istenmesine karar verdi.
* Antalya’da 4 Mart 2015’te birlikte yaşadığı sevgilisi Deniz Aktaş’ı (21) öldürdüğü iddiasıyla yargılanan L.B.Ç. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada indirimsiz müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme sanığı ayrıca ruhsatsız silah bulundurmaktan 2 yıl 6 ay hapis ile bin 600 lira para cezasına çarptırdı.
* Aydın’da 27 Ağustos 2015’te dayısının gelini Nezahat Çetin’i balyozla öldürdüğü iddia edilen A.A. Aydın 1. Ceza Ağır Mahkemesinde tutuklu yargılandığı davada yakın akrabayı öldürmek suçundan
15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar duruşmasından önce sanık “Akıl sağlığım yerinde değil” demiş, rapor alınmasını talep etmişti, gelen raporda sanığın cezai ehliyetinin olduğu ifade edilmişti.
* İstanbul’da 12 Nisan’da boşanmak isteyen karısı Hatice Çelik’i balkondan atarak öldürdüğü iddia edilen H.Ç. eşi kasten öldürmek suçundan İstanbul Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Sanık hakkında hazırlanan iddianamede sanığın Hatice Çelik’i balkondan bıçak tehdidi ile attığı ve olaya intihar süsü vermeye çalıştığı yer aldı. Son duruşmada Hatice Çelik’in üyesi olduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın müdahillik talebi reddedildi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın talebi kabul edildi. Davada müşteki avukatlarının olay yerinde keşif yapılması talebini de mahkeme başkanı, tanıkların dinlenmesinden sonra değerlendirileceğini söyleyerek reddetti. Mahkeme heyeti, sanık hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamına ve tanıkların bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Duruşma, tanıkların ve otopsi raporunun gelmemesi nedeniyle 14 Aralık tarihine ertelendi.
* Muğla’da 14 Haziran 2015’te bir kanalda cesedi bulunan Cansu Kaya’nın ölümüne ilişkin Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savcı tutuksuz yargılanan sanıklar M.P.Ç. (18) ve N.D. (25) hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada sanıkların olay tarihinden itibaren verdiği ifadelerin sürekli birbiriyle çeliştiği ve Kaya’nın cinsel istismara uğradığına ilişkin bulgulara sanıkların açıklama getiremediği belirtildi. Cesedinin bulunmasının ardından Kaya’nın başında darp, boynunda yara izleri tespit edildiği vurgulanan mütalaada, Kaya’nın suya düştüğü yerin 5 metre derinlikte olduğu, yapılan keşifte bölgede Kaya’nın başını çarpabileceği herhangi bir cisme rastlanmadığını kaydedildi. Mütalaada sanıkların “kasten öldürme”, “kişiyi hürriyetten yoksun kılma” ve “cinsel istismar” suçlarından cezalandırılması talep edildi. Mahkeme, Heyeti sanıklara uygulanan adli kontrol şartları başarı sağladığı gerekçesiyle tutuklama talebini reddetti. Duruşma, avukatların savunmalarına süre verilmesi için ertelendi.
* Antalya’da 31 Ağustos 2009’da Sezgi Kırıt’ı (16) uyuşturucu verip tecavüz ettikten sonra öldürdüğü iddia edilen sanıklar hakkında Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde mağdurun ölümüne neden olacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sezgi Kırıt’ın kimliğinin belirlenmesinden sonra yapılan soruşturmada şüpheliler O.K., A.K, kız kardeşi E.K. ile oğlu M.M.K. gözaltına alındı. İfadelerinde birlikte alkol alıp uyuşturucu kullandıklarını anlatan şüpheliler, Kırıt’ın ölmesi üzerine cesetten kurtulmak istediklerini ve araziye attıklarını söyledi. Adli Tıp otopsi raporunda da tecavüz ve darp bulgusu belirtilmediği için şüpheliler serbest bırakıldı. Bu süreçte şüphelilerden A.K. 1 Kasım 2014 tarihinde vefat etti. Ulusal Kriminal Büro’dan gelen raporda Sezgi Kırıt’ın “zorlamalı ölümle” hayatını kaybettiği belirtilince O.K. ve M.M.K hakkında 7 yıl sonra dava açıldı. Olay günü evde bulunup Kırıt’ın cesedini yıkadığı iddia edilen E.K.’nin de suça yardımcı olduğu iddiasıyla 27 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Sanıkların tahliye istemini kabul etmeyen mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
* Bursa’da sevgilisi Sevda Uysal ve annesi Ayşe Şahin’i öldürme iddiasıyla yargılanan polis memuru A.U.’nun Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinde iki kez ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Duruşmada sanık Sevda Uysal’ı kendisinin öldürdüğünü, Ayşe Şahin’i de şuan cezaevinde bulunan T.U.’nun öldürdüğünü, T.U.’nun kendisine bir mektup göndererek ifadesini değiştirmesi için tehdit ettiğini iddia etti. Mahkeme Heyeti, bir sonraki duruşmaya T.U.’nun tanık olarak zorla getirilmesine ve sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verdi.
Tecavüz
* İzmir’de 2010 yılında E.E.’ye cinsel saldırıda bulunulmasına ilişkin davada yargılanan G.M. ve diğer sanık erkeğe alt sınırdan ceza verilmesi nedeniyle kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen davada, yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle E.E.’nin tekrar dinlemesi kararından vazgeçildi. Duruşmada E.E’nin tekrar duruşmaya getirilip beyanın alınmasının “zaten bozulmuş ruh sağlığını iyice bozacağını” savunarak yeniden dinlenilmesinden vazgeçilmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, mağdurenin yeniden dinlenmesinin yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle bu konudaki ara karardan vazgeçilmesine, hakkında yakalama kararı bulunan sanık A.Y.’nin gelecek celsede hazır edilmesine karar verdi.
* Diyarbakır’da Eylül 2014’te para karşılığı tanıştığı Suriyeli M.E.’ye kaçırdıktan sonra tecavüz ettiği iddia edilen A.Ç. (60) cinsel saldırı, hürriyeti sınırlama ve kasten yaralama suçlarından indirimsiz 17,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mağdurun olay nedeniyle intihara yöneldiğini ve sanığın pişmanlığının gözlemlenmediğini belirten mahkeme, ceza oranında indirim uygulamadı. Mahkeme tutuksuz yargılanan sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi. M.E. duruşmada Türkiye’ye zorla getirildiğini, defalarca tecavüze uğradığını ve erkekten kurtulmak için intihara teşebbüs ettiğini ifade etti. Olay kadının intihara teşebbüs etmesinden sonra ortaya çıkmıştı.
* Muğla’da 8 Eylül 2015’te sosyal medyada iletişim kurduğu G.A.’ya tecavüz eden O.M.’ye Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde nitelikli cinsel istismar suçundan verilen 10 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay 14. Ceza Dairesi 27 Haziran 2016’daki kararında G.A.’nın tecavüzden beş gün sonra şikâyetçi olduğu belirtilerek, “Sanığın rıza dışında cinsel ilişkiye girdiği hususunda soyut iddia dışında cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” savunuldu, beraate ve O.M.’nin tahliyesine karar verilmesi istendi. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında şöyle denmişti: “Mağdurenin alkol etkisiyle kendisini yeterince savunamadığı, ‘İmdat, yardım edin’ şeklinde seslendiği ancak karşı koyamadığı ve geç saatte evden çıktığı; çıkarken çantasını dahi evde unuttuğu, evine gittiği zaman bağırıp çağırdığı, ağladığı, banyoda bayıldığı, sağlık ekipleri ve polisleri yanına yaklaştırmayarak sorulara cevap vermekten çekindiği, rızaya dayalı bir ilişkide genital bölgede böyle bir zedelenmenin olmayacağı…” O. M. tahliye edilirken, G.A. beş gün sonra şikâyetçi olması hakkında “Kalp rahatsızlığı olan babam duysun istemedim. İkametgahımı değiştirip başvurdum” dedi.
* Antalya’da zihinsel engelli kızı H.E.’ye (21) 6 yıl boyunca tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan E.E.’ye (47) öz kızına nitelikli cinsel saldırı suçundan Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde verilen 47 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. E.E. tekrar yargılandığı davada suçun işlendiği zaman dikkate alınarak 18 yıl hapse mahkum edildi. Sanığın bu eylemi öz kızına karşı işlediği için verilen cezayı yarı oranında artırıp 27 yıla çıkaran Mahkeme Heyeti eylemin birden çok kez gerçekleştirildiği gerekçesiyle bu cezayı da dörtte üç oranında artırıp 47 yıl 3 aya çıkardı. Mahkeme, TCK 61/7 maddesi uyarınca süreli hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı belirlenen ceza 30 yıldan fazla olamayacağından sanığın 30 yıl hapsine hükmetti.
* Aydın’da B.Z.’ye tecavüz edip görüntülerini kaydettiği iddia ediln Ö.U. ve İ.Ç.’nin 58 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanmalarına Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. İ.Ç.’nin avukatı sunduğu savunma dilekçesinde, “iddia edilen suç tarihinden bir hafta sonra B.Z.’nin arkadaşlarıyla içkili bara gittiği ve burada paylaşılan fotoğraflarda oldukça sağlıklı göründüğü” ifade etti. Ö.U.’nun avukatı ise sanığın psikolojik rahatsızlığı nedeniyle cezaevinde ilaç kullanmaya başladığını belirterek cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını istedi. Mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılması ve cezai ehliyet yönündeki talepleri reddetti. B.Z. ile Ö.U. arasındaki telefon trafiğini gösteren HTS kayıtlarının Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan (BTK) istenmesine karar verildi.
Şiddet/Yaralama
* İstanbul’da tanımadığı A.T.’ye otobüste şort giydiği için tekme tan A.Ç. Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tahliye edildi. Duruşmada bazen psikolojik sorunları bazen de sara hastalığı olduğunu iddia eden ve saldırıyı bu rahatsızlığa bağlayan sanık, tedavi için bir din insanına gittiğini söylerken, tekme attığı kadını duruşma salonunda da suçlamaya devam etti. Kadının “müstehcen bir şekilde” oturduğunu ve Kuran’a göre örtünmesi gerektiğini savundu. A.T.’nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk ise Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, eylemiyle toplumun bir kesimini diğer kesimiyle karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme heyeti sanığın tahliyesine karar verdi. Anadolu Cumhuriyet Savcısı Sadettin Ulusoy tarafından hazırlanan iddianamede, sanık hakkında “inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “hakaret” suçlarından, 2 yıl 3 aydan 8 yıla kadar hapis cezası istedi.
* İstanbul’da 8 Ağustos 2014’te boşanma davası açan karısı H.Ç.’yi 43 yerinden tornavidayla yaralayan Y.K. tutuklu yargılandığı Anadolu Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kasten öldürmeye teşebbüsten 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Heyeti cezayı iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulayarak 11 yıl 3 aya düşürdü. Mahkeme Heyeti’nin gerekçeli kararında “Sanığın 14 yıllık karısının iş yeri çalıştırmaya başladıktan sonra alkol kullanıp, dul arkadaşlarıyla sıkça akşam gezmelerine çıkıp, geceleri eve geç gelip, bazen de gelmeyerek sanıkla aile birliğine uygun düşmeyen davranışları sebebiyle yaşanan anlaşmazlığın getirdiği birikim üzerine olay günü aksi ispatlanamayan telefonda cinsel içerikli mesajları gören sanığa ‘Sen adam mısın, bundan sonra böyle, işine gelirse’ şeklinde cevap vermesi üzerine sanığın kapıldığı sinir, hiddet ve şiddetli elemin etkisi ile suçu işlediği ve H.Ç.’nin bu davranışlarının sanık lehine haksız tahrik olarak kabulü gerektiği kanaatine varılarak sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmıştır” dendi.
* İstanbul’da karısı K.E.’yi doğum yaptıktan hemen sonra darp ettiği iddia edilen N.B.E.’nin 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada doğum yaptıktan hemen sonra, kocasının darp etmesi sonucu beyin kanaması geçirip kısmi felç olduğu iddiasıyla dava açan K.E. zar zor konuşarak sanığın kafasının arkasına 4 kez vurduğunu ve yere düşerek kafasını çarptığını söyledi. Mahkeme hakimi, ilk celsede, kocasından yediği dayak sonrası felç geçirdiği iddia edilen ve uzun süre ancak alfabedeki harfleri göstererek çevresiyle iletişim kurabilen K.E.’nin kesik kesik konuşabildiğini tutanağa geçirdi. Hakim, iki rapor arasındaki kısmi aykırılıklar nedeniyle dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderilmesi, felcin darp ya da darp sonucu yere düşmekten mi, yoksa sezaryen ameliyatından mı kaynaklandığının belirlenmesine karar verdi.
* İstanbul´da sevgilisi oyuncu Rusyalı A.B.’yi darp ettiği iddia edilen K.G. hakkında İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde yaralama ve mala zarar verme suçlarından 8 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Duruşmada A.B. uzlaşmak istemediğini belirtip erkeğin cezalandırılmasını talep etti.
* Diyarbakır’da Suriye’ye gitmek istemediği için karısı S.Ö.’yü darp ettiği iddia edilen M.Ö. hakkında ‘basit yaralama’ ve ‘tehdit’ suçundan 3.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianame 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
* Adana’da karısı Y.G.’yi kıskandığı için defalarca bıçaklayarak yaraladığı iddia edilen C.G. (40) tutuklu yargılandığı Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinde iyi hal indirimiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar duruşmasına sanık pişman olduğunu söylerken Y.G. erkekten şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanığı resmi nikahlı eşe karşı kasten öldürme suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti. Eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle ceza önce 18 yıla, ardından da sanığın duruşmadaki iyi hali gerekçe gösterilerek 15 yıla indirildi.
* Eskişehir’de eski sevgilisi T.K.’yi defalarca bıçaklayarak yaralayan F.S. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçundan 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezada indirim uygulamadı.
* İstanbul’da geçen Mayıs’ta sevgilisi E.E.’yi darp ettiği iddia edilen Ö.Ö. hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Ö.Ö.’nin E.E.’yi darp ettiği, yaşanan darp sırasında E.E.’nin arkadaşlarının da Ö.Ö.’yü darp ettiği ve ardından sanığın şantaj yoluyla para istediği belirtildi. E.E., erkekler G.G. ve A.Y. hakkında “basit yaralama” suçundan birer yıla kadar hapis cezası istenirken, Ö.Ö. hakkında “basit yaralama, mala zarar verme ve şantaj” suçları kapsamında 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Dava Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Taciz
* İstanbul’da 5 Ekim 2015’te bir sitenin resepsiyonunda çalışan İ.A.’yı elle taciz ettiği ve öpmeye çalıştığı iddia edilen Ü.K.’nin cinsel saldırı suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkeme görülen son duruşmada kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporu okundu. Rapora göre görüntülerde seslerin duyulmadığı ancak görüntülerin İ.A’nın iddialarım doğrular nitelikte olduğu belirtildi.
* İstanbul’da geçen Haziran’da sokakta S.J.’yi (25) taciz ettiği iddiasıyla yargılanan O.Ç. basit cinsel saldırı suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın suç işlemeye yatkın kişiliği ve ileride suç işlemekten çekineceğine dair kanaat oluşmadığından herhangi bir indirim ve erteleme uygulamadı. Yargıtay cezayı onarsa O.Ç. tekrar hapse girecek
* Bursa’da bir kadını önce dolmuşta 10 gün sonra da bir otobüste taciz eden B.G.’ye cinsel saldırı suçundan iki kez verilen yerel mahkeme kararı Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. 14. Ceza Dairesi cinsel saldırıları “zincirleme suç” olarak niteledi ve tek cezanın verilmesi gerektiği kararına vardı. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, aynı kadına dolmuş ve otobüste 10 gün arayla cinsel saldırıda bulunan sanığı, bu iki eylemi nedeniyle iki kez cezalandıran yerel mahkeme kararını bozdu. Bozma kararında, bir kişiye karşı aynı suçun değişik zamanlarda işlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edildi. Sanığın, taciz eylemini aynı kişiye karşı gerçekleştirdiği ifade edilen bozma kararında, farklı suç işleme kastıyla hareket ettiğinin de kanıtlanamadığı aktarıldı. Bozma kararında, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, mağdureye karşı aynı suçun değişik zamanlarda işlenmesi nedeniyle suçların zincirleme işlendiği belirtilerek, tek cezaya hükmedilmesi gerektiği bildirildi. Sanığa, aynı suçtan iki kez cezalandırılmak suretiyle fazla ceza verildiği, bunun da bozma nedeni sayıldığı belirtildi. Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı cinsel saldırı suçundan iki kez cezalandırmış, kararında, aynı kişiye karşı 10 gün içerisinde 2,5 milyonluk bir kentte böyle bir eylemin rastlantıyla açıklanamayacağına işaret etmişti.
* Sosyal medyada oyuncu H.K.’ye tehdit ve taciz mesajları attığı iddia edilen İranlı E.Y.K. hakkında İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde tehdit ve cinsel taciz suçlarından beş yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme duruşmaya katılmayan sanık için Yabancılar Şube Müdürlüğü’nü görevlendirdi.
* İstanbul’da iş yerinden tanıdığı ve birlikte yemek yediği arkadaşı K.K.’ye asansörde taciz eden F.H. hakkında yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. F.K. tarafından tehdit edilen K.K.’ye koruma kararı verildi.
Çocuk İstismarı
* Tekirdağ’da 2011 yılında yanında kaçak çalıştırdığı Moldova uyruklu C.O.’ya (12) cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen A.E. (73) 22 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davada 16 yıl 10 ay 15 gün cezasına çarptırıldı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Erkeğin serbest bırakılması kamuoyunda gündem oldu. Savcılığın itirazı üzerine A.E. kaçak olarak yurtdışına çıkacak maddi imkana sahip olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Mahkeme Heyeti “15 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına” ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından geçen Mayıs’ta iptalini gerekçe göstererek erkeği adli kontrol ile serbest bıraktı. İptal hükmünün yürürlüğe girmesi için gereken 6 aylık süreyi beklemeyen mahkeme, “Ülkemizin yoğun ve acil sorunları nedeniyle yasa koyucunun bu suça ilişkin düzenlemeyi ne zaman yapabileceğinin bilinmiyor olması” gerekçesini ileri sürmüştü.
* İstanbul’da Kuran kursuna gelen 9 ve 10 yaşlarındaki iki kız öğrenciyi elle taciz ettiği iddia edilen müezzin E.Ö.’nün 124 yıla kadar hapsi cezası istemiyle yargılanmasına Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmada sanık kız çocuklarını taciz etmediğini terlerini sildiğini söyledi. Görüşü sorulan psikolog bilirkişi, “Çocukların ifadeleri uydurma değil” dedi. Bir sonraki duruşma tanıklar dinlenecek.
* Ankara’da üç kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen M.Y.A Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada istismar suçunu yönetici ve eğitici sıfatıyla işlediği ve zincirleme olarak yaptığı gerekçesiyle iyi hal indirimiyle toplam 37.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
* Samsun’da Şubat 2012’de sevgilisinin kızı B.D.’ye (15) tecavüz ettiği iddiasıyla Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu yargılanan M.Ç. (47) 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti olay nedeniyle B.D.’nin ruh sağlığının bozulduğunu belirterek Metin Ç.´ye 15 yıl hapis cezası verdi.
* Erzurum’da sınıf öğretmeni A.K. (52) hakkında 10 kız ve bir oğlan ilkokul öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 265 yıla kadar hapis cezası istemiyle 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme Heyeti sanığın kamu görevlisi olmasını ve öğrencilerin onun sorumluluğunda olduğunu dikkate alarak 12 yıllık cezayı yarı oranda arttırarak her çocuk için 18 yıla çıkardı. Cinsel istismar eylemlerinin zincirleme şekilde işlendiği gerekçesiyle bu cezayı da yarı oranda arttırdı ve 27 yıla yükseltti. Mahkeme, A.K.’yı her bir öğrenci için 27’şer yıldan toplam 297 yıl hapis cezasına mahkum etti. A.K.’nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verdi.
* İstanbul’da 14 yaşındaki kız öğrencisine cinsel istismarda bulunan öğretmen M.A. hakkında cinsel taciz ve şantaj suçlarından açılan davada karar verildi. Mahkeme heyeti, sanığa ‘şantaj’ suçundan bir yıl altı ay hapis ve 180 gün adli para cezası verdi, ceza ‘iyi hal’ indirimi ile bir yıl üç ay hapis ve üç bin lira adli para cezasına indi. Cinsel taciz suçundan ise duruşmalara hiç gelmeyen sanığa yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları indirim nedeni görülerek sekiz ay 10 gün hapis cezası verildi. Her iki cezada da “Sanığın sabıkasız oluşu, geçmiş hali, dosya kapsamına yansıyan kişiliği ve suç işleme konusundaki eğilimi dikkate alındığında ileride bir daha suç işlemekten çekineceği” kanaati ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Sanık yargılama sürecinde hiçbir duruşmaya katılmazken Mahkeme, ailenin avukatlarının müstehcenlik ve cinsel istismar maddelerinden de dava açılması talebine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmadı. İstismara maruz kalan kız çocuğunun ifadesi ailenin talebine rağmen sosyal çalışma görevlisi bulunmadan alındı.
* Samsun’da Ağustos 2015’te N.Ç.’ye (16) samanlıkta tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan M.K. (33) Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada cinsel istismar suçundan 13 yıl 4 ay, hürriyetten yoksun bırakmak suçundan 2 yıl 6 ay olmak üzerine toplam 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İzmir’de üvey babası M.S. tarafından tecavüze uğradığını iddia eden G.U.’nun (17) açtığı davada alınan karar nedeniyle Türkiye’yi 17 bin Euro para cezasına mahkûm etti. 2002 yılında açılan davada G.U. üvey babası M.S.’nin kendisine “silah zoruyla” tecavüz ettiğini belirtti. İzmir Adli Tıp Kurumu’ndaki muayenede G.U.’nun “cinsel ilişkiye girdiği” tespit edildi, fakat “şiddet izine rastlanmadığı” not edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu, 2004’teki raporunda, G.U.’nun “olayın ahlaki redaetini idrak edip, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu” görüşüne yer verdi. M.S. kendisine yönelik suçları “iktidarsız” olduğu gerekçesiyle reddetti ancak eşi “düzenli ilişkileri olduğunu” belirtti. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin raporunda ise, M.S.’nin “iktidarsızlık” sorunu yaşadığı bildirildi. Mahkeme bu üç raporla M.S.’nin beraatine karar verdi. Karar, Yargıtay tarafından da onandı. G.U. 2010’da AİHM’e başvurdu. Hâkimlerin duruşmada sadece tarafların ifadelerini almakla yetindiğine dikkat çeken AİHM, taraflar arasında yüzleştirme yapılmamış olmasının altını çizdi. Kararda, G.U.’nun ilk ifadelerinin uzmanlık alanları tecavüz, kadına veya çocuğa yönelik şiddet olmayan iki erkek polis tarafından alındığı not düşüldü. Mahkeme, üvey babanın “iktidarsızlığı” hakkındaki raporun dava başladıktan 4 yıl sonra gelmesini ise yargı süreciyle ilgili büyük bir hata olarak değerlendirdi. Ankara, karar gereği davacı G.U.’ya 15 bin Euro manevi tazminat, 2 bin Euro da mahkeme masrafı ödeyecek.
* Siirt’te 2014 ve 2015 yılları arasında kızları Ö. ve N.’ye cinsel istismarda bulunan K.D. tutuklu yargılandığı Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinde nitelikli cinsel istismar suçunu 2 mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği sabit olduğuna kanaat getirilerek toplam 56 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Heyeti K.D.’nin öz kızlarına karşı yöneltilen suçu bir yıl boyunca birden çok kez işlediğini, suçun işleniş şekli, işlediği suçtan pişmanlık göstermemesi ve olumsuz kişiliğini dikkate alarak cezadan indirime gitmedi.
* Manisa’da yaşları 15’ten küçük öğrencilerine beş yıl boyunca cinsel istismarda bulunan öğretmen Y.K.’nin tutuklu yargılanmasına Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanıkla ilgili 28 çocuğun ve ailelerinin ifadelerinin tamamlanması yaklaşık 6 ay sürdü. 17 öğrencinin ifadeleri Manisa Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) alınırken mezun olan 11 öğrencisinin de ifadelerine başvuruldu. Sanık avukatları ÇİM merkezinde alınan çocuk ifadelerine itiraz ederek, ifade görüntülerinin tekrar dinlenmesini talep etti. Sanık duruşmada avukat savunmalarının ardından beraatini istedi. Mahkeme heyeti duruşmayı dosyanın tamamlanması gerekçesiyle 27 Aralık’a erteledi.
* Zonguldak’ta 17 Ağustos’ta komşusu G.D.’ye (15) cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen A.K. (42) Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada cinsel istismardan 6 yıl 8 ay, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmaktan ise 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Heyeti A.K.’yı duruşmadaki iyi hali ve kaçma şüphesinin bulunmaması nedeniyle, Yargıtay sürecinin uzun sürebileceği için tahliye etti. G.D. tahliye kararından sonra intihara teşebbüs etti.
* Maraş’ta geçen Haziran’da 8 yaşındaki M.B.’ye metruk bir binada cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen H.B. (70) yeterli deliller oluşmadığından ve mağdurun çelişkili ifadeler vermesi nedeniyle beraat etti. H.B. ailenin şikayetinden sonra üç ay tutuklu kalmış ardından tahliye edilmişti.
* Bursa’da 25 Eylül 2015’te tanıdıkları zihinsel engelli G.T.’ye (17) cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Ü.K. (26) ve M.T.K. hakkında Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden mahrum bırakma suçlarından 21 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, Ü.K.’yi 33 yıl, M.T.K.’yi ise 11 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti.
* Kocaeli’nde Mayıs ayında Z.D.’ye (7) tecavüz teşebbüs eden H.G.’nin (28) Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve küçük yaşta çocuğa cinsel istismar suçlarından toplam 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Davada Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapora göre Z.D.’nin cinsel istismara maruz kaldığı ve psikolojisinin bozulduğu saptandı. Z.D., H.G.’nin kendisini marangozhaneye götürdüğünü ve kendine tecavüz etmek istediğini, ağlayınca da kendisini serbest bıraktığını söylemişti. (BB/ÇT)
Yoruma kapalı.